| |
|
|
Müjdat Gezen usta bu yazıyı okuyunca!..
Ankara'dan arayan genç kızın sözleri gırtlağına düğümlenmiş, zor bela sıyrılıp çıkıyordu belli ki. Ağlayarak değil. Yenik, yıkık, umarsız değil, isyan, sitem, itiraz yüklüydü o seste.
Dediler ki Diyordu ki; "Gazeteden kendi özel cep telefonunu vermen bir nimet gibi geldi bana Savaş Abi. Sana ulaşacağıma, beni dinleyeceğine inanıyordum. Ankara'da yaşıyorum. Yaşım 19. Kendimi bildim bileli tiyatrocu olmak istiyorum. Müjdat Gezen okuluna burslu öğrenci seçecekmiş. Bunun için sınav yapacakmış dediler, duydum katıldım o sınava.
Tek göz oda Benimle beraber yaklaşık 300 kişi de girdi. Sadece 2 arkadaşımız 2. tura kalabildi. biz elendik. Buraya kadar her şey normal Savaş Abi. O kadar insana yarışacak elbette kazanan ya da yitiren olacak. Sonuçlara lafım yok. Benim itirazım kadere. Dinle şimdi abi. Ben tek göz bir gecekonduda 2 kardeşim annem ve babamla yaşıyorum. Liseyi zor bela bitirebildim. Babam inşaat işçisi, annem de gündelikçi.
Allah'ın kulu Bu yaşıma geldim her gün dayak yiyorum babamdan. İçiyor, aşırı alkolle eve geliyor ve sudan sebeplerle hepimizi sıra dayağından geçiriyor. Sınav öncesi gizli gizli provalar yaptım. Gidip kitapçılarda, tiyatro kulislerinde dolaştım. Ne oynayayım, Müjdat hoca benden ne izlerse beğenir?" diye sordum. Bir Allah'ın kulu yardım etmedi bana.
Tamam çık!.. Kendi başıma Orhan Veli ve Nazım Hikmet şiirleri ezberledim. Onları mütevazı halimle oyunlaştırmaya çalıştım. Çıktım oynadım karşılarında. Gerçi benim sıram geldiğinde Müjdat bey yoktu. Memet Ali Alabora ve 2 jüri üyesi daha vardı. 4-5 dakika dinlediler tamam dediler, çıktım.
Bu can bu beden O gün sabah saat 06.00 kalkmıştım. Gizlice kapı aralığına sinip son provamı yapmıştım. Ama fısıltılarıma babam uyanmış. Birden onu gördüm karşımda; Sen beni sabah karanlığı nasıl uykumdan edersin?" diyerek üstüme yürüdü. Vurdu vurdu vurdu. İşte o halde sınava gittim ben abi. Hiçbir şey istemiyorum. Ne senden ne başkasından bir dileğim yoktur. Sadece paylaşmak istedim. Seni yakın bulduğumdan yazmak istedim. Bu can bu bedenden çıkmadıkça tiyatro aşkım bitmeyecek, sönmeyecek. Sevgilerimle."
Değil mi abi? Bu sıcak bu samimi bir o kadar da can acıtan sözlere eklenecek, söylenecek hiç bir şey yok sevgili dostlar. Bunları siz de bilin duyun istedim yalnızca. Bir de Müjdat hocam okusun, değerlendirsin kendi bildiğince. O bir insan sarrafı bir sevda sihirbazıdır. Ne yapılacaksa doğrusunu o bilir yapar. Öyle değil mi Müjdat abim.
|