SABAH - 17/09/2005 - 'Reel faiz düşmeden faiz dışı fazla inmez'

Şu an 17 Eylül 2005 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	Günün İçinden

	» Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	İşte İnsan

	Sinema

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

	'Reel faiz düşmeden faiz dışı fazla inmez'
	'Zengin ülkenin doğal kaynağı yoktur'
	Petroldeki yükseliş kriz yaratmadı

'Reel faiz düşmeden faiz dışı fazla inmez'

FT Başyazarı Wolf "faiz dışı fazla en az 3 yıl daha yüzde 6.5 kalmalı"diye konuştu. Wolf "para girişi sonsuza kadar devam etmez" dedi ve ekledi: Merkez Bankası müdahale etmeyi bilmeli.

Financial Times Başyazarı Martin Wolf reel faiz bu seviyede oldukça faiz dışı fazla oranını düşürmeyi planlamanın yanlış olduğunu kaydetti. Wolf "Türkiye için bu borç yükü çok fazla, acilen azaltmak lazım" dedi ve ekledi: en az 3 yıl daha yüzde 6.5 devam etmeli. Martin Wolf Avrupa Birliği (AB) sürecinin Türkiye ekonomisine etkisini SABAH'a değerlendirdi:

Türkiye ekonomisinin gelişmesi için AB'ye ihtiyaç yok. Ülkeniz zaten iyi bir coğrafik konuma sahip. Kuzeyden güneye olsun doğudan batıya olsun çok kritik ticaret yollarının ortasında bulunuyor. İşleyen ve genişleyen bir pazara sahip böyle bir ülke iyi yönetilirse zaten ekonomik anlamda gelişir ve büyür. Bu gelişim sırasında da her zaman yabancı yatırım gelir. Çünkü böylebir bölgeye yatırım da kârlı olur. Ama AB süreci ile asıl hedeflenen
Türkiye'yi batılılaştırmak. Eğer AB olmadan bunu gerçekleştirme şansı olsaydı AB'ye gerek kalmazdı.

Özellikle 17 Aralık sonrasında Türkiye'nin adeta yatırım akınına uğradığını biliyorum. Bu noktada kurlar konusunda sorun yaşandığını duyuyorum. Çünkü dışarıdan para girişi ile döviz değer kaybediyor ve YTL değerleniyor. Bu da reel ekonomi ve özellikle ihracat için sıkıntı yaratıyor.

Ancak şunu belirtmek gerek: para girişi sonsuza kadar devam etmez. Kurlar ile ilgili sıkıntı varsa müdahale düşünülmeli. Merkez Bankası gerektiğinde müdahale yapmayı bilmeli. Böylelikle döviz rezervi de biriktirilmiş olur. Aynı durum uzakdoğuda da yaşanıyor. Eğer gelen sıcak para ile ilgili sıkıntı varsa çok çeşitli önlem alma imkanı var. Bunların arasında giren paradan vergi almak da sayılabilir.

Cari açık konusunun da sıkça tartışıldığını duyuyorum. Ancak önce şunu unutmamak lazım. Büyümek isteyen bir ülkenin cari açık vermesinde anormal bir durum yok. Yüzde 5'in üzerinde büyüyen bir ülke için milli gelirin yüzde 5'i kadar cari açık sorun yaratmaz.

Türkiye için hayati önemde olan konu borç yükünün azaltılmasıdır. Gelişmekte olan bir ülke için milli gelirin yüzde 30'unun üzerinde borç yükünün olması çok tehlikeli. Bu borcu azaltmak için faiz dışı fazla'dan ödün verilmemeli. En az 3 yıl daha yüzde 6.5'luk fazla devam etmeli. Eğer bu konuda sıkıntı yaşanıyorsa maliye politikalarını değiştirmek yerine para politikalarına odaklanmak gerekir. Eğer daha düşün bir faiz dışı fazla isteniyorsa reel faiz düşürülmelidir.

SİNAN CEM ŞAHİN