|
|
Kedi ile köpek niye anlaşamaz?
Önceleri merak ederdim kedilerle köpekler niye anlaşamazlar diye. Köpek sahibi olunca, onların kedilerle ilişkilerini izleyince "iletişim dilleri"nin farklı olduğu sonucuna vardım. Köpekler birini gördü mü, insan olsun, köpek olsun, kedi olsun fark etmez, önce yanına yaklaşıp koklayıp, tanımaya çalışıyor. Hoşlanırsa arkadaş oluyor, hoşlanmazsa kavga ediyor. Yani köpek kediyi görünce, yanına yaklaşıp tanımak istiyor. Ama karşısındaki kedi! Onun tanışma dili farklı. Üzerine gelen birini görünce savunmaya geçiyor hemen... Kamburunu çıkarıyor, patilerini kaldırıp, tırnaklarını hazır ola geçiriyor. Duruma göre ya saldırıyor ya da kaçıyor. Kedi kaçınca, köpek bunu oyun ya da kendine saldırı olarak algılıyor ve başlıyor peşinden koşmaya. O kovaladıkça, kedi kaçıyor. Kedi kaçmasa ve hiçbir şey yapmasa sorun çıkmayacak. Köpek koklayıp, yoluna devam edecek. Zaten güngörmüş, köpekleri çözmüş kediler kımıldamıyorlar yerlerinden. Gözlerini dikip meydan okuyorlar. Bir de yavru kediler ne yapacaklarını bilemiyorlar köpekleri görünce. Bir tane bizim sitede var. Küçük, sevimli bir kedicik... Köpeklerimle gezintiye çıktığımızda hemen yanımıza geliyor. Aralarına dalıyor, sürtünüyor. Benimkiler şaşkın! Çünkü kedi gördüler mi kovalamaya şartlanmışlar. Burunlarının dibine, kendi ayakları ile gelen kediye nasıl davranacaklarını bilemiyorlar. Kokluyorlar önce... Kedi de onları kokluyor. Burun buruna gelince, bekliyorlar ki kaçsın kedi, kovalama başlasın. Nerdeee? Tam tersi daha da yanaşıyor kedicik yanlarına. Küçük kızım Boncuk fena halde rahatsız oluyor bu durumdan; hemen uzaklaşıyor. Büyük Kızım Köpük ise daha olgun. Oynamak isteğiyle gelen kedinin davetine uyuyor. Ön patilerini yere yatırıp, arka ayaklarını ve kuyruğunu arkaya kaldırıp hamle yapmaya başlıyor. Kedi ve köpekleri kadınla erkeğe benzetiyorum. Onların da iletişim dilleri farklı çünkü. Niyetleri de, hayattan beklentileri de... Birbirimizin ne istediğini çözsek daha iyi anlaşacağız. Kavgasız, gürültüsüz yaşayıp gideceğiz.
|