F1 bahane oldu, yabancı yerli patronlar iş konuştu
Formula 1'in bir araya topladığı yerli ve yabancı ünlü isimler haftasonu bir yandan yarışın keyfini çıkardı, öte yandan İstanbul'u ve Türkiye'yi tanıdı ve rahat iş toplantıları yaptı.
İş dünyasının tanınmış bütün isimleri oradaydı. Ajandalarda tatil ve iş seyahat programları Formula 1'e göre haftalar öncesinden ayarlandığından belki kimse böylesine önemli bir spor olayını atlamamıştı. Formula 1'e sponsor olan bütün şirketlerin VIP localarının bulunduğu Paddock Club'ta gördüğüm pek çok işadamının yanında önemli bir de yabancı misafir vardı. Asıl yarışın başladığı 15:00'ten saatler önce Paddock Club'a gelenler bir yandan pisteki diğer yarışları seyretti, diğer yandan da iş görüşmeleri yaptı, kurulan standları ziyaret etti ve dostlarla hasret giderdi.
ESER-İ İSTANBUL Beş bin kapasiteli Paddock Club'ın hemen girişine kurulan Eser-i İstanbul isimli odanın yabancı misafirler tarafından gördüğü ilgi müthişti. VIP Turizm Genel Müdür Yasemin Pirinççioğlu'nun ellerinden çıkan bu salonda Türk kültürünü hatırlatan hemen hemen ne varsaziyaretçilerle buluştu. Ceylan Pirinççioğlu'na rastlayınca, nazar boncuğundan, tombaklara, Fatih Sultan Mehmet'in tablosundan, kaftanlara, gümüş aynalardan, Kıraç Müzesi eserlerinin reprodüksiyonlarına kadar çok çeşitli ürünler arasından en çok neyin satıldığını sordum. Ve VIP'in konuklarının en çok Andrew Mango tarafından kaleme alınan Atatürk isimli kitaba ilgi gösterdiğini öğrendim.
BOĞAZ'DA EV BAKIYORUM! Biz sohbet ederken, biraz ileride Eseri-i İstanbul'dan tablolar alan kişinin, Türkiye'de de mağaza açan IKEA'nın patronunun sağ kolu olarak bilinen üst düzey yöneticilerinden Gabrielle Olsson Skalin olduğunu öğrendim. Yanında da IKEA'yı Türkiye'yle tanıştıran yatırımı yapan Maya Grubu'nun patronu Nuri Özsüer vardı. Skalin'e "Organizasyonu nasıl buldunuz" diye sorunca, "Mükemmel. Türkiye mükemmel. Önce iki kızım keşfetti. Bodrum'dan ev aldık. Şimdi ben bayılıyorum. Bu yüzden de İstanbul Boğazı'nda evbakıyorum' cevabını aldım. Bu arada Eser-İstanbul, İstanbul'un Haliç bölgesinde kaliteli porselen üreten ilk fabrikanın adından geliyor. Öyle görünüyor ki yabancılar da bu konsepte bayılıyor.
DOĞUŞ TAM KADRO Volkswagen'i Türkiye'de vazgeçilmez marka haline getiren Doğuş Otomotiv'in patronu Ferit Şahenk'i ise Genel Müdür Birgül Ak ve Doğuş Grubu'nun aralarında Aclan Acar'ın da bulunduğu üst düzey yöneticileriyle birlikte yarışı seyrederken buldum. Bir yanda Garanti Bankası'nda gelinen nokta, öte yanda Tansaş'taki başarılı satıştan olsa gerek, grubun tümüne yayılmış bir mutluluk gözlerden kaçmadı. Şahenk'in misafirleri arasında TAV'ın patronu Hamdi Akın ve CEO Sani Şener de vardı. Ferit Şahenk, her ne kadar F1 tutkusu yaşasa da o akşamki Fenerbahçe maçı için diğer futbol fanatikleriyle birlikte Kurtköy'ü erken terkedenler arasında yeraldı.
VE SABANCILAR... Sabancı Müzesi'nde Toyotasa için özel bir gece düzenleyen ve Toyota'nın üst düzey yöneticilerini İstanbul'da ağırlayan Başkan Güler Sabancı ise müthiş enerjisini Paddock Club'ta da sürdürdü. Yarışları başından sonuna kadar takip eden Sabancı'ya Dilek ve Sevil Sabancı kardeşlerin yanı sıra aralarında Akın Kozanoğlu ve İbrahim Orhon'un da bulunduğu Sabancı Topluluğu'nun üst düzey yöneticileri eşlik etti.
VODAFONE DA VARDI Paddock'ta ilgimi çeken şirketlerden biri de dünyanın 155 milyon abone ile en büyük GSM operatörü Vodafone oldu. İngiltere'nin GSM devinin Türkiye ile ilgisi F1 ile sınırlı olmasa gerek. Zira anlatılanlara bakılırsa, şirketin üst düzey yöneticileri, yarışlar esnasında Star konusunda da görşümler yaptı. İşte size Formula 1'in içinden ama biraz da dışından ilginç anektodlar...