|
|
|
|
Avşar, kızına nasıl bir evlilik önerecek?
Kadın dergilerini ancak berberde falan okuyabiliyorum. Berberin ısrarı üzerine, kırılan saçlarıma bakım yaptırırken öyle elim kolum bağlı beklemek zorundayken (ki hiperaktif olduğum için bu benim için genelde olanaksız gibi bir şeydir) bilumum kadın dergilerine, magazin sayfalarına göz attım. Bir yerde Hülya Avşar ve yine feministleri hoplatacak bir yorum. Avşar, ilişki gurusu edasıyla yorum yapıyor, herkes de onu ciddiye alıp bangır bangır bağırıyor. Efendim kocası yine bir yerlerde bir hanımla görüntülenmiş, o da "Ne yapalım aşk bitti, biz bunları aştık, herkesin özgürlüğü falan var" diyor. Ne desin "Evet ben aldatılıyorum ama boşanmak işime gelmiyor. Çünkü ben bu evlilikle statü kazandım. Bu yerden vazgeçmek istemiyorum, o yüzden de gurur murur önemli değil. Ben de hayatımı yaşarım" mı desin? Tabii bu duruma birtakım felsefi kalıplar bulmaya çalışacak. Topluma mal olmuş birine yani örnek alınan birine "Aldatılıyorsanız sesinizi çıkartmayın ve menfaatiniz varsa oturun" demek yakışmıyor. Kim ne derse desin, evlilik saygın olması gereken bir kurum. Öyle olmalı ki çocuklarımıza doğru evlilik modelini öğretebilelim. Merak ediyorum Avşar, kızına böyle bir evlilik modeli mi önerecek? Bu talihsiz açıklamaları yaptıktan sonra kızından nasıl bir evlilik yapmasını bekleyecek? Evet, evlilikte aşklar biter ama aşk yerini arkadaşlığa, dostluğa, saygıya bırakmalıdır. Yani uluorta aldatılıyorsanız, biraz kadınlık onurunuz varsa ilerlersiniz. Hele Avşar gibi maddi imkanlarınız yerindeyse... Çünkü Türkiye'nin birçok yerinde birçok kadın, çaresizlikten, ekonomik özgürlüğü olmadığı için, içi parçalana parçalana bu duruma katlanıyor ama sadece katlanıyor, istediği için orada değil yani...
ERKEKLER HATIRLAMAZ Geçenlerde bir arkadaşımla telefonda konuşurken "Akşam programın nedir, ne ettirteceksiniz?" diye sorarken bana kocasıyla 4 sene önce o gün tanıştıklarını ve yemeğe gideceklerini söyledi. "Hadi be, bunu o mu hatırladı?" dedim. O hatırlamış olsa inanın "Kocan galiba biraz yumuşuyor" diyecektim. Çünkü siz hiç "Sevgilim biz bugün tanışmıştık, bugün öpüşmüştük değil mi?" diyen bir erkeğe rastladınız mı? Böyle lüzumsuz detaylarla biz kadınlar uğraşırız. Bunu hatırlamazlar ama "GS ne zaman UEFA Şampiyonu oldu, ilk golü kim attı?" diye sor, bülbül gibi şakırlar. İnanın bizim yapıp da onların yapmadığı ya da onların yaptığı bizim hiç yapmadığımız öyle çok şey var ki... Mesela biz asla - tabii ki istisnalar vardır - bir şey hissetmediğimiz adamla beraber olamayız ya da sadece spor olsun bir de şuradan deneyeyim diye sevdiğimiz insanı aldatmayız. Şimdi gelin şöyle bir onların yapıp da bizim yapamadığımız şeyleri hatırlayalım... Bunları Sadece Erkekler Yapar * Çoraplarını sağda solda bırakmak, sonra da bulamamak. * Sakal tıraşı ve sünnet olmak, askere gitmek. * Trafikte kadın sürücü gördüğünde gerekli gereksiz yere korna çalıp heyecanlandırmaya çalışarak eğlenmek. * Sevgilisini veya eşini, annesi gibi görüp, kendisine hizmet etmesini beklemek. * Alyans takmayı sevmemek. * Yollara balgam atmak. * Arabasıyla karşı cinsi tavlamak. * Kumandayı elinden düşürmemek. * Uyur gibi görünürken, birisi TV kanalını değiştirmeye kalktığında tek gözünü açıp "Seyrediyorum" demek. * Çakmakla bira açmak. * Masa kenarıyla bira açmak. * Dişle bira kapağı açmak. * Üstünden araba geçirmek, kafasıyla beton blok parçalamaya çalışmak, dişleriyle TIR çekmek vs. * Bu tür şeylerle güç ve ego tatmininde bulunmak. Siz hiç bu tür şeyler yapan bir kadın gördünüz mü?
Ayşe Brav
|
|
|
|
|
|
|
|
|