Galip Yorgancıoglu, sahte rakı krizi döneminde satışlarının yüzde 60 azaldığını belirterek, "O dönem pazar şaraba biraya kaydı. Ama kaybettiğimiz pazarı yeni şişe ile geri kazandık" dedi.
Tekel'in alkollü içkiler bölümünü alır almaz önceÖTV, ardından sahte rakı krizini kucağınızda buldunuz. Bu kötü başlangıcı nasıl yönettiniz? O günler gerek hissedarlarımızla, gerekse buradaki yönetim takımımızla çok iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum. Diğer taraftan da çok sıkılıp üzeldük. Bizimle alakası olmayan bir şey yüzünden hem şirketimiz hem de tüketiciler çok zor günler geçirdi. Biz çok çabuk karar aldık. Kriz Salı günü çıktı, hemen bir bülten gönderdik ve herkesle konuşmaya başladık. Sahte ile gerçek rakının nasıl ayırdedilebileceği konusunda tüketicileri uyardık. Mutlaka bizim resmi distribütörlerimiz ve zincir mağazalardan alınmasını önerdik. Perşembe günü etik olarak piyasadaki rakıları toplatma kararı almıştık ama bunu bir sonraki Pazartesi günü açıkladık. Çünkü kararı almakla iş bitmiyor, o olayın lojistiğini ve kararı nasıl uygulayacağımızı belirlemek için 3 gün çalıştık. Üç gün şirkette yatıp kalktık, eve gitmedik. Hatta bazı yönetim kurulu üyelerimiz ve başkanımız da bu kamp döneminde bizi ziyaret etti, destek verdi. O günlerde kapak fabrikası fazla mesaiye girdi ve yeni kapaklar üretilmeye başlandı, dolum hattını modifiye ettik. Pazartesi günü basının karşısına çıktım, Salı günü operasyon başladı..
Krizi yönetemeseydiniz ne olurdu? Bu marka giderdi, zayıflardı. Benim babam ve kayınpederim rakıcıdır. Onlar bile arıyorlardı, "Oğlum ne yapacağız" diye soruyorlardı. "Her zaman aldığınız yerden alın" diyordum ama ikna edemiyordum. Edemezsiniz, can bu.
Size maliyeti ne oldu bu sürecin? Dünyada bunun bir örneği yok, bugüne kadar şirketler kendilerinden kaynaklanan sorunlarla ilgili böyle kararlar almışlar. Ama olayın bizimle ilgisi yoktu. Bu işin bütçesini düşünerek girmedik işe. Çünkü piyasadan ne kadar şişe toplayacağımızı bilmiyorduk. Ama trilyonlar desek yerindedir. O dönemde satışlar yüzde 60 aşağıya düştü. Rakıdan vazgeçenler oldu, pazar çok küçüldü, şaraba, votkaya, biraya kaydı. Ama diğer markalara da kaydı.
Peki kaybettiğiniz pazarı geri aldınız? Tamamını aldık, üstüne de çıktık yeni şişeyle. Pazar payımız yüzde 88-89. Yeni şişe son iki ayda ciddi bir artış sağladı.
Rakı yanısıra şaraptaki hareketlilik nasıl? 21 fabrikamız var, 1650 kişi çalışıyor. Rakı, şarap, bira ve yüksek alkollü içkiler diye 4 kategoriye ayırdık şirketi. Rakının şişesini değiştirmeye şirketi kurduğumuz zaman karar vermiştik. Şarapta Fransız şarap uzmanını işe aldık. Türkiye'de ilk defa Terroir mantığıyla şarap ürettik. Eğer bu mantıkla üretmezseniz sofra şarabı olur ürettiğiniz. Üç tane fabrikamız var ve bunlar üzüm bölgelerinde. Elazığ, Orta Anadolu ve Şarköy'de fabrikamız var. Üzümün bir saatten fazla yol gitmemesi gerekiyor şarabın kalitesi için. Kayra markalı şaraplarımızda üzümün görüntüsü ile şişenin tasarımı aynı. Üzümümüzü tarif ettik, şişeler ona göre yapıldı.