Türkiye'yi ileri teknoloji üretimi konusunda gelişmiş ülkeler arasına taşıyacak olan geleceğin teknoloji üssü ''Ulusal Nanoteknoloji Merkezi'', Bilkent Üniversitesi'nde kuruluyor.
Merkez, metrenin milyarda biri küçüklüğünde yapay malzemeler kullanarak akıllı tekstil ürünlerinden yakaya takılacak küçüklükte gaz detektörlerine uzanan birçok yeni teknoloji ürünü geliştirecek.
Bilkent Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Salim Çıracı, kuruluş çalışmalarına başlanan Ulusal Nanoteknoloji Merkezi hakkında bilgi
verdi.
Mikroelektroniğin bu çağa damgasını vurduğunu ancak bunun da artık yetersiz hale geldiğini ve yeni arayışlara girildiğini ifade eden Çıracı, özellikle bazı ülkelerin kar marjı yüksek yeni teknolojiler peşinde olduğunu vurguladı.
"METRENİN MİLYARDA BİRİ"
ABD'nin, yeni teknolojiler içinde nanoteknolojiyi seçerek öncelikli alan ilan ettiğini kaydeden Çıracı, nanometrenin, ''metrenin milyarda biri'' olarak tanımlandığını söyledi. Çıracı, bir saç telinin kalınlığının 100 bin nanometre dolayında olduğunu anlatarak, nanoteknolojinin atomların dizilişini değiştirerek ürün geliştirdiğini söyledi.
Çıracı, nanoteknolojinin yüksek kar getirdiğine işaret ederek, ABD'nin bu teknolojiden 2015 yılında 3 trilyon dolar gelir hedeflediğini kaydetti.
Nanoteknolojinin ulaşım, iletişim, sağlık, gıda, giyim gibi yaşamın her alanına ilişkin ürünler geliştirmeyi hedefleyen bir alan olduğunu belirten Çıracı, bu teknolojide metrenin milyarda biri küçüklüğünde yapay malzemeler kullanılarak ürün geliştirildiğini kaydetti. Çıracı, nanoteknolojinin olanaklarından söz ederken, bilgisayarlarda kullanılan bir transistörün bugün bin nanometreyi bulabildiğini ancak bunların nanoteknoloji ile küçültülebileceğini söyledi.
BİLGİSAYAR, CEP TELEFONLARINA YERLEŞTİRİLEBİLİR
Bu teknolojinin bilgisayarın, cep telefonuna yerleştirilmesini bile mümkün kılabileceğini ifade eden Çıracı, bilgisayar küçülürken hız ve bilgi depolarının inanılmaz derecede artacağını belirtti.
''SERTLEŞEREK ZIRHA DÖNÜŞEN ELBİSELER"
Nanoteknolojinin tekstilde yaygın bir kullanım alanı bulduğunu anlatan Çıracı, yeni yapılan fiberlerin elbisenin içine dokunarak lazerli silahla nişan alındığında anında haber veren elbiseler yapılabildiğini kaydetti.
Çıracı ayrıca bu teknoloji ile renk değiştiren, gerektiğinde sertleşerek zırha dönüşen elbiseler üretilebildiğini dile getirdi. Çıracı, ''ABD, bu konuya büyük yatırım yapıyor. Avrupa Birliği de yeni programlar başlattı. Hindistan, Japonya Kore ve İsrail de bu konuda yoğun olarak çalışıyor. Bu teknolojiye yatırım yapanlar, 10-20 yıl sonra arayı birden açacaklar ve sanayi devi haline gelecekler'' dedi.
4 BİN METREKARELİK BİR LABORATUAR
Çıracı, Türkiye'nin de bu teknolojiye sahip olabilmesi için bir merkez kurulması yönünde çalışmalara başladıklarını belirterek, üniversite bünyesinde ülkedeki tüm araştırmacılara açık bir Ulusal Nanoteknoloji Merkezi oluşturacaklarını bildirdi.
Merkez için Devlet Planlama Teşkilatı'nın 11 milyon YTL, Bilkent Üniversitesi'nin 4 milyon YTL kaynak sağlayacağını, 15 milyon YTL de proje karşılığı sağlayarak toplam 30 milyon YTL altyapı ve ekipman imkanına kavuşacaklarını ifade eden Çıracı, merkezin 1 yıl içinde faaliyete geçeceğini, 3 yıl içinde ise tam kapasiteye ulaşacağını söyledi. Çıracı, şunları kaydetti:
"ARAŞTIRMALAR PROTOTİPE YÖNELİK OLACAK"
''Buradaki araştırmalarımız sadece bilimsel araştırmayla sınırlı kalmayacak. Bütün araştırmalar prototipe yönelik olacak. Araştırmaların sonucunda bir ürün ortaya koyacak. Teknoparkta bir kuluçka merkezi oluşturacağız ve biz araştırma sonucu bulduğumuz ürünün prototiplerini kuluçka merkezinde daha da geliştirerek pazara süreceğiz.''
Çıracı, üniversite bünyesinde geçmişte Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın da 3,5 milyon dolar katkısıyla bir ileri teknoloji laboratuvarı kurulduğunu, bu laboratuvarda jetler füzelere karşı erken uyarı sistemi üretildiğini anlattı. Çıracı, söz konusu laboratuvarın da bundan sonraki çalışmalarını ulusal nanoteknoloji merkezi bünyesinde sürdüreceğini bildirdi.
Bu laboratuvarda bugüne kadar yürütülen çalışmalar kapsamında, ''insan saçının binde 1'i genişliğindeki bir alanda manyetik alan ölçümleri yapabilen'' dünyanın en gelişmiş optiksiz mikroskobunu da geliştirdiklerini ifade eden Çıracı, bu mikroskobu yüz bin dolarlar düzeyinde fiyatla ABD, Japonya, Belçika, Norveç, Hindistan, İrlanda, Almanya'ya sattıklarını söyledi.
KİR, SU TUTMAYAN, VUCUDU KORUYAN KUMAŞLAR
Çıracı, Ulusal Nanoteknoloji Merkezi'nde elektronik aygıtlar, gaz detektörleri, tekstil ve lazer teknolojilerine ağırlık vereceklerini vurgulayarak, tekstilde iddialı bir ülke olan Türkiye'nin nanoteknoloji kullanılarak tekstil ürünlerini geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Tekstilde kir ve su tutmayan, mor ötesi ışınlara karşı vücudu koruyan kumaşlar üretebileceklerini vurgulayan Çıracı, şunları kaydetti:
''Nihai hedefimiz, nanoteknoloji alanında uzman yetiştirmek ve bu teknolojinin belirli konularında uzmanlaşmak ayrıca belirli prototipler geliştirerek pazara ürün sürmek. Türkiye'nin nanoteknolojinin belirli konularında pazara açılmasını sağlamak istiyoruz. Merkezde, tekstil alanında bazı fiberler geliştireceğiz, gaz detektörleri ve elektronik aygıtlar üreteceğiz.''
NANOTEKNOLOJİ NEDİR?
Yunanca'da ''cüce'' anlamındaki nano, fizikte bir metrenin milyarda biri anlamına gelen ölçü birimi olarak kullanılıyor. ''İnsanın saç kılının 80 binde biri büyüklüğünde nano ölçüdeki parçalarla uğraşan bilim'' olarak tanımlanan nanoteknoloji, 3 ayrı dala ayrılıyor. OPERASYON YAPAN MİNYATÜR ROBOTLAR
Nano materyaller, atom yapılarına müdahale edilmiş, boya türevleri gibi maddeleri ifade ediyor. Nano cihazlar ise insan damarlarına girebilecek kadar küçük aygıtlar anlamına geliyor. Organların içinde kendi başına operasyon yapabilen minyatür robotlar buna örnek gösteriliyor.
Nano alet de son derece küçük devre boyutlarında kullanılacak teknolojileri tanımlamakta kullanılıyor. Bilgisayar çiplerinden çok daha küçük olması planlanan çipler bu dalda sayılıyor.