| |
|
|
Doğalgazla çalışan teknoloji harikaları
Her gün en az iki kez ziyaret ettiğim MSNBC'nin sitesinde Ekonomi Editörü Roland Jones yazısına şöyle girmişti: - Evinizi ısıttığınız, yemeğinizi pişirdiğiniz doğalgazın otomobilinizde yakıt olarak da kullanıldığını görmek size garip gelebilir. Ancak benzin fiyatları böyle tırmanırken, otomobillerde doğalgaz kullanılmasının, hiç olmazsa bir şirket tarafından mümkün hale getirilmesi gündemde. Evet... İnanabiliyor musunuz? Teknolojinin ve otomotiv sanayisinin merkezi Amerika Birleşik Devletleri'nde, doğalgazla çalışacak otomobillerle ilgili haber, bir yeniliğin duyurulmasını içeriyor. Sonunda benzine ve mazota gelen zamlar, kişi başına ulusal gelir payları 40 bin dolarlara dayanan Amerikalılar'ı da vurmuş. Bizim kaç yıldır LPG diye araçlarımızda sıvılaştırılmış biçimde kullandığımız gazı, "Teknolojik Buluş" olarak araçlarında kullanmaya karar vermişler. Buna göre Honda, California için doğalgazı evlerde doldurmaya yarayan "Phill " diye bir aygıt geliştirmiş. Çünkü doğalgaz satacak istasyonların yayılması zaman alırmış. Bu Phill, evlerde doğalgaz çıkış musluğuna bağlanacak ve bir gecede dolacakmış. Sonra otomobile takıldığında araç 250 mil gidebilecekmiş. Phill aygıtını kiralamak için ayda 70 dolar ödenecekmiş. Honda'nın geliştirilmiş ve daha pahalı modeli "Civic GX " bu gazı kullanabilecekmiş. California'da bu yıl 500 tane doğalgazla çalışan Honda satılması bekleniyormuş. Bu yazıyı okuyunca "Acaba Roland Jones' ın bizi şaşırtacak başka ne haberleri var" diyerek yazı arşivine girdim. Bir başka yazısında da, ikinci el otomobil alacak Amerikalı tüketicileri "Dikkat edin. Katrina Kasırgası'nda sele kapılmış araçlar piyasada. Sakın bunları satın almayın" diyerek uyarıyordu. Bunları okurken tamire bıraktığım araçların kaç kez yağmur sonucu otosanayilerde sular altında kaldığını hatırlamaya çalıştım. Yani Katrinazede araçlar haberi beni şaşırtmadı. Ama "Business Week" dergisinde kapak konusu olan bir inceleme beni şaşırttı. Bu incelemeye göre teknolojik gelişmeler sonucu Amerikalılar eskisinden daha fazla çalışmaya başlamış. Amerikalı yetişkinlerin yüzde 40'ı hafta içinde günde 7 saatten daha az uyuyormuş. Öğle yemeğini sıkıştırılmış biçimde yiyenlerin oranı yüzde 60'mış. Üniversite mezunu erkeklerin yüzde 32'si, 1980'lere göre yüzde 22 oranında daha fazla çalışıyorlarmış. "İletişim Devrimi" ile sade üretim yüzde 70 artmamış. Teknoloji, insanları daha fazla çalışmak zorunda da bırakmış. Yani hayal edilenin tam tersi olmuş. Bizde de cep telefonları yüzünden insanların çalıştıkları şirketlerle bağlantılarının neredeyse 24 saate uzadığının farkında değil misiniz? Ya da dizüstü bilgisayarı ile internete girebilen insan, tatile çıksa bile günlük iletişiminden kopamıyor. Şu Amerikan ve Kanada sermayeleri bizim medyaya bir girebilseler ve onlar kendi haberleri ile bizleri şaşırtırken, bizim haberleri de kendi toplumlarına yansıtıp onları şaşırtsalar.
|