Liderlerin satamadığı başarı
AB'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlama kararı, ''siyasi liderlerce kötü satılan bir başarı'' olarak değerlendirildi. Fransız haber ajansı AFP'nin analiz haberine göre, Londra'daki Centre for European Reform adlı düşünce kuruluşunun direktörü Charles Grant, ''Türkiye ile müzakere ve AB'nin genişleme kararının başarı olmasına karşın Avrupalı siyasi liderlerce kötü satılmasının, Avrupa projesinin kimliği konusunda soru işaretlerive Avrupa kamuoyunun büyük bölümünde Türkiye'nin reddine varan endişe yarattığını'' belirtti.
''AB'nin
genişlemesinin durması bir trajedi olurdu'' diyen Grant, ''birliğin en büyük başarısının istikrar, güvenlik, refah ve demokrasiyi kıtanın büyük kısmına yaymak olduğunun'' altını çizdi. ''Avrupalı yöneticilerin, Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing gibi Türkiye'nin üyeliğine karşı siyasilere koz vermemek istiyorlarsa, sorumluluklarının çok açık olduğuna'' işaret eden Grant, ''Avrupalı liderlerin, öncelikle seçmenlerine, tek pazar ve iyi yönetimin tüm kıtaya yayılmasının refah ve güvenliklerini artıracağını iyice anlatmaları gerektiğine'' vurgu yaptı.
İngiliz düşünce kuruluşunun yöneticisi, ''bundan sonra AB'nin genişlemesini durdurmadan Avrupa projesini derinleştirmek için daha ilerideki bir grup ülkeye ulaşmaya olanak sağlayacak 'değişken geometri' kullanımı'' önerisinde bulundu.
Charles Grant, ''Bir siyasi birlik içinde bulunmayı isteyen ülkeler bazı alanlarda 'avangardlar' inşa edebiliyorlarsa ve Avrupa duygusunun böylece yaşanmasını sağlayabiliyorlarsa, genişlemeye karşı çıkmak pek doğru olmaz'' diye konuştu.
'AB'NİN SORUNU KİMLİK'
Avrupa'nın geleceği konusunda araştırmalar yürüten Fransız düşüncekuruluşu Ifri tarafından yayımlanan analizde de, tarihçi ve siyaset bilimci Samim Akgönül, ''Türkiye'nin üyelik perspektifiyle ilgili endişelerin aslında AB'nin kimlik sorunundan kaynaklandığını'' savundu.
''Dini bakımdan birliğin sınırlarının, uzun zamandır tabu olarak görüldüğünü ve bugün tartışılmaya başladığını'' belirten Akgönül, ''Türklerin (Avrupalılığa) en büyük katkılarının, bu kimlik yansımasını yavaş yavaş telkin etmeleri olduğunu'' kaydetti.
AFP'nin analizinde, ''Avrupa arzusunun, Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi uzun yıllar sağcı diktatörlükler ile Orta ve Doğu Avrupa'da sol totalitarizmin kurbanı olmuş ülkelerin özgürleşme ve reform lokomotifi olduğu'' belirtilerek, ''şimdi bu arzunun Ankara'nınmodernleşme çabalarını beslediği'' yorumu yapıldı.
|