|
|
Bu oyuncu milleti hem çocuk hem de deli!
Rolüm kısaydı ama anlatacaklarım aksine çok fazla! 'Aşka Sürgün'ün kamera arkası görüntüleri, yepyeni bir dizi doğurur içinden. Mahsun'a annesini hatırlatan nene ise, apayrı görüntüler koydu ortaya.
Aşka Sürgün dizisinde kısacık bir rol oynadım ya. Kamera arkasında olup biteni, sette yaşadıklarımı, bölge insanıyla dizi kadrosunun görmelere değer ilişkilerini anlat anlat bitiremem inanın. Mardin, Kızıltepe, Savur ve Midyat'ta; kimi zaman kent içi, kimi zaman da dağbaşı, köy ortası, mezra yanı, uçurum dibi, dağ yamacı, dere kenarı yerlerde olup bitenler dizi içinde bir başka dizi olur vallahi.
DEVEYE HENDEK ATLATMAK Sinemacılığa az buçuk bulaşmışlığım var ya; oradan biliyorum. Seti kurmak kolaydır ama sürdürmek zordur. Hele de tüm oyuncuların ve kamera arkası çalışanların evden, aileden ırak yerlerde kotarması deveye hendek misalidir. Düşünün; 50 kişilik bir kadro. Karargah olarak Mardin girişinde Bilen Otel adlı oteli seçmiş orada yatıp kalkıyor. Yemekler bazen orada, bazen en lüks lokantalarda, bazen de şeytanın bile unuttuğu sarp kayalıkların dibinde, mağara kovuklarında yeniyor.
OYUNCU MİLLETİ ÇOCUK GİBİ Her yaştan her kırattan oyuncunun yanı sıra figüranlar, kuru kalabalıklar, yasal prosedürler, şunlar bunlar... Devamlılık tutturacaksın, kostümleri eksiksiz düzeceksin, dekordu aksesuvardı hiç aksamayacak. Oyuncunun başka bir işi daha varsa, onu ona göre ayarlayıp zamanında öbür tarafa kavuşturacaksın, dişi sızlayan, başı ağrıyan, karnı guruldayanı avutacaksın, sadece insanları değil, araçları, mekanları ve daha bin türlü şeyi hesaba katıp kılı kırk yaracaksın.
DELLENSEM YA Sonra millet televizyonun karşısına geçecek, "Yününün tüyü var, armudun da çöpü var" diye ahkam kesecek. Peeeh!.. Zor iş bu dizi çekmek azizim. Akıllı değil, deli adam işi. Ben de o 50 adet deliyi çok sevdim. Senariste; Beni de acuk daha deli etsene" dedim...
SAVAŞ AY
|