kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umut Gunes @ SABAH
 

Eğrisi doğrusu

Hiç fark ettiniz mi bilmem, spor müsabakaları sonrası hep kaybedenler "Ders aldık, tecrübe kazandık" gibi basmakalıp laflar eder. Oysa erdem "Kazanırken de ders almak" olmalıdır.
Avrupa Basketbol Şampiyonası'nın başlamasına iki hafta kala düzenlenen Efes Pilsen World Cup 4'e de böyle bakmak istiyorum. Slovenya ve İtalya galibiyetleri sonrası "Ağlamak istiyorum" repliğine takılıp kalan romantik yazarların aksine kupayı kaldırmış Türkiye'nin doğruları kadar eğrilerini de ortaya koyup tartışmaya açmak niyetindeyim.
İlk olarak kondisyon olarak izleyebildiğimiz rakiplerimizden bir, belki iki adım ilerdeyiz. Rusya ve Slovenya daha hazırlar ama Sırbistan, İtalya ve Fransa'nın 10 günde bize yetişmesi kolay değil.
Maçları artık 6-7 değil, 9 hatta 10 oyuncuyla tamamlıyoruz. İşin keyif veren yanı 10 oyuncunun da sadece süre doldurmak için değil maçın gidişatını etkileyen işler yapmak için sahaya adım atmaları. Eskiden olsa Hidayet çıkınca skor, Mehmet çıkınca ribaund sıkıntısı yaşardık. Bunlar artık bertaraf edilmiş. Belki abartı olacak ama 1992 ve 1996 Olimpiyatları'ndaki Rüya Takım da böyleydi!
Fransa ve Rusya maçları hariç savunmada iyi göründük. İstenilen sertliğe henüz ulaşamadık ama yardımlaşmamız ve gayretimiz alkışlanacak cinstendi. Oyun kurucuda Kerem'in yaptığı atılım ise gözlerden kaçmadı.
Eksiğimiz yok mu? Çook. Uzunuz ama gerçek bir 5 numaramız yok. Uzun ve kalın bir rakibe karşı Memo'yu 15-20 dakikada tüketiyoruz. 4'lerden, 4.5'lardan 5 yaratma çabası birgün başımızı ağrıtabilir.
Takım olma konusunda aşama kaydettik. Ancak takım oyununda hâlâ emekliyoruz. Hızlı top çevirmeye alışıyoruz ama ikili oyunlar konusunda hem hücumda hem savunmada aksıyoruz. Perdelemeler, ikili sıkıştırmalar istenilen sonuçları vermiyor. Geriye ya iyi koşmuyoruz ya koşarken adam paylaşmıyoruz. Kolay fastbreak yiyoruz.
Şutörlerimiz anlı şanlı ama şut istikrarımız yok. İkili oyunları az olan her takım gibi şuta bağımlı yaşıyoruz. 20 serbest atış kaçırdığımız gün de oluyor, 25/22 attığımız da. Ortasını bulup sürekliliği sağlamalıyız.
Son olarak hâlâ moral takımıyız. Havamızı bulunca başka oynuyoruz. Keşke İpekçi'deki taraftarımızı da Sırbistan'a götürebilsek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dengeler değişti   / 20-08-2005
 Varda'sız olmadı   / 31-05-2005
 Mrsiç'in gecesi   / 25-03-2005
 Alan savunmasının çöküşü   / 19-03-2005
 Mrsiç ve Rasim   / 16-03-2005
 Kartal'ın 2 yüzü   / 09-01-2005
 Kahraman Erdal   / 03-01-2005
LEVENT TÜZEMEN
Saha içi liderinin önemi
Fatih Terim, Danimarka maçı...
UMUT GÜNEŞ
Eğrisi doğrusu
Hiç fark ettiniz mi bilmem, spor...
Korkaklar silah taşır
Korkaklar silah taşır
Umut Vakfı Kurucusu Başkanı Nazire Dedeman "Nihayet" diyor. "Nihayet...
Cumhuriyet tarihinin en karanlık gecesi
Cumhuriyet tarihinin en karanlık gecesi
Yarın, Cumhuriyet tarihimizin en tatsız olaylarından birinin 50.
Erkekler için acı haber
Erkekler için acı haber
Uruguay'da bir plajda keşfedilen, egzotik güzelliğiyle erkelerinin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu