|
|
|
|
2 bin Alevi dava açıyor
Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, ''Alevi yurttaşların inanç özgürlüğü haklarıyla ilgili Anayasa'ya, kanunlara ve hukukun emredici hükümlerine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle, Başbakanlık aleyhine 23 Eylül Cuma günü 2 bin kişi ile Danıştay'da dava açacaklarını'' bildirdi.
Doğan, Pera Palas Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında, ''15 yıla yakın süreden beri Türkiye'de kanamakta olan bir yarayı sevgiye dayalı İslam anlayışıyla çözmeye çalıştıklarını ancak bugüne kadar sonuç alamadıklarını'' söyledi.
Cumhuriyetin
ilanından sonra laik yapının oluşturulması ve devletin inançlar karşısında tarafsız kalmasıyla Alevilerin kendi inanç ve ibadetlerini istedikleri yerde ve biçimde gerçekleştirdiklerini ancak Atatürk'ün ölümünden sonra Alevilerin aynı şartlarda bunu sürdürdüklerini söylemenin pek mümkün olmadığını ifade eden Doğan, 1982 Anayasası'nda da din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili hükümler yer almasına karşın bütçeden sadece İslam anlayışına para aktarıldığını söyledi.
''SORUN TÜRK YARGI SİSTEMİNDE ÇÖZÜLMELİ''
Doğan, Alevi yurttaşların inanç özgürlüğüyle ilgili taleplerinin yerine getirilmesi için Başbakanlığa 22 Haziran 2005 tarihinde bir dilekçe ile başvurduklarını anlatarak, 19 Ağustos 2005 tarihinde Başbakanlık Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı tarafından gönderilen cevabi yazıda ise ''677 sayılı kanun ve diğer mevzuat hukuku gereğince cemevlerine ibadethane statüsünün verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, Alevi yurttaşların inançlarını yerine getirebilmeleri ve alevi inanç dedelerinin yetiştirilmesi için herhangi bir kadro ve kaynak tahsisinin mümkün olmadığı''nın bildirildiğini ifade etti.
Cem Vakfı Başkanı Doğan, bu aşamadan sonra yargı yoluna gitmekten başka bir çözüm kalmadığını belirterek, ''Alevi yurttaşların inanç özgürlüğü haklarıyla ilgili Anayasa'ya, kanunlara ve hukukun emredici hükümlerine aykırı hareket ettiği gerekçesiyle Başbakanlık aleyhine 23 Eylül Cuma günü 2 bin kişi ile Danıştay'da dava açacağız. Amacımız, yargı organını kullanmak suretiyle Anayasa'nın din ve vicdan hürriyetiyle ilgili maddesini yorumlatmak ve Başbakan'ın bize verdiği resmi cevabı iptal ettirmek'' dedi.
Sorunun çözümünde Avrupalılar'dan yardım istemediklerini, Türk hukuk sistemi içinde çözülmesinden yana olduklarını kaydeden Doğan, ''Türk yargı sistemi, bu soruna gözüm getirecek derinlikte ve olgunluktadır. Türkiye'de sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız'' diye konuştu.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|