|
|
|
|
Emniyet: "Operasyona başka ülkenin katkısı yok"
Emniyet Sözcüsü Ramazan Er, El Kaide üyelerine yapılan operasyonla ilgili olarak, ''Yalnız bu operasyon, sadece ve sadece Türk istihbarat birimlerinin müşterek çalışmasıyla yapılan bir operasyondur. Bir başka ülkenin operasyon esnasında herhangi bir katkısı yoktur'' dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Er, terör örgütü El Kaide üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanan Luai Sakra ve Hamed Obysi'nin, yakalanmamış olsalardı eylemlerinden sonra Avrupa'da komşu bir ülkeye geçmeyi planladıklarını tespit ettiklerini bildirdi.
Er, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde düzenlediği haftalık basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Yakalanan Luai Sakra, dün 'Biz yakalansak da yakalanmayanlar var, onlar eylemleri tamamlar' dedi. Operasyonlarla El Kaide
tehlikesi kalktı mı? Turistler çekinmeden Türkiye'ye gelebilir mi?'' sorusu üzerine Er, şunları kaydetti:
''4 Ağustos 2005'te Antalya'da bir apartman dairesinde yangın çıktı. Yangın sonrası ekipler inceleme başlattı. Evde, sahte kimlik, pasaport ve bir takım kimyasallar ele geçirildi. Bu ev polisin takibi altındaydı. Bu çalışma sonucunda evdeki 2 kişi olayın üzerinden 72 saat geçmeden Türk güvenlik güçlerinin çalışmaları sonucunda yakalandı. Biri Türkiye'yi terk etmek üzere Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan çıkarken, diğeri Diyarbakır Havaalanı'nda yakalandı.
Sakra, 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde İstanbul'da meydana gelen 2 olaydan dolayı fezleke firarisi olarak aranan bir şahıstı. Hamed Obysi de bununla ilgili olduğu ve Antalya'daki bu evde kaldıkları tespit edilen bir şahıstı.''
Ele geçen bilgiler ve yakalanan şahısların beyanları doğrultusunda elde edilen bilgilerin bazı dost ve müttefik ülkelerin istihbarat birimleriyle paylaşıldığını belirten Er, ''Yalnız bu operasyon, sadece ve sadece Türk istihbarat birimlerinin müşterek çalışmasıyla yapılan bir operasyondur. Bir başka ülkenin operasyon esnasında herhangi bir katkısı yoktur'' dedi.
''YANLIŞ VE KASITLI''
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 2 gün önce bu olaya ilişkin olarak Reuters ajansının bir başka ülkenin güvenlik makamlarına dayandırarak verdiği ''12 El Kaide üyesinin Türkiye'de yakalandığı'' şeklindeki haberin ''tamamen yanlış'' olduğu şeklinde açıklama yaptığını anımsatan Er, ancak bu haberleri yalanlamadıklarını, sadece bu bilgilerin ''yanlış ve kasıtlı'' olduğunu ifade ettiklerini, ''böyle bir operasyon yok'' demediklerini söyledi.
Bunların Türk turizmine yönelik olduğunu ifade eden Er, Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğunu vurguladı. Er, ''Bu bilgi, Türk güvenlik makamlarına dayandırılarak verilen bir bilgi değildir, bir başka ülkenin güvenlik makamlarına dayandırılarak verilen bilgidir'' dedi.
Ramazan Er, çok ciddi ve önemli bir operasyonun ne zaman paylaşılacağını güvenlik güçlerinin takdir etmesi gerektiğini belirterek, ''Operasyonun her aşamasında, saniyesinde, dakikasında size bilgi ulaştırma durumu olsa, belki sanıklara ulaşma şansımız olmazdı'' diye konuştu.
Çok önemli bir operasyon sürdürülürken bunun paylaşılacağı ve bilgi aktarılacağı birimlerin bulunduğunu ve bunun gereğinin de yapıldığını anlatan Er, adli işlemler tamamlandıktan sonra bu iki kişinin tutuklanarak cezaevine konulduğunu hatırlattı.
Türkiye'nin bir çok ülkeye göre güvenli olduğunu kaydeden Er, güvenlik güçlerine güvenilmesini istedi. Er, güvenlik güçlerinin bu işlerin peşinde olduğunu söyledi.
Ramazan Er, bu kişilerin yakalanmamış olsalardı eylemlerinden sonra Avrupa'da komşu bir ülkeye geçmeyi planladıklarını ifade ederek, Türk polisinin çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Bir başka soru üzerine Er, 15-20 Kasım olaylarıyla ilgili olarak Habip Aktaş, Gürcan Baç, Azat Ekinci'nin de aralarında bulunduğu bazı kişileri aramayı sürdürdüklerini anlattı.
''ÜLKEYİ SÖYLEMEK İSTEMİYORUM''
''Bu kişiler yakalanmasalardı hangi ülkeye geçeceklerdi?'' sorusuna Er, ''O ülkeyi söylemek istemiyorum ama o ülkeye bu bilgi ulaştırıldı'' yanıtını verdi.
Ramazan Er, ''Habip Aktaş Irak'ta tutuklu değil miydi? Irak'taki sorgulamada elde edilen bilgiler sonucunda mı bu kişiler yakalandı?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Hayır, 15-20 Kasım olaylarından sonra Aktaş ve Ekinci yurtdışına illegal yollarla çıktılar. Evet Irak'ta olduğu yolunda, öldüğü yolunda geçmişte bir takım haberler çıktı. Bunun Dışişleri Bakanlığı aracığıyla Irak makamlarından sorulması yolunda girişimlerde bulunduk.Dışişleri Bakanlığı'nın yoğun takibi ve çalışması sonucunda geçtiğimiz günlerde 29 Temmuz-3 Ağustos tarihlerinde Irak'a bir ekip gitti ve görevlerini tamamlayıp döndü.''
Irak'ın Ankara Büyükelçiliği'nde bir El Kaide üyesinin çalıştığı yönündeki haberlerin anımsatılması üzerine Er, bu konuda kendilerine ulaşan bir bilgi bulunmadığını söyledi.
Er, bir soru üzerine bu kişilerin yakalanması sonucu ele geçirilen patlayıcıların sinagog saldırılarında kullanılandan farklı olduğunu kaydetti.
Bu arada, Sivas olayları sanıklarından Muhammet Nuh Kılıç'ın 5 Ağustos 2005 tarihinden itibaren 81 ülkede difüzyonla arandığı bildirildi.
İSTATİSTİKİ BİLGİLER
Er, haftalık basın toplantısında yaptığı açıklamada, 10 Şubat-10 Ağustos 2005 tarihleri arasında Türkiye genelinde toplam 5 bin 872 toplantı ve gösteri yürüyüşü yapıldığını, bunlardan yüzde 97'sinin kanun hükümleri çerçevesinde, diğerlerinin kanuna aykırı düzenlendiğini bildirdi.
Gerçekleşen toplantı ve gösteri yürüyüşünün 71'inin olaylı geçtiğini, olaylı geçen eylemlerde 962 kişinin gözaltına alındığını ve 170 güvenlik görevlisinin yaralandığını anlatan Er, geçen hafta ülke genelinde meydana gelen 118 ölümlü trafik kazasında 164 kişinin hayatını kaybettiğini ve 240 kişinin de yaralandığını belirtti.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|