| |
|
|
Kayseri'de meydan diyalogları
Yakın gelecekte seçim yok. Öyleyse meydan mitingine gerek var mı? Her parti için, her zaman "böyle etkinliklere" gerek var. Zira miting "örgüte moral veriyor... Partiyi diri tutuyor." Ve "halk ile partiyi kucaklaştırıyor."
Cumartesi günü Kayseri'de Mehmet Ağar'ı izledik. Genel Başkan konuşurken "aşağıdan bağıran" çok olur. Bunlar "ekranlarda görülmez." Sesleri "o gürültü içinde duyulmaz." Mehmet Ağar zaman zaman "aşağıya" eğiliyor. "Bağırana" sesleniyor: - Söyle canım. Veya... - Söyle bacım. Ya da... - Söyle dayı... Söyle teyze... Söyle dede. Bu "meydanla bire bir ilişki" demektir ki... Siyasette "akıllıca bir iş."
"Aşağıdan bağıran" dede, teyze, amca, bacı ne söylüyor. * Başkanım, iş vereceğiz dediler... Çocuk aylardır işsiz. * Ben 2 şehit verdim... Vatana canım kurban... Türkiye bölünmez. * Köylü yanıp, gidiyor. * Başkanım bir ricam var... Emeklinin hali harap.
Mehmet Ağar en çok "hangi durumlarda" alkış aldı? "Güneydoğu... Kimse Türkiye'nin hassasiyetleri ile oynamasın" sözü alkış getirdi. "Biz iktidar olunca kapkaççı, hırsız, hortumcu, terörist kaçacak delik arayacak" sözü alkış aldı. "Ekonomi... Köy... Köylü" sözü alkış aldı.
Kayseri, Abdullah Gül'ün memleketi. Burada miting yapmak kolay değil. Ama DYP "başarılı bir miting" gerçekleştirdi. Ve bir not daha... Kayseri "konuksever." Tek kişi bile "DYP'yi... Mehmet Ağar'ı incitici" harekette bulunmadı. Hatta, Kayseri'nin başarılı belediye başkanı, AK Partili Mehmet Özhaseki, bir gece önce Mehmet Ağar'ı telefonla aradı: - Şehrimize hoş geldiniz... Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı? İşte "Kayseri efendiliği."
|