|
|
Müzakere görüşmelerinin arka planında neler oldu?
* Dönem Başkanı İngiltere Dışişleri Bakanı Straw Türkiye için çok çalıştı çoook... Türkiye için 'imtiyazlı ortaklık' maddesinin çerçeve metine konmasında ısrar eden Avusturya'ya "Kardeşim ne imtiyazı ya, oldu olacak piyazlı ortaklık teklif edelim, yanına da köfte söyleriz, icat çıkarmayın akşam akşam, adamı hasta etmeyin" demesi, Straw'ın baba tarafından Niğdeli olduğu dedikodularının alıp yürümesine neden oldu. * Avusturya dışişleri bakanı Plassnik'in inadından vazgeçmemesi üzerine bir başka kadın bakan Condeleeza Rice hemcinsi bakanı arayarak "Bak güzelim, tamam uzunsun, sarışın ve güzelsin ama para, güç bende... Türkiye'ye 'lololo' yapmaya devam edersen oraya gelir saçını başını yolarım senin yelloza bak ya..." dediği iddia edildi. Bu olay, Türkler'in Avrupalılaşma yolunda ilerlediği ama dünyanın çoktan Türkleştiği yorumlarının yapılmasına yol açtı. * Avusturya'nın 1.90 boyundaki dışişleri bakanı Plassnik'in bir türlü Nuh deyip peygamber dememesi üzerine zorla '6 saatte pratik Türkçe dersleri' almaya zorlanması havayı iyice gerdi. Devreye Aziz Yıldırım girerek Plassnik'e Fenerbahçe Bayan Basketbol takımında oynaması için transfer teklifinde bulununca Avusturyalı bakan inadından vazgeçti. * Plassnik'in FB'ye transfer olduğunu duyan BJK-GS ve TS, önümüzdeki hafta oynanacak maçlara "Avusturyalı bakan kadının eli değmemiş temiz bir müzakere süreci istiyoruz" yazılı pankartlarla çıkma kararı aldı. Özhan Canaydın'ın da bu durumu protesto etmek için 1 ay maçlara gitmeyeceği açıklandı. * Ankara'da hükümet çerçeve metninin belli olmasını beklerken bir grup globalin İsrail Başkonsolosluğu önünde toplanarak, "Sami Ofer bizi AB'ye götür" diye tezahürat yapması dikkat çekti. * Çerçeve metin Ankara'ya ulaştı. Yetkililer çerçevenin içine Avrupa fotoğrafını koydular. Türkiye'nin de içine sığdığının görülmesi üzerine çerçeve metin kabul edildi. * Bütün krizler tek tek çözüldükten sonra geriye bir tek 'hazmetme kapasitesi' kalmıştı. Kızılcahamam'dan dönen Başbakan yaptığı basın toplantısında "Azmettik başardık, onlar da hazmedip başaracaklar" demekle yetindi. Lüksemburg'a uçacak Ata uçağının içi Başbakan'ın Kızılcahamam'dan getirdiği kasa kasa maden sularıyla dolduruldu. * Çerçeve metin incelenmiş, pürüzler giderilmiş, Lüksemburg'a gidecek Ata uçağı içindeki mürettebatıyla Ankara Esenboğa'dan havalanmış, neredeyse Lüksemburg semalarına yaklaşılmıştı. Hükümetin Ankara'da çerçeve metnini onayladıktan sonra "Dur şu Lüksemburg'a afilli bir şekilde inelim de akıllarını alalım keferelerin" önerisinin hayata geçirilmesinin zamanı gelmişti artık. Abdullah Gül ve sırt çantasının içinde Ali Babacan paraşütçü kostümleri içinde korku dolu bakışlarla bakmaktaydı operasyonu yönlendiren görevlilere. Sonraki diyaloglar şöyle gelişti... - Heeeey, işte Allah'ın izniyle AB'yle müzakerelere başlamak üzereyiz. Birazdan aşağı inip herkese Türk'ün gücünü göstericez... - İmtiyazlı ortaklık istemiyoruz demeyi unutma sakın... - Onu yere inince söylesem, yukarıda moralim çok bozuluyo benim... - O ne o? - O mu? Ali Babacan. Elimde büyüdü kerata... - Hadi atlamaya hazırlan... Unutma hazmetme kapasitenizi yerim uleyn diye nara atacaksın... - Duyamıyorum! - Bana bak, İsmet İnönü ayağı yapma bana... - Duyamadım! - Çıkarın şunun kulaklığını... Avusturya dışişleri bakanının tam üstüne atlayacaksın. - Ben yapamıyacam... - Neeee? - Atlayamam... - Atın şunu... Rumlar'ın NATO'ya girmesi maddesini kaldırmazsanız bu iş olmaz demeyi unutma sakın... - Neeaaaaaaaaaaa??
|