 Çiçek: Herkes üçüncü maddeyi sindirmeli
Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, ''Kim ne düşünüyorsa, ne istiyorsa evvela Anayasa'nın üçüncü maddesindeki hususları içine sindirmesi lazımdır'' dedi..
Çiçek, Bakanlar Kurulu'na ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cemil Çiçek, bir gazetecinin, ''Kürt sorunu tartışmasıyla ilgili muhalefetten Başbakan'a çok sert eleştiriler geldi. Bakanlar Kurulu'nun bu konudaki duruşu nasıl? Güneydoğu'dan işadamları, sivil toplum örgütleri ve aydınlar gelen taleplerde Kürt sorunu ortadan kaldırılması için bir takım beklentiler dile getiriliyor. Bakanlar Kurulu'nda bununla ilgili bir takvim veya bir görüş oluşturuldu mu?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Muhalefetin
söylediklerine bakarak (hükümet şunu yapacak, bunu yapacak) diye bir husus yok. Tabiatıyla muhalefet bir değerlendirme yapıyor, bence çok da doğru bir değerlendirme yapmıyor. Bazen, tabiri caizse, hayalet taşlıyor, gölge taşlıyor. Bunun üzerinden bir şeyler söylemeye getiriyor, ama hükümeti taşlayacaklarsa böyle bir hassas konuda değil başka konuları gündeme getirebilirler.
Aslında sayın Başbakan, hem Diyarbakır'daki konuşmasında hem de ondan evvel yaptığı konuşmada genel bir çerçeve çizmiştir, bu konunun poligon noktalarını açıkça ortaya koymuştur. Nedense o pek muhalefet tarafından dile getirilmiyor. Mesele, daha çok siyasi bir zemine çekilmek suretiyle bir değerlendirme yapılıyor. Bence bu çok doğru değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası olan bir devlettir. Anayasa da o devletin, milletin temel mutabakatlarını açıkça belirler. Sayın Başbakan'da konuşmalarında 'Anayasal çerçevede' diye bir genel çizgiyi ortada koymuştur. İkincisi (tek devlet, tek bayrak tek vatan, tek ülke) demek ülke suretiyle zaten yine Anayasa'da ifadesini bulan bir kısım kavramları da bu konuşmanın içerisine yerleştirmiştir. Anayasa'nın üçüncü maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez ve inancımıza göre de değiştirilmesi mümkün olmayan bir maddedir. Bu ülkenin, 70 milyon insanın mutabakatını ortaya koyan maddedir. Kim sayın Başbakan'ın ya da hükümetin konuşmalarını değerlendirecekse bu çerçevede değerlendirmesi lazım. Onun dışındaki değerlendirmeler bizim dışımızdadır. Bu üçüncü maddede Türkiye Cumhuriyeti ülkesiyle, milletiyle bölünmez bir bütündür, dili Türkçe'dir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir milli devlettir ve üniter devlettir. Bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır, milli marşı İstiklal Marşı'dır, başkenti Ankara'dır. Kim ne düşünüyorsa, ne istiyorsa, evvela bu üçüncü maddede yazılı hususları içine sindirmesi lazımdır. Bunu benimsemesi lazımdır. Bu, ülkenin temel mutabakatıdır, ortak paydasıdır.
Anayasa'nın 66. maddesi vardır. Başbakan, bunu konuşmalarında ifade etmiştir. 66. madde bu ülkedeki vatandaşlığı tarif ediyor. 70 milyon insan, eşit haklara sahip, neresinde yaşarsa yaşasın, kendisini nasıl kabul ederse etsin Türkiye Cumhuriyeti devletinin eşit haklara sahip saygın vatandaşlarıdır. Türk vatandaşlarıdır bunlar. Bunun da bilinmesinde fayda var.
Ama karıştırılan bir husus daha var. O da terörle bu bir, iki konunun karıştırılmasıdır. Terör konusu bu ülkede yaşayan herkesin baştan reddetmesi gereken bir husustur. Kan döken, kin kusan, masum insanları katleden, Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasını engel çıkaran, birliğini, dirliğini, huzurunu bozan bu cinayet şebekelerine karşı birileri bir şey diyecekse önce bunu reddetmesi lazım. (Biz teröre karşıyız, bunu lanetliyoruz) demesi yazım. Ne söyleyecekse birinci cümle olarak bunu söyleyip ondan sonra diğer taleplerini söylemesi gerekir. Terör karşısında 'amalı, fakatlı, şunun için, bunun için' tarzında, kimse mazeret üreterek ne bu devletten ne bu hükümetten bir şey talep edemez. Bunun altını çok net olarak çiziyoruz. Onun için bu iki konu birbiriyle karıştırılmamalıdır.
Bir tanesi; tabiatıyla Türkiye büyük bir ülke. Sorunları, zorlukları var. Bütün Cumhuriyet hükümetleri, imkanları ölçüsünde bunları çözmeye çalışıyor. Bunların üstesinden gelmeye gayret ediyor. Ama bunları yaparken, terörden medet ummak ya da terör vesilesiyle bunları gündeme taşıyarak buradan bir netice çıkarmaya çalışmak, gayret etmek fevkalade yanlıştır.
Herkes 3. maddeyi, 66. maddeyi içine sindirecek. Biz devlet ve hükümet olarak meseleyi böyle anlıyoruz. Bu mutabakatlar çerçevesinde anlıyoruz.''
MGK TOPLANTISI
Hükümetin, terör konusunda Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında gündeme getireceği bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine ise Çiçek, terör konusunun bir güvenlik konusu olarak her MGK toplantısının temel maddelerinden bir tanesi olduğunu söyledi.
Güvenlik konularının MGK toplantılarının en öncelikli meselesi olduğunu, her defasında konuşulduğunu belirten Çiçek, ''Yarınki toplantıda da konuşulacaktır. Bu konular, ara sıra bu toplantıların ya da hükümetlerin gündemine gelen, ama her zaman üzerinde durulmayan bir konu gibi algılama yapıldı. Onun için terör konusu, güvenlik konusu hiç bir Cumhuriyet hükümetinin ikinci plana ittiği konu değildir'' dedi.
Hükümetleri döneminde de asgaride MGK'da, onun dışında da muhtelif kompozisyonlarda, toplantılarda kamu görevlilerinin katıldığı toplantılarda bu konular konuşulduğunu, yarın da bu çerçevede konuşulacağını kaydeden Çiçek, ''Çünkü, bu süreklilik arz eden bir konudur'' diye konuştu.
''HEP BERABER GÖRECEĞİZ''
Bir gazetecinin, ''Boğaziçi Üniversitesi'nin Ermeni konusunda yapacağı konferans iptal edilmişti ve sizin tepkiniz biliniyor. Eylül ayında bu toplantı yapılacak. Siz aynı noktada mısınız?'' sorusuna Çiçek, ''Daha evvelki toplantıyı yaparken bana sormadılar. İptal ederken de bana sormadılar. Şimdi yaparken de bana sormuyorlar. Kim ne konuşacak onu hep beraber göreceğiz'' dedi.
Çiçek, ''Papa'nın ziyareti ve İstanbul'da Patrik ile de görüşmesi söz konusu. Bu konuyu görüştünüz mü?'' sorusu üzerine, bunu toplantıda ele almadıklarını ifade etti.
Çiçek, ''Almanya'daki din işlerinden sorumlu arkadaşımız orda bir görüşme yaptığı basından da bellidir. Zaman zaman bu diyaloglar yapılıyor. Geçmişte de yapıldı. Bazı hususların karşılıklı olarak bir araya gelip görüşülmesinde şahsen mahsur görmem. Biz, herkes herkesle konuşsun belli çerçevede, bunda fayda görürüz. İkinci, üçüncü elden konuları değerlendirmek yerine bazı konuları yüz yüze görüşmekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Bunda bir mahsur yok. İlk defa da böyle bir görüşme yapılıyor değil zaten'' diye konuştu.
TERÖRLE MÜCADELE YASASI
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Terörle Mücadele Yasası'nda yapılacak değişikliğe yönelik çalışmaların devam ettiğini belirterek, ''Bunun dışındaki her türlü değerlendirme kişiseldir. Bunlara itibar edilmemelidir. Taslağı kimse görmüş değil'' dedi.
Çiçek, ''Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'yla ilgili yarın yapılacak Milli Güvenlik Kurulu öncesinde bir görüş birliğine varıldı mı? Değişiklikler arasında neler var? Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, 'sertleştirme' istekleri yerini bulacak mı?'' sorusu üzerine Çiçek, bundan önceki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yasa tasarıyla ilgili bilgi verdiğini anımsattı.
Yasa tasarısıyla ilgili çalışmaları önce kendi içlerinde yaptıklarını, daha sonra ilgili kurum ve kuruluşlar ile üniversitelerden öğretim üyelerinin de katıldığı 32 kişilik komisyonun kurulduğunu, bu komisyonun da kendi içinde bazı çalışmalar yaptığını anlatan Çiçek, 15-16 Ağustos'ta bazı kurumlardan gelen görüşlerin ön değerlendirmesinin yapıldığını bildirdi.
''GÖRÜŞLER SERTTİR, YUMUŞAKTIR...''
Çiçek, 2 Eylül itibariyle de konuyu tamamlayacaklarını söylediğini, bu takvimin hala işlediğini kaydetti. Başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Emniyet ve İçişleri Bakanlığı'ndan 10 Ağustos tarihi itibariyle görüşlerin geldiğini ifade eden Çiçek, ''Bu görüşler serttir, yumuşaktır kimse görmeden bunun açılımını yapmaz'' dedi.
Çiçek, terör gibi bir insanlık belasına karşı demokratik hukuk devletinin alması gereken tedbirler neyse bunun çalışmasının yapıldığını bildirdi.
Terörün yalnız Türkiye'nin gündeminde olmadığını, uluslararası alanda neler yapıldığının araştırıldığını kaydeden Çiçek, 2 Eylül'de çalışmaların tamamlanacağını ve hükümete taslak çalışmanın ulaştırılacağını söyledi.
Çalışmalar bitmeden, ''şunlar, bunlar esas alınıyor'' demenin doğru olmayacağını dile getiren Çiçek, bazı basın yayın organlarında tasarıya ilişkin doğru olmayan, komisyona doğrulatılmayan bir kısım haberlerin yer aldığını ifade etti.
Böylesine hassas bir konuda kamuoyunun yanıltılmış olabileceğini dile getiren Çiçek, çalışmaların tamamlanmasının beklenmesini istedi.
Cemil Çiçek, ''Kamuoyunu yerli yersiz beklentiye ya da yönlendirmeye sokmadan bu çalışmayı bitirmemiz gerekir. Çünkü, Terörle Mücadele Yasası, doğrudan hak ve özgürlülerle ilgili bir yasadır. Anayasamızla bağlantısı vardır, daha ileri düzenlemeler için Anayasa değişikliklerine ihtiyaç olacaktır'' dedi.
Tasarı hazırlanırken, uluslararası sözleşmeler ile Türkiye'nin terör konusunda yaşadığı acı tecrübelerin de dikkate alınması gerektiğini anlatan Çiçek, ''Tüm bunları ince ayarını yapacak bir düzenlemeye ihtiyaç var. Onun için de çok kolay bir düzenleme olmadığını bilmenizde fayda var'' diye konuştu.
Basın yayın organlarından konuyla ilgili yanlış bilgi yayınlamamalarını isteyen Çiçek, komisyona doğrulatmadan ya da kendisinin ''evet'' demediği bir haber çıkarsa bunun yanlış bilgi olacağını, kamuoyunun da yanlış bilgilendirileceğini vurguladı.
''ELİMİZDE KONSERVE YASALAR YOK''
''Kolluk kuvvetleri ve mülki amirlere genişletilmiş derecede yetki verildiği, bunun da kişilik haklarını kısıtlayıcı etkileri olacağı yönünde'' haberlerin çıktığının hatırlatılması üzerine de Çiçek, şunları söyledi: ''Elimdeki taslağı kim ne zaman gördü de kaçıncı sayfasında yazıyor, böyle bir değerlendirme yapıyorsunuz? Konunun hassasiyeti ortadadır. Keşke tasarıyı 2-3 gün içinde hazırlamak imkanı olsaydı. Bizim elimizde konserve tasarılar yok, kapağını açıp servis yapacak. elimizdeki taslak çalışmayı kimse görmedi. Bunun dışındaki her türlü değerlendirme kişiseldir. Bunlara itibar edilmemelidir. Taslağı kimse görmüş değil...''
IRAK ANAYASASI
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin Irak'taki gelişmeleri çok yakından takip ettiğini ve sürece politik katkı sağlamaya çalıştığını belirterek, ''Türkiye, hem Iraklı yetkililer ile hem de ABD nezdinde Irak'ta kurulacak olan anayasal düzenin, oraya barış ve istikrar getirmesi, yaşanmış sıkıntıların bir daha yaşanmaması açısından düşüncelerini, telkinlerini dile getirmeye çalışmıştır'' dedi.
Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun Ulusal Mesleki Yeterlik Kurumu Kanun Tasarısı Taslağı hakkında bilgi verdiğini ifade eden Çiçek, pek çok kişinin, çoğu işlerini bazı insanlara yaptırdığını, bu kişilerin meslekleri icra ederken, ne kadar ehliyet ve liyakat sahibi olduğunu belgeleyen, bunu belli bir standarda bağlayan bir kontrol, bir düzenleme, denetim olmadığını söyledi. Çiçek, bu nedenle herkesin bu hizmetlerden çoğu zaman şikayet ettiğini kaydetti.
''Halbuki AB ülkelerinde, pek çok gelişmiş ülkelerde bunları belirleyen, belli bir standarda bağlayan kurumlar var. Bunlar daha çok sivil, özerk kuruluşlar. Dolayısıyla Türkiye'de, AB sürecinde ve yaşadığımız tecrübelerden, bu alanda yasal bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu aşikar'' diyen Çiçek, bu konudaki çalışmaları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın birlikte sürdüreceğini bildirdi. Çiçek, ''Umut ediyorumki önümüzdeki günlerde bu alandaki eksiklikler giderilmiş olacaktır'' diye konuştu.
Çiçek, toplantıda, memur sendikaları ile Kamu İşveren Kurulu arasında sürdürülen toplu görüşmelere ilişkin olarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in bilgi sunduğunu söyledi. Toplantıda, iç ve dış politika konuları üzerinde durulduğunu anlatan Çiçek, dış politika konularında özellikle Ortadoğu'daki gelişmeleri, Irak'ta anayasa hazırlıklarını Türkiye'nin çok yakından takip ettiğini ifade etti. Çiçek, ''Türkiye bu süreç içerisinde hem Iraklı yetkililer ile hem ABD nezdinde Irak'ta kurulacak olan anayasal düzenin, oraya barış ve istikrar getirmesi, yaşanmış sıkıntıların bir daha yaşanmaması açısından düşüncelerini, telkinlerini dile getirmeye çalışmıştır. Türkiye oradaki çalışmaları çok yakından takip etmekte, sürece politik katkı sağlamaya çalışmaktadır'' dedi. Cemil Çiçek, iç politika konularının ise son günlerde tartışılan konular olduğunu, Bakanlar Kurulu'nun kendi içinde bir değerlendirme yaptığını söyledi.
|
