BM:"Türkiye ekonomik istikrar yakaladı"
BM Ekonomik Komisyonu, daha önce bir çok ekonomik kriz yaşayan Türkiye'nin, ilk kez AB yolunda ''yüksek büyüme, düşük enflasyon ve makro ekonomik istikrar ile uzun vadeli siyasi öngörülebilirlik'' yakaladığını bildirdi.
BM Ekonomik Komisyonu'nun Avrupa araştırmasından derlediği bilgiye göre, Türkiye'nin ekonomide yakaladığı istikrarın korunması için, reformlardan taviz verilmemesi ve AB'nin ''dış çıpa'' olarak görülmesi gerekiyor.
AB üyeliği sürecinde, Türkiye'nin ekonomik dönüşümünün 17 Aralık 2004'ten itibaren müzakere tarihinin
alınmasıyla güçlendiğinin belirtildiği araştırmada ''daha önce bir çok ekonomik kriz yaşayan Türkiye, ilk kez AB yolunda, yüksek büyüme, düşük enflasyon ve makro ekonomik istikrar ile uzun vadeli siyasi öngörülebilirlik yakaladı. Bu fırsattan vazgeçmek istemiyorsa, reformlardan taviz vermemesi gerekir'' denildi.
REFORMLARDAN GERİ DÖNMENİN MALİYETİ
AB yolunda Türkiye'nin ekonomik ve yasal reformlar gerçekleştirerek, Kopenhag kriterlerini gerçekleştirdiğinin belirtildiği araştırmada, Türkiye'nin reformlardan geri dönmesinin maliyetinin yüksek olacağı vurgulandı.
Araştırmada, ''Türkiye'nin önündeki en büyük risk, reformlardan vazgeçip geçmeyeceğidir. AB çıpa olarak görülmeli ve AB yolunda, makro makro ekonomik istikrar, siyasi istikrar ve yasal reformlar alanındaki kazanımların korunması Türkiye'yi geri dönülmez bir şekilde AB'ye yaklaştırır'' denildi.
''Türkiye ile Romanya AB yolunda en yüksek enflasyona sahip iken bunu düşürmeyi başarabildiler'' saptamasına yer verilen araştırmada, faiz oranlarındaki düşüşün sürmesinin, enflasyonun da düşmesine katkı sağlayacağı ifade edildi.
Araştırmada ''ekonomik refromlardan en çok etkilenen kesimleri koruyucu sosyal reformlar, sosyal kalkınma açısından da önem taşıyacak'' denildi.
TÜRKİYE'NİN PİYASA EKONOMİSİ TECRÜBESİ
Türkiye'nin, Güneydoğu Avrupa bölgesindeki en dinamik ekonomilerden biri olarak, AB yolunda çok önemli bir piyasa ekonomisine sahip durumda bulunduğunun belirtildiği araştırmada, diğer AB adayı ülkelere göre, Türkiye'nin piyasa ekonomisinin çok güçlü bir geçmişe sahip durumda olduğu vurgulandı.
Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisinin işsizlik olduğuna da vurgu yapılan araştırmada, bu sorunun da yapısal olduğu ifade edildi. Diğer sorunun ise Cari İşlemler Açığı olduğu belirtilirken, bu sorunun çözümünün de iç talebe dayalı ithalat artışını ve kısa vadeli sermaye hareketlerini çok sıkı bir şekilde kontrol edici makro ekonomi ve kamu maliyesi politikasından geçtiği anlatıldı.
DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE GİRİŞİ
Öte yandan araştırmada, AB'ye yeni üye olan 10 ülkeye yeteri kadar doğrudan yabancı sermaye girdiği için, doğrudan yabancı sermaye girişinin, bundan sonra Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan'a daha çok yöneleceği kaydedildi.
(AA)
|