|
 |
 |
 |
  |
|
Dünya Türkiye'yi konuşuyor
Türkiye'nin dün gece geç saatlere kadar süren maraton sonunda AB ile müzakerelere resmen başlaması dünya basını tarafından "tarihi bir an" olarak yorumlandı.
Gazeteler Türkiye-AB müzakerelerinin başlamasını birinci sayfadan duyururken, Avusturya'nın "imtiyazlı ortaklık" konusunda ısrarını sürdürmesiyle oluşan krizin son dakikada aşıldığı vurgulandı.
Independent: AB'nin sınırları yeniden çiziliyor Guardian: AB, 500 milyona ulaşacak. Nüfusun 5'te 1'i Müslüman olacak. FT: Türkiye'nin üyeliğinden
Avrupa da kazanacak. Daily Telegraph: Müslüman ülkeye yeşil ışık. Der Tagessepiegel: Duyguları incinmiş damat Der Standart: Avusturya yalnızlığa düştü La Libre Belgique: Türkiye'ye Avrupa ufuğu açıldı Le Soir: Türkiye-AB:İnşallah La Derniere Heure: Kedi-fare oyunu oynandı
INDEPENDENT: AVRUPA'NIN SINIRLARI YENİDEN ÇİZİLİYOR
Independent manşetinde Türkiye'yi komşularıyla gösteren bir harita yayımlıyor ve "Avrupa Birliği'nin sınırları yeniden çiziliyor" diyor.
Independent gazetesi, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un Abdullah Gül ile düzenlediği basın toplantısında söylediği "Bu, Avrupa ve dünya için tarihi bir andır. Müslüman nüfusa sahip laik bir ülkenin AB'ye girecek olması birlikte yaşayabileceğimizin ve zenginleşebileceğimizin bir kanıtıdır" ifadelere yer verdi.
Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık verilmesi önerisini son dakikaya kadar sürdüren Avusturya'nın birlik üyelerinden ve özellikle ABD'den yoğun baskı gördüğüne de değinen gazete, dünkü tarihi buluşmanın uzun ve zor bir yolun sadece başlangıcı olduğunu yazdı.
Gazete ABD Dışişleri Bakanı Condeliezza Rice'ın devreye girerek sorunun aşılmasında katkı sağlamasına geniş yer verirken Washington yönetiminin Başbakan Erdoğan'a Türkiye'nin NATO'daki statüsünün değişmeyeceğini garanti ettiğini yazdı.
Gazete, Türkiye'nin üyeliğiyle Avrupa Birliği'nin Irak, Suriye, İran, Emenistan, Gürcistan ve Azerbaycan'la komşu olacağını yazıyor. Independent, "Başlangıta Avrupa'daki bölünmüşlüğü ortadan kaldırma fikrinin ürünü olan Avrupa Birliği, şimdi İslam dünyasıyla Batı arasında köprü kurma projesine dönüşüyor" diyor.
GUARDIAN: AB'DE NÜFUSUN 5'TE BİRİ MÜSLÜMAN OLACAK
The Guardian, Türkiye'yle müzakerelere start verilmesinin Avrupa Birliği'nin son 50 yılda aldığı en önemli kararlardan biri olduğunu vurguluyor.
Gazete, müzakerelerin başarıyla sonuçlanması halinde Avrupa Birliği'nin nüfusunun 500 milyona ulaşacağını, nüfusun beşte birinin Müslüman olacağını belirtiyor. Guardian şöyle devam ediyor:
"İngiltere'ye göre, Türkiye'nin üyeliğiyle Avrupa Birliği, aşırı İslamcılara bir Hıristiyan kulübü olmadığını gösterecek. Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başlamasını, Avrupa Birliği dönem başkanlığının en önemli hedefi yapan Başbakan Tony Blair, üyeliğinin Avrupa'da yaşayan Müslümanlarla ilişkilerin düzelmesine de katkıda bulunacağına inanıyor.
Guardian başyazısında da şu yorumu yapıyor: "Avrupa, laik Müslüman bir demokrasi olan Türkiye'yi reddetmeyerek doğru olanı yaptı. Aksi halde bayağı bir popülizme ve önyargılara teslim olacaktı."
Münih Üniversitesi'nden Sosyoloji Profesörü Ulrich Beck ise Guardian'daki yazısında, Avrupa Birliği'nin geçen yüzyılda birçok yoksul ülkeye refah; İspanya, Portekiz ve Yunanistan gibi diktatörlükle yönetilen ülkelere demokrasi getirdiğini, Berlin Duvarı'nın yıkılmasınından sonra kıtayı birleştirdiğini ve Ukrayna'dan Türkiye'ye kadar birçok ülkede siyasi dönüşümlerde etkili olduğunu belirtiyor.
Yazar, milliyetçiliğin Avrupa Birliği'nin düşmanı haline geldiğini, 21'inci yüzyılda küresel bir güç olabilmesi için bununla başa çıkılması gerektiğini belirtiyor ve "Türkiye dışarıda bırakılırsa, Avrupa Birliği jeopolitik anlamda etkinliğini muazzam ölçüde yitirir" diyor.
THE TIMES: AB YOLU SON DAKİKA ANLAŞMASIYLA AŞILDI
The Times, "Türkiye'nin AB yolu son dakika anlaşmasıyla açıldı" başlığıyla duyurduğu haberinde, 40 yıldır AB'ye girme müzadelesi veren Türkiye'nin üyelik müzekerelerine başlayan ilk müslüman ülke olduğu belirtildi. Gazete ayrıca dün gece geç saatlerde Lüksemburg'a giden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün "Bu gelişmenin Türkiye, AB ve dünya için iyi olmasını umuyorum" sözlerine yer verirken Türkiye'nin ABD desteğini alarak AB ile müzakerelere başladığına değindi.
DAILY TELEGRAPH: MÜSLÜMAN ÜLKEYE YEŞİL IŞIK
Daily Telegraph gazetesi AB liderlerinin Türkiye'ye verdikleri sözü tutarak müzakerelerin başlamasına yeşil ışık yakmalarıyla şimdiye kadar bir "Hıristiyan klubü" özelliğindeki AB'ye Müslüman bir ülkenin girmesinin önünün açıldığını yazdı.
Gazete, krizin aşılmasında ABD'nin etkili olduğunu ifade ederken, Avusturya'nın ikna edilmesinde BM savaş suçluları mahkemesinin Hırvatistan lehinde görüş belirtmesinin ve AB ile müzakerelere devam edebileceğinin açıklanmasının etkin rol oynadığını yazdı.
Gazetede şu görüşlere yer verildi: "70 milyonluk yoksul bir ülkeyi hazmetmek tabii ki kolay olmayacak. Ama uzun ve zorlu geçecek görüşme süreci Türkiye'ye dönüşüm süreci Avrupalı liderlere de seçmenlerini, kültürel fay hattının beşiğindeki canlı bir demokrasinin üyeliğine hazırlamak için zaman kazandıracak."
FT: TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNDEN AVRUPA DA KAZANACAK
Financial Times da genişlemenin sağlayacağı faydaların halka anlatılmasının siyasi cesaret gerektiriyor. Gazetede," Türkiye'nin üyeliğinden Avrupa da çok şey kazanacak. AB, Orta Doğu'da ve Orta Asya'da önemli ve stratejik rol oynayan, genç nüfusu ve dinamik bir ekonomisi olan Türkiye'yi bünyesine alacak. Avrupa Birliği'nin rekabet gücünü artırmanın yolu genişlemeden, kıtayı yeni fikirler ve etkileşime açmaktan geçiyor. Avrupalı liderler, bu konuda kamuoylarını ikna etmek zorundalar" görüşüne yer veriliyor.
DER TAGESSEPIEGEL: "DUYGULARI İNCİNMİŞ DAMAT"
Der Tagesspiegel: "Lüksemburg'da yaşananlar işlerin kötüye sardığı bir nişan törenine benziyor. Avrupa Birliği nişanın arefesinde 'Acaba arkadaş olarak kalmak daha mı iyiyidi' diye düşünen gelin gibi davrandı. Abdullah Gül'e de törene gidip gitmeyeceğine karar veremeyen ve sonunda duyguları incinmiş bir damat rolü düştü."
DER STANDART: AVUSTURYA YALNIZLIĞA DÜŞTÜ
Avusturya'da yayımlanan Der Standart, Türkiye'ye imtiyazlı ortaklık seçeneğinde ısrar eden Avusturya'nın birlik içinde yalnızlığa düştüğünü yazıyor.
DIE PRESSE: AVUSTURYA CESURCA DAVRANDI
Die Presse'de "Avrupa vatandaşlarının Türkiye'ye karşı muhalefetini cesurca dile getiren tek ülke Avusturya oldu. Ayrıca Lüksemburg'da Avusturya halkının hislerine de tercüman olundu. Halkın yüzde 80'i Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkıyor. Avusturya ayrıca Hırvatistan'a verdiği destekle güney Avrupa'da konumunu güçlendirdi" deniliyor.
Lüksemburg'da son 24 saatte yaşananlara ayrıntılı yer veren Belçika basını, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin ''gerçekten'' başladığını ve hedefin ''tam üyelik'' olduğunu yazdı.
LA LIBRE BELGIQUE: TÜRKİYE'YE AVRUPA UFUĞU AÇILDI
Belçika gazetesi ''La Libre Belgique'' , birinci sayfasından, ''Türkiye'ye Avrupa ufuğu açıldı'' başlığıyla verdiği haberde, müzakerelerin başladığını, ''imtiyazlı ortaklık'' seçeneğinin kayıtlara geçmediğini alt başlıklarla duyurdu.
''Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı olan ve AB'nin kapılarını 40 yıldır çalan Türkiye''nin tam üyelik müzakerelerine başlaması için uzlaşma sağlandığını belirten gazete, ''Ramazan'ın başlamasına birkaç saat kala, Ankara AB koşullarını kabul etti'' ifadesini kullandı.
Müzakerelerin 10 yıl sürmesinin beklendiğini belirten gazete, hedefin ''tam üyelik'' olduğunu vurgularken, bu arada AB'nin sindirim gücünün dikkate alınmasının da öngörüldüğünü yazdı.
''La Libre Belgique'', Lüksemburg'da yaşanan ''sıcak saatleri'' anlatırken, Avusturya'yı ve Rumları ikna etmenin zor olduğunu, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın da ağırlığını koyduğunu anlattı.
''AB kamuoyunun kötümserliğine rağmen Avrupalı bakanların büyük bir kısmı, Türkiye'nin Avrupa istikrar ve stratejisi açısından büyük bir koz olduğunu düşünüyor'' diyen gazete, müzakerelerin başlamasını, ''tarihi bir gün'' olarak nitelendirdi.
''La Libre Belgique'', ''AB için bir şans'' başlıklı yorumunda Türkiye ile müzakerelerin başlatılmasının önemine değinirken, bu ülkenin AB'ye katılımının diğer hiçbir katılıma benzemeyeceğini, büyük ve çoğunluğu Müslüman bir ülkenin söz konusu olduğunu yazdı.
Türkiye'nin katılımına muhalefet edenlerin, bunu neden 1963'te, Ortaklık Antlaşması imzalanırken yapmadıklarını sorgulayan gazete, AB'nin Türk katılımı ile elde edeceği jeopolitik, ekonomik ve kültürel kazanımlara dikkat çekti.
LE SOIR: TÜRKİYE-AB: İNŞALLAH
''Le Soir'' gazetesi, birinci sayfasından, ''Türkiye-AB: İnşallah'' başlığı ile verdiği haberinde, Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin ''gerçek anlamda'' başladığını, bu durumun çok az AB başkentini heyecanlandırdığını, ancak önemli olana ulaşıldığını, müzakerelere yeşil ışık yakıldığını yazdı.
Lüksemburg'da yaşanan hareketli saatleri anlatırken AB'nin yeni bir krizin eşiğinden geçtiğini belirten ''Le Soir'', yorumunda, ''Lüksemburg'daki, politikadan ziyade tiyatroydu'' ifadesini kullandı.
Yorumda, AB'nin ''siyasi cesaret eksikliğinden'' söz edilirken, ''ABD, Türkiye'nin bir gün büyük Avrupa ailesine katılmasını kararlaştırmıştı. Hepsi bu'' ifadelerine yer verildi.
Lüksemburg tartışmalarından tek kazançlı çıkanın, ''Türkiye karşıtlarının mücadele sembolü'' Avusturya olduğunu ileri süren gazete, ''güvensizlik ortamında nişanlanan'' AB ve Türkiye'yi ''geçimsizlik yıllarının beklediğini'' yazdı.
Gazete, bu yorumunda, Hollanda'nın Lahey kentinde eski Yugoslavya için kurulan uluslararası savaş suçları mahkemesinin Başsavcısı Carla del Ponte'nin tavrını ''mide bulandırıcı'' olarak nitelendirdi ve bu tavrın 4 gün önce çok farklı olduğu üzerinde durdu.
LA DERNIERE HEURE: KEDİ-FARE OYUNU OYNANDI
'La Derniere Heure'' gazetesi, Lüksemburg'da yaşanan hareketli saatleri, ''AB ve Türkiye bütün gün kedi-fare oyunu oynadı'' ifadeleriyle anlattı ve ''42 yıldır müzakerelerin başlamasını bekleyen Türkiye'ye 17 Aralık'ta verilen söze rağmen, günün, Avusturya'nın muhalefeti ile başladığını'' belirtti.
Finans ve anayasa krizlerini yaşayan AB'nin yeni ve büyük bir krize daha sürüklenmek üzere olduğunu, sonunda Türkiye'ye yeşil ışık yakıldığını yazan gazete, ''Zor bir doğum oldu, umarız bebek sağlam ve sorunsuz olur'' dedi. ''La Derniere Heure'', Türkiye'nin AB'ye katılımının getireceği kazanımlar ve Türkiye karşıtlarının görüşleri üzerinde duran bir yazıya da yer verdi.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|