Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren, inşaat sektöründe 2005'in ilk yarısında gerçekleşen yüzde 19.7'lik büyüme oranını ''memnuniyet verici'' bulduklarını, ancak bu rakamın sektörün kayıplarını telafi etmekten hala uzak olduğunu bildirdi.
Eren, yaptığı yazılı açıklamada, inşaat sektörünün 2004'te yüzde 4.6, 2005'in ilk 6 aylık döneminde ise yüzde 19.7 oranında memnuniyet verici bir büyüme sağladığını ifade etti.
Rakamsal olarak bakıldığında büyüme oranlarının memnuniyet verici olduğunu kaydeden Eren, ancak
1993-2003 arasındaki 10 yıllık dönemde yüzde 22.4'lük bir küçülmeyle ''adeta dibe vurmuş'' olan inşaat sektörünün, kayıplarını telafi etmekten hala uzak olduğunun da dikkate alınması gerektiğini bildirdi.
Eren, inşaat sektöründeki istikrarlı büyümenin kamunun yatırım bütçesinin büyüklüğü, yatırım ortamının yerli ve yabancı sermaye açısından çekiciliği, kamu özel sektör ortaklığına dayalı alternatif finansman modellerine ne ölçüde işlerlik kazandırılacağı ve kamunun bu konulardaki politika geliştirme ve uygulama becerisiyle yakından ilişkili olduğunu belirtirken, 2005'in ilk yarısındaki yüzde 19.7'lik büyümenin bu konulardaki herhangi bir performans artışından kaynaklanmadığını, 2004'ün zaten olumsuz koşullar taşıyan ilk altı aylık dönemine kıyasla ''kaydedilen bir büyümeyi'' ifade ettiğine dikkati çekti.
İnşaat sektöründe büyümeyi sağlayan bir numaralı faktörün ''konut sektöründeki canlanma'' olduğunu belirten Eren, açıklamasında şöyle dedi:
''Bu canlanma, son zamanlarda bankalarımızca sunulmakta olan düşük faizli ve uzun vadeli konut kredilerinin, bireysel tasarrufları konut sektörüne yöneltmesinden kaynaklanmaktadır. Söz konusu büyüme trendi, bu özelliği nedeniyle makroekonomik istikrara son derecede duyarlıdır.Döviz kurları veya faiz oranlarında yaşanacak en küçük bir dalgalanmayla tersine dönebilecek niteliktedir.''
Eren bu arada, inşaat sektörünün performansını belirleyen anahtar faktörün kamunun politika geliştirme ve uygulamadaki performansı olduğunu ifade ederken, özelleştirmeler yoluyla yaratılan kamu kaynağının bir bölümünün, rasyonel kriterlere dayalı öncelikler çerçevesinde sayısı 2500'ün üzerinde olan ''yarım kalmış yatırımlara'' tahsis edilmesinde, ekonomiye sağlanacak katkının arttırılması açısından büyük yarar olduğunu kaydetti.