Kardelenler açıyor
Geçen hafta Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'ndaki Turkcell'in Sezen Aksu Kardelenler konserine gittim. Keyiften dört köşe oldum. Günümüzde şirketlerin başarısı ürünlerini geniş kitlelerle nasıl buluşturduklarıyla ölçülmüyor. Ürettiklerini ne kadar tanınır kıldıkları da çok göz kamaştırmıyor. Çok çevik, çok bilinir, çok karlı olmak kadar önemli bir unsur daha var; şirketin ruhu olması gerekiyor. Peki, şirketin ruhunu ne görünür kılıyor? Şirketin yaşam sürecinde dünyaya bakışı, bireyi nasıl algıladığı, geliştirdiği duygular, düşünceler, kurduğu hayaller, yüklendiği toplumsal sorumluluklar oluşturuyor şirketin ruhunu... Kendine, insana, dünyaya, ulaşmak istediği kitlelere nasıl baktığı belirgin kılıyor bir şirketin ruhunu... Bilincinin aynasına ülkesinin nasıl yansıdığını, daha güzel bir gelecek için neler düşlediğini yaptıklarıyla kanıtlaması gerekiyor artık... "İşimiz ürünümüzdür..." demeyip, "İşimiz insandır" diyen şirketler oluşturdukları bakışla iç dünyalarını aydınlatıyorlar. Şirket bilinci, şirket ruhu, insana bakış için oluşturdukları felsefeyle şekilleniyor, gelişiyor, zenginleşiyor. Her büyük şirket, toplum için oluşturduğu bakışla, yüklendiği sorumlulukla kendini, ruhunu görünür kılıyor... Çünkü, ruh bireysel değil toplumsal bir olgudur. Düşünür ve bilim adamı Pavlov, "Ruhsal faaliyetlerin beynin fizyolojik faaliyeti sonunda oluştuğunu" söylüyor. Şirketlerin beyinlerini oluşturanlar da yüce ruhlu bir şirketin temsilcileri olmak istediklerinde toplumsal sorumluluk projelerini gerçekleştirmek için her türlü fedakarlığı üstleniyorlar.
BÜYÜK PROJE Turkcell, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ve Prof. Dr. Türkan Saylan'ın başlattığı Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları projesini üstlendi; okula gidemeyen 5 bin kızımıza eğitim olanağı sağlıyor. Projenin en başarılı biçimde ilerleyebilmesi için Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar, kurumsal iletişimden sorumlu Zuhal Şeker ve yardımcıları dört elle sarıldılar projeye. Bu büyük çalışmadan çok etkilenen Sezen Aksu da gitmiş. "Ben bu proje için ne yapabilirim?" demiş... Açıkhava konserlerinde Türkiye'nin dört bir yanında yazdığı şarkıyla ve görüşünü anlatarak herkesi destek olmaya çağıracak Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları Projesi'ne. Sezen diyor ki: "Bütün çocuklar eşit doğar. Ama yaşam kimine daha iyi davranır, daha çok şans tanır. Eşitlik bozulur. Resmi kayıtlara göre bugün Türkiye'de eğitimle tanışmamış 480 bin kız çocuğu var. Türkiye'nin bütün kişi ve kuruluşları... Biz daha şanslı doğanlar, bu şansı bütün çocuklarımızla paylaşma gücüne sahibiz. Kızlarımızı okutalım. Kızlarımız geleceğimizdir." "Aç kardelen aç..." diye şarkısını da yapmış konserlerde okuyacak... Bu büyük toplumsal sorumluluk projesiyle şirketin ruhunu bir kez daha aydınlatmaya çalışanların başındaki genel müdür Muzaffer Akpınar da diyor ki: "Beş bin kız öğrenci ile öncü olduğumuz, her anında duyguların yüzlerce çeşidini yaşadığımız bu projenin Türkiye'nin projesi olması, Turkcell olarak en büyük arzumuz... İlerlediğimiz bu yolda, gençlerimize destek vererek, Türkiye'nin geleceğine ışık tuttuğumuzu biliyoruz. Desteklediğimiz her gencin bu ışığı çevresine yayarak ülkemizin geleceğini aydınlatacağına inanıyoruz." Mardinli Kardelen Büşra da mesajını iletiyor sizlere...9 "Bizim de düşlerimiz, hayallerimiz vardı. Ama ne bir hakim olabilirdik, ne de bir öğretmen." "İmkansız" diye düşündük. Hep yarınlara bıraktık düşlerimizi. Biz yarınlara bırakırken düşlerimizi, bir umut çaldı kapımızı, bir ışık göründü karlı dağların ardından. Neden olmasın dedik, katıldık bu kervana. Hayat zifiri karanlıkken sütten beyaz bir aklığa büründü adeta..." Turkcell yüklendiği sorumlulukla kendini, ruhunu görünür kılıyor. Çünkü ruh bireysel değil toplumsal bir olgudur. Nice yüce ruhlu şirketlere... Ülkemizin eğitimine, sanatına, kültürüne sahip çıkacak, sorumluluk yüklenecek nice yüce ruhlu şirketlere...
|