|
|
|
|
|
|
'İlaç tedavisinden başka hayatım yoktu'
"...İlaç tedavisi, göğsümün derinlerinden gelen katran gibi siyah, gizemli kalıpları parça parça eden sürekli öksürüktür. Tuvalete gitme sıklığınızı ikiye katlayan bir ihtiyaçtır. Bununla başa çıkmak için yanan urları öksürerek dışarı attığımı farz ettim. Tuvalete gittiğimde kasığımdaki delici ağrılara dayanmak için kendime ölü kanser hücrelerini dışarı attığımı söyledim... Kanseri öksürerek, boşaltarak; bildiğim her şekilde ondan kurtuluyordum. İlaç tedavisinden başka hayatım yoktu... O sonbahar ve kışın özel günlerini ya ilaç tedavisi olarak ya da iyileşme döneminde geçirdim... Üç aylık bir süre içinde dört safhadan geçtim ve her safhada vücudumda toksinler birikti... Tedavinin ikinci bölümünün sonunda kendimi hasta ve uykulu hissediyordum... Üçüncü safhayla birlikte mide bulantısıyla savaş başladı. Sanki üzerime bir dalga geliyor ve adeta bütün organlarımın kötüye gittiğini sanıyordum. Dördüncü safhada cenin vaziyetinde kusuyordum... İlaç tedavisi sadece kanserli değil, tüm hücreleri de öldürür. İliklerime, kasıklarıma, dişlerime, boğazımın içine ve mideme saldırdı ve beni tüm enfeksiyonlara karşı savunmasız bıraktı. Diş etlerim kanadı, ağzımda yaralar çıktı ve tabii ki iştahımı kaybettim... İlaç tedavisi derime, saçlarıma ve tırnaklarıma işledikten sonra yeterli protein olmadan doku oluşturamayacaktım..."
|
|
|
|
|
|
|
|
|