|
|
Bodrum Red Room
Birkaç gündür Bodrum'da minik evimizdeyiz. Boynumda radyoterapiden kalan yanık bölge en ufak bir güneş değmesinde acıdığı, kulaklarım da bazen hiç duymama noktasına gelip gittiği için su kaçmasın diye korkudan denize girmiyorum. Gene de hasta değilim; tedaviler, ilaçlar yok. Ufak sıkıntılara rağmen keyif almaya çalışıyorum diye yazarken İlker telefon etti. Cumartesi akşamı buradaki arkadaşlarımla, İlker'in Gökhan Yüzbaşıoğlu ile işlettikleri Red Room'da buluşmaya karar verdik. Yollarda kaybolduk ama sonunda içinden kırmızı bir ışık yansıyan kapısında gördüm onları. Burası eski Safran'mış. İçeri girince kırmızı rengin ve harika bir manzaranın eşliğinde merdivenlerden suyun üstündeki lokanta-bar gece kulübü bölümüne indik. Gündüz tatilcilerin denize girilip güneşlenilen yerde biraz oturduktan sonra yemeğe geçtik. Çinli karı-koca aşçılarının bizim için özel hazırladığı lezzetli yemekler yedik. Hele içinde kestaneli dondurma ve meyveler olan lokma çeşitleri şeklindeki tatlı tabağı çok beğenildi. İlker ve Gökhan hem ilgilendi hem güldürdüler, hatta bir ara şarkılar söyleyip danslar ettik. İlker çok küçükken yıldızlı bir gecede gökyüzüne bakıp "Anne bunları kim yakıp söndürüyor?" diye sormuştu. Bir karşımda duran kocaman adama, bir de gökyüzüne baktım. Bizi çok eğlendirmişti ama gökyüzünde o cümbüş yoktu, olan yıldızlar da çok neşeli görünmüyordu. Ona sarılıp teşekkür ederken "Sen hala benim bebeğimsin" demek istedim. O bunu duymadığı için "Yarın pazar, Arto'nun programı var, çok kalabalık olacak ama siz ne zaman isterseniz denizden de aldırabiliriz" diyordu yolcu ederken. Gene de hissetmiş gibi "Annem" diye sokulup boynumdan öptü. Red Room Türkbükü girişinde Tel: (0252) 377 62 93
TIPKISI Pazar akşamı Selma Türkeş'in davetiyle İçmeler'deki Grand Majestik Bellini Otel'de paella yemeğe gittik. Asıl sürpriz "Tıpkısı'' adlı animasyon programındaymış. Fransa'da Michou diye bir gece kulübü vardır bilirsiniz. Çoğunlukla erkekler, orijinal şarkılar eşliğinde starların taklitlerini yapar. Biz de Ajda Pekkan, Gülben Ergen, Gülşen, Yıldız Tilbe, Müzeyyen Senar, Bülent Ersoy'un çok eğlenceli taklitlerini seyrettik ama her şeyi hazırlayan animasyon şefi Besim Kazado'nun Zeki Müren taklidi o kadar sahiciydi ki sanki kendisiyle göz göze gelmişim gibi gülüşüm dudağımda dondu kaldı. Ama Muazzez Abacı taklidinde gülmekten kırıldık. Bitmedi Tanyeli'nin dansını seyrettik ve alkışladık. Arkasından televizyon yarışmalarında favorimiz Firdevs ve Abidin çıktı. Bir de daha hit olma şansı olan şarkıları olsa! "İyi ki seçmişiz onları" diyor insan. "Usta aramızda" diye anonsla bir de Neco çıkmasın mı! Güzel sesi ve yorumuyla üç şarkı dinledik ve delice alkışladık. Biter bitmez insanlar sardı etrafımızı. Sarıldılar, öptüler. Kalabalık fazlalaşınca gruptan koptuk. "Geçmiş olsun" dediler, sarıldılar, öptüler, sevgiler yolladık karşılıklı. Selma'ya teşekkür edemeden evimize döndük.
|