Onlarda olan şeyleri biz neden yaşatamıyoruz?
Bazen içimi acıtır "Neden bizde yok" sorusu... Adamların neyi bizden fazladır da onlarda olur bizde olmaz... Bunlardan biri de okul gemileridir. Yıllarca o muhteşem yelkenli okul gemilerine baktığım zaman hep eziklik duymuşumdur... Neden bizim öğrencilerimizi yetiştirebileceğimiz bir yelkenli okul gemimiz yoktur? Neden, neden acaba?... Neden olmadığını Bodrum yelkenli okul gemisi çok iyi öğretti hepimize. Hem de kafamıza "bam" diye vururcasına... Başta Erman Aras olmak üzere bir avuç idealist, deniz sever insan Türkiye'ye yelkenli bir okul gemisi kazandırmak için büyük çaba sarf ettiler. Aslında bizim gemi başka ülkelerinkine bakıldığına pek mütevazı bir ölçekteydi... Sonunda Deniz Kuvvetleri'nin de yardımıyla tamamlandı. Denize indirildi.
ŞAŞIRTAN İLGİSİZLİK Asıl amaç güneyde mavi tur yapan teknelerin mürettebatına denizciliği, yelkenciliği öğretmekti. Bu teknelerde sadece Bodrum'da on binin üzerinde gemici çalışıyordu ve bunların arasında gemiciliği, yelkenciliği bir yana bırakın yüzmeyi bile bilmeyenler vardı... Sonuç: Bedava yapılan kurslara katılım neredeyse sıfır oldu. Ekmeğini denizden kazanan insanlar, kendilerini mesleklerinde geliştirebilmeleri için önlerine konulan imkanla ilgilenmediler bile... Yine de Bodrum gemisi, sponsor Ericsson sayesinde 2 bin civarında denizci yetiştirdi. Bugün kendi başlarına yarışan çok sayıda bayan yelkencimizin çıkış noktası bu gemidir... Derken sponsor firma kabuk değiştirince destek kesildi ve gemi kendi yazgısıyla başbaşa kaldı. Bu arada Bodrum Belediyesi de verdiği kafeyi kapıp aradan çekildi ve gemiye kaynak yaratan imkanı geri aldı. Beş yıldır gemi, üzerine tek çivi çakılmadan Bodrumlu bazı denizcilerin gayretleriyle ayakta kalmaya çalışıyor. Haftada bir Knidos'a düzenlenen tarih turları da bir iki turist dışında kimsenin ilgisini çekmedi. Bodrum'da onlarca yazlık site var. Bunlardan bir teki bile göbek atmadan tarih ve yelkenle tanışılabilecek bu turlara ilgi göstermedi bugüne kadar. Aynen denizcilik eğitimi almak istemeyen denizciler gibi... Geçtiğimiz hafta Bodrum'dayken okul gemisine misafir oldum. Gemide düzenlenen tanıtıma İstanbul'dan gelen konuklarla birlikte katıldım. Bu yıl Bahçeşehir Üniversitesi gemiye el uzatmıştı. Üniversitenin Sürekli Eğitim Merkezi BÜSEM, "Rüzgarla Buluşma" adını verdiği yelkenli eğitim programını Bodrum gemisinde gerçekleştirecekti. Aynı programın içinde Nasuh Mahruki'nin Outdoorturk adlı kuruluşunun takım çalışması ve liderlik eğitimleri de olacakmış. Proje düşünüldüğü gibi yürürse yurtdışına da ciddi bir hizmet verilecek. O gün başta Rektör Prof. Dr. Süheyl Batum olmak üzere bazı kişiler konuştu. Geminin projesini çizen, eğitimleri veren Yücel Köyağasıoğlu'- nun söylediklerinin satır aralarında pek çok önemli nokta vardı. Ama benim en çok ilgimi Bodrum Belediye Başkanı çekti. Başkan Mazlum Ağan tipik bir siyasi olarak televizyoncuları, gazetecileri görünce epeyi konuştu. Gelgelelim söylediklerinin arasında Bodrum Belediye Başkanı olarak gemiye ufacık bir yardımda bulunacağının, işin ucundan tutacağının işaretini bile göremedim. En güzeli de kendisine sorulan bir soruya verdiği "Bu tür gemiler için ekonomik destek tabii ki çok önemlidir" cümlesi oldu... Anlayacağınız Başkan işin püf noktasını biliyordu da geminin yüzdürülmesi için en ufak bir gayret göstermeye niyeti yoktu... Dilerim üniversitenin bu projesi istenildiği gibi yürür. Hiç değilse bu durumda gemiyi su üstünde tutmayı becerebiliriz... Yoksa Bodrum gemisinin akıbeti biraz karanlık... Aynen neden "bizde neden yok" sorusunun cevabı gibi!..
|