Barınma sorunları

Denizde çoğalalım... Yani denize çıkan, tekne sahibi olan insan sayısını artıralım. İyi bir slogan, iyi bir düşünce... Peki, yeni tekneleri nereye koyacağız? Otomobil değil ki, yolun kenarına bırakıp gidesin... Teknelerin, barınmak için bir limana, en azından bir barınağa ihtiyacı var. Aynı sıkıntıyı yat turizminde de yaşıyoruz. Akdeniz çanağındaki yatların yüzde 5'ine hizmet verebiliyoruz. Oysa en iyi deniz bizde, en iyi eleman bizde. Ama yat limanı sayımız yetersiz. Yenilerinin yapılmaması için de elden gelen yapılıyor. Bundan 10 yıl önce Başbakanlık nerelere yat limanı yapılacağını belirleyip ihaleye çıkardı. İhaleyle verilen yat limanlarından içinde Turgutreis hariç yapılabileni yok... Bugün bir yat limanının yöreye neler kazandırdığını merak eden Turgutreis Belediye Başkanı'- na sorsun. Turgutreislilerle konuşsun... Aynı liman sıkıntısı 12 milyonluk İstanbul'da da yaşanıyor, Ege'de de... Bu arada iyi bir haber. Turgutreis'i yapan Doğuş Grubu ekim ayı içinde Didim Yat Limanı'nın inşasına başlıyormuş. Oysa Yunanistan Didim'in hemen karşısındaki Samos, Pitagorio Marinası'nı tamamlayıp açmak üzere... "Buna da şükür" diyorum. Hiç değilse Bodrum ve Antalya yat limanları gibi hepten yatmamış. Geç de olsa yapılıyor ya!.. Üç beş sene araştırıyoruz. On senede iznini alıp inşaata başlıyoruz. Yaklaşık üç senede de tamamlanır. Ölme eşeğim ölme... Biz bu kafayla, bu kaplumbağa süratiyle nasıl Akdeniz'deki yatların toplanma noktası olabiliriz?.. Milyar dolarlardan bahsediyoruz arkadaşlar. Adam bırakacak teknesini sonra, uçağa atlayıp gelecek, denize çıkacak. Teknenin bakımı, onarımı, kumanyası, gelen misafiri, oteli, lokantası, uçağı, transferi... Say say bitmez torbayla dolar bırakacak. Alt tarafı bir yat limanı yapıp paraları kapacağız. Ama yap-tır-mı-yoruz... Askeri bölge bitiyor, tarihi bölge başlıyor, o bitiyor doğal SİT başlıyor... Onlar bitiyor bürokrasi başlıyor. Bu arada sevindirici bir haber daha aldım. Dalaman Belediyesi, SİT Kurulu ile olan 7 yıllık davayı kazanmış. Bunu daha önce yazmıştım. Kurul bir gece içinde Dalaman'a yapılacak liman alanını "Doğal SİT" ilan etmişti. Üstelik kararı alan kurulda bir tek hidrobiyolog yoktu. Yedi yıl sonra her şey sıfırdan başlayacak. İhaleyi kazanıp milyon dolarları yatıran şirketin hala hevesi kalmış mıdır bilemem ama bu yedi yılda Dalaman ve Türkiye'nin kaybettiklerini kim ödeyecek? Ülke işsizlikten kan ağlarken böyle bir yatırımı engellemenin vebali kimin? Neyse biz yine Didim'e dönelim. Didim, mega yatlara bakım yapılabilecek bir liman olarak planlanıyor. 400'ü karada, 400'ü denizde 800 yat, konaklama imkanına sahip olacak. Kuşadası'ndan daha güneyde böyle bir yere ihtiyaç vardı. Şimdi tek dileğim bu limanın inşaatının bir an önce tamamlanması ve yenilerinin önünün açılması. Bunun için daha kat edecek çok yolumuz var.