|
|
|
|
10. gezegen tartışması
Geçen hafta bulunan gök cismi, Marduk'u akıllara getirdi. Bilimadamları bu yeni gezegenin sırrını araştırıyor.
Merikalı bilimadamlarının kod adı "2003UB313" olan gökcismini 10. gezegen olarak kabul etmesi, Marduk'u bekleyenleri de heyecanlandırdı. Lila adı verilmesi beklenen gök cismi hala tartışılıyor.
Marduk Değil "2012: Marduk'la Randevu" adlı kitabıyla tartışma yaratan Burak Eldem'e göre 10. gezegen Marduk olamaz.
En Büyük Üye Çanakkale Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Emin Özel "Marduk hayali bir gezegen. Bu cisim ise şimdilik galaksimizin en büyük üyesi" diyor.
Sadece Bir Efsane İstanbul Üniversitesi'nden Doç. Dr. A. Talat Saygaç'a göre Marduk bir efsane; "Halk yanıltılmasın."
Marduk bekleniyordu Lila geldi
ABD'li bilimadamlarınca yeni keşfedilen gökcismi 2003UB313'ün gezegen olup olmadığı tartışılıyor. Bu arada yeni gökcismini Marduk zannedenler de var.
California Institute of Technology'den Mike Brown tarafından yapılan açıklama bilim dünyasına düşen bir bomba gibiydi. Brown, Güneş Sistemi'nin dış kesimlerinde, Plüton'un üç katı uzaklıkta ve 3 bin 360 kilometre çapında yeni bir gezegen bulduklarını açıklıyordu. İlk etapta 2003UB313 adı verilen gökcismi, astronomlar arasında, "gezegen mi değil mi?" tartışması başlattı. Bilim adamlarını karşı karşıya getiren bu yeni gökcismi "Yoksa bu yeni keşif 2012 yılında dünyaya yaklaşması beklenen Marduk gezegeni mi?" sorusunu da alevlendirdi. Hani şu, Maya uygarlığının astronomik kaynaklarında varlığından sözedilen, 3661 yıllık bir yörünge periyoduna sahip olan ve 2012 yılında dünyaya yaklaşıp büyük afetlere ve kaosa neden olacağı iddia edilen kayıp gezegen... Birçoğumuz Marduk'u Burak Eldem'in geçtiğimiz yıl çok tartışılan kitabı "2012:Marduk'la Randevu" aracılığıyla tanıdık. Peki 2003UB313 ya da kısaca UB313 Marduk olabilir mi? Eğer öyleyse felaket kapımızda mı? Burak Eldem'e göre bu keşfedilen gökcismi Marduk değil: "Dünyanın birçok farklı ülkesindeki çok sayıda uzman ve araştırmacıya paralel olarak yaptığım tarihsel kayıtlar ve eski metinlerdeki ipuçlarını temel alan çalışmaya göre, çok uzun aralıklarla ortaya çıkan Marduk'un hareketinde belli karakteristikler söz konusu. Güney göklerinde ortaya çıkıyor; yörünge düzlemi Güneş, Ay ve diğer gezegenlerin izlediği düzlemle neredeyse dik ağ oluşturuyor ve kırmızımsı bir renge sahip. Ortaya çıktığı anda yeryüzünden oldukça parlak biçimde izlenebiliyor. Yörüngesi son derece dış merkezli (eliptik) ve bu nedenle 3661 yıl gibi uzun bir sürede tamamlanıyor. Geçen haftalarda saptanan gök cismi de bu nitelikleri taşımadığı için, Marduk'la hiçbir ilgisi yok." Burak Eldem Marduk'un, gökyüzünde bambaşka bir doğrultu ve konumda aranması gerektiği görüşünde: "Göksel Güney Kutbu dediğimiz noktaya doğru ve Güneş hizasında bir yerlerde olduğunu sanıyorum. Bu nedenle şimdilik yeryüzünden gözlenmesi mümkün değil. Ancak, doğru noktalar hedeflenirse, yörüngeye yerleştirilecek gelişmiş kızılötesi tarayıcı aygıtlarla belirlenebilir. NASA bu yılın başlarında böylesi bir cihazı 2008'de uzaya yerleştireceğini duyurdu. Büyük olasılıkla o tarihlerde iyice yaklaşacak olan Marduk'u bu kızılötesi tarayıcıyla saptamak zor olmayacak."
YÖRÜNGELERİ FARKLI Burak Eldem'in birkaç yıl sonra gözlemlenebileceğini iddia ettiği Marduk, henüz bilim dünyasında kabul görmüş değil. Dolayısıyla yeni keşfedilen 2003UB313 adlı gökcisminin Marduk olma ihtimali üzerinde dahi durmuyorlar. Çanakkale Üniversitesi Astrofizik Araştırma Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, Marduk'un hayali bir gezegen olduğunu düşünüyor: "İddiaya göre, 3600 yıllık döneme sahip ve 2012'de günberi noktasına gelecekmiş ve iç güneş sistemini tarumar edecekmiş! Böyle bir şey mümkün değil. UB313'ün yörünge elemanları da güneş sisteminin bu yeni üyesinin Mardukçuların beklediği türden 'kötü niyetleri' olmadığını gösteriyor. Çünkü bu gezegen, 2012 yılında da 557 yıllık yörüngesinin az bir bölümünü katetmiş olarak, bizden muhtemelen yerden 100 AB'lik mesafede olacak ve 19. kadirden büyük teleskoplarla görünebilen çok sönük bir gök cismi olmayı sürdürecek. Şimdilerde göründüğü Balina Burcu bölgesinden pek uzağa gitmeyecek ve bizlerle birlikte, Mardukçuların 2012'de nelerle uğraşıyor olacaklarını merakla izlemeyi sürdürecek." Özel, yeni gökcisminin önemini ise şöyle açıklıyor: "Bu cisim Kuiper Kuşağı Cisimleri (KKC) ailesinden yeni ve şimdilik en büyük üye. Ancak, hepsi dünyanın ayından küçükler. Yapıları aydan çok farklı ve çoğunlukla metan buzu ve su buzu içeriyorlar. 2003UB313 gezegen unvanını alacaktır. Çünkü bu tartışma 1930'larda Pluton bulunduğunda yapılmıştı ve IAU (Uluslararası Astronomi Birliği ) Pluton'un gezegen sayılmasına karar vermişti. Pluton'un çapı 2 bin 250 km. Ondan küçük olanlar -Sedna ve Kuar- bulunduğunda üzerinde pek durulmadı ve sadece 'Neptün-ötesi cisimler ailesine yeni üyeler katıldı' değerlendirmesiyle yetinildi. Bu kez durum farklı olabilir. Bu gezegenin bir gezegen olduğunu onaylayacak, karar verecek kurum, sonunda IAU olacak." Antalya'daki TUBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Zeynel Tunca bu keşfin 2003 yılından beri gündemde olduğunu ancak uzun süre anlaşılamadığını söylüyor: "Pluton'un dahi gezegen kabul edilip edilmeyeceği tartışılıyor şu günlerde. Bu nedenle bir süre daha tartışmalar sürüp gidecek. Yörüngesinin daha duyarlı saptanmasından sonra Uluslararası Astronomi Birliği bunu ya 'Bir gezegen olarak kabul ediyoruz' diyecek ya da Plüton gibi tartışılacak. Bence Plüton gezegense bu cisim de edilebilir." Tunca Marduk için de "Tamamen bir efsane. Bilimsel açıdan hiçbir dayanağı yok" diyor.
HER KEŞİF MARDUK DEĞİL İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nden Doç. Dr. A. Talat Saygaç da, bu yeni keşfin Marduk'la benzeştirilmesine tepkili: "Bilim dünyası için bir roman kahramanı olan gezegencik ile bu yeni buluşu benzeştirmek ve sürekli bir Marduk efsanesi alevlendirmek halkı yanıltmak ve ticari kazanç sağlamak anlamına gelir. Bilimin önüne geçip kehanetlerde bulunmak kurgu- bilimle uğraşmak demek. Marduk ile ilgili olabilecek anlamlı her bilgi zaten bilim dünyasında değerlendirilebilir." Saygaç 2003UB313'e gezegen demek için erken olduğunu düşünüyor: "Biz Plüton'u, her ne kadar okul öğretilerimizde 9'uncu gezegen olarak anlatsak da, bir gezegen olarak kabul etmiyoruz. Plüton büyücek bir astreoid olarak ya da 'Gezegencik' olarak kabul ediliyor. Güneş Sisteminin oluşumu sırasında oluşan milyonlarca moloz, Plüton gezegenciğinin ötesinde bulucusunun adıyla anılan 'Kuiper Kuşağı' denilen bir bölgede yer alıyor. İşte bulunan bu yeni gezegencik de bir Kuiper Kuşağı cismi. Gezegen sayılabilmesi için açık bir kriter verilemez ama yeterince büyük ve kütleli olmalı. Uluslararası Astronomi Birliği, yapılan keşiflerin standardizasyonunu, adlandırılmasını ve resmi kabullerini yapıyor. Prof. Mike Brown ona 'Lila' adını önermiş. Bakalım ne olacak?"
|
|
|
|
|
|
|
|
|