|
|
|
|
|
|
Bir kuvözde birden fazla bebek!
Erciyes Üniversitesi'ndeki bebek ölümleriyle ilgili Sağlık Bakanlığı Bilimsel Kurul inceleme raporu açıklandı. Rapora göre, sevk edilemeyen kritik bebekler servise "mecburen" kabul edildi. Serviste 1 kuvözde birden fazla bebek yatırıldı. Gündüz ve gece 20 bebeğe bir hemşire düşecek şekilde hizmet verildiği tespit edildi.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi'nde meydana gelen bebek ölümleriyle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'nca oluşturulan Bilimsel Kurul, yaptığı incelemede, maksimum yatak kapasitesi 52 olan yeni doğan servislerinin son iki gündür 87 hastaya bakım vermek zorunda kalındığını, gündüz ve gece 20 bebeğe bir hemşire düşecek şekilde hizmet verildiğini tespit etti.
Söz konusu hastanede meydana gelen bebek ölümleriyle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'nca oluşturulan Bilimsel Kurul inceleme raporu açıklandı.
Sağlık
Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, 3 Ağustos 2005 tarihinde Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi Prematüre Servisi'nde yatan 38 bebekten 9'unda saat 01.00'den itibaren apne, abdomunal distansiyon, hipotansiyon, dolaşım bozukluğu ve hipotermi gibi ağır sepsis düşündüren klinik bulguların ortaya çıktığı, bu bebeklerden altısının ilk bulguların ortaya çıkışını takiben 12 saat içinde kaybedildiğinin saptandığı bildirildi.
Kurulun yaptığı araştırmalar sonucunda, sadece prematüre servisinde yatmakta olan bebeklerin genel durumunun bozulduğu, yeni doğan bebek bakım ünitesinde (15 bebek) ve matür yeni doğan servisinde (34 bebek) izlenmekte olan diğer bebeklerin klinik durumlarında değişiklik olmadığı, ölen 6 bebekten birinin premortem, diğer 5'inin postmortem olmak üzere kan kültürlerinde ve halen tedavi görmekte olan iki hasta bebeğin kan kültürlerinde gram-negatif basil üremesi olduğu, bu üremelerden birinin geniş spektrumlu beta-laktamaz-pozitif klebsiella pneumoniae olarak tiplendirildiğinin tespit edildiği kaydedildi.
Prematüre servisinde yatmakta olan 38 bebeğin 15'ine total paranteral nütrisyon uygulandığı ve hastalanan tüm bebeklerin de (kaybedilen 6 bebek ve hastalanan diğer üç bebek) bu grupta yer aldığının görüldüğü kaydedilen açıklamada, Total parenteral nütrisyon (TPN) uygulanan hastalarda kullanılmakta olan solüsyonların altısından kültür alındığı ve beşinde gram-negbasil üremesi saptandığı ifade edildi.
Kurul, bu üremelerin kaynağına ilişkin kanıtları şöyle sıraladı:
''A - Hastanenin nütrisyon ünitesinde otomatik 'compounder' cihazı ile TPN solüsyonlarına prematüre servisinde tezgah üzerinde lipid solüsyonu eklenmektedir.
B - Kan kültürlerinde üreme olan bebeklerin tamamı 2 Ağustos 2005 gününde prematüre servisinde iki hemşire (HK-HY) tarafından aynı lipid solüsyonu şişesinden ekleme yapılan TPN solüsyonlarından alınmıştır.
C - Aynı nütrisyon ünitesinde hazırlanarak (lipid dahil) hastanenin diğer servislerine gönderilen TPN solüsyonlarını alan hastaların klinik bulgularında değişiklik gözlenmemiş ve alınan kan kültürlerinde bu tarih itibarıyla üreme saptanmamıştır.
D - Farklı bir lipid şişesi kullanılarak, farklı hemşireler tarafından aynı serviste aynı tezgah üzerinde hazırlanan TPN solüsyonlarını alan yeni doğan yoğun bakım ünitesi hastalarında herhangi bir klinik değişiklik olmamıştır.
E - Sevk edilmesi mümkün olmayan kritik bebeklerin servise mecburen kabul edildiği ve bölgedeki tek referans hastanesi niteliğinde olan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin çevre illerden yoğun bir hasta akışıyla karşı karşıya olduğu, bu nedenle serviste bir kuvözde birden fazla bebek yatırıldığı saptanmıştır.
F - Maksimum yatak kapasitesi 52 olan yeni doğan servislerinin son iki gündür 87 hastaya bakım vermek zorunda kaldığı, gündüz ve gece 20 bebeğe bir hemşire düşecek şekilde hizmet verildiği anlaşılmıştır.
G - Yaklaşık 10 metrekarelik odalarda 6 veya daha fazla sayıda bebeğin kotlarda bir arada tedavi edildiği gözlenmiştir. ''
SALGIN NEDEN MEYDANA GELDİ?
Bu kanıtlara dayanarak komisyonun tiplendirme çalışmalarının devam ettiği ifade edilen açıklamada, büyük olasılıkla GSBL-Pozitif K Pneumoniae'ye bağlı olduğu düşünülen salgının Prematüre servisinde TPN'lere eklenen lipid solüsyonunda meydana gelen kontaminasyondan kaynaklandığı görüşüne varıldığı bildirildi.
Salgının ortaya çıktığı geceden itibaren, hastanede doğan bebekler dışında tüm yeni doğan servislerine hasta kabulünün durdurulduğu anlatılan raporda, TPN tedavisi uygulamasına son verildiği, aynı TPN solüsyonundan alan tüm bebeklere uygun antibiyotik tedavisine başlandığı, salgının kaynağının araştırılmasına yönelik gerekli mikrobiyolojik incelemelerin başlatıldığı kaydedildi.
İnceleme raporunda, mikrobiyolojik inceleme sonuçları kesinleştikten ve tedavi almakta olan hastaların durumu stabilize olduktan sonra aşağıdaki koşulların yerine getirilmesi şartıyla hasta kabulüne başlanabileceğinin düşünüldüğü vurgulandı.
Kurul, hasta kabulüne başlanabilmesinin koşullarını şöyle belirledi:
''1- Yeni doğan servislerindeki hasta sayısı, her vardiyada hemşire başına en fazla 5 hasta düşecek şekilde sınırlandırılmalıdır.
2- Lipid solüsyonları, amino asit ve dekstroz solüsyonları ile mevcut nütrisyon ünitesinde otomatik, 'compounder' cihazı kullanılarak el değmeden karıştırılmalıdır.
3- Bir kuvözde sadece bir ve mevcut odalarda en fazla iki bebek bulundurulmalıdır.''
Bilimsel kurul, bu şartlar temin edilene kadar bölgede veya şehirde seçilecek bir doğum evinde veya devlet hastanesinde acilen yeni doğumlar için hizmet verecek bir ara yoğun bakım ünitesi kurulması Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen ve acil sağlık sorunları giderilen bebeklerin kabul edilebileceği yeni doğan servisi oluşturulması, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne bebek sevk eden şehirlerdeki sevk mekanizmasının yeniden gözden geçirilmesi ve bebeklerin uygun uzaklıktaki diğer büyük merkezlere yönlendirilmesini önerdi.
Kurul, ayrıca, ülke genelinde hazırlanma aşamasında kontamine olan TPN solüsyonlarına bağlı olarak yaşanan hastane infeksiyonu salgınlarının önlenebilmesi için öncelikle bu solüsyonların tüm hastanelerde uygun ortamlarda otomatik 'compounder' cihazları kullanılarak hazırlanmasının zorunlu hale getirilmesi, bir sonraki basamakta ise tüm paranteral solüsyonların merkezi hastane eczanelerinde hazırlanarak dağıtımının yapılmasıyla ilgili altyapının oluşturulması gerektiğini belirtti.
Sağlık Bakanlığı açıklamasında, Bilimsel Kurul'un şu üyelerden oluştuğu bildirildi: Prof. Dr. Mehmet Doğanay (Erciyes Üniversitesi), Prof. Dr. Mustafa Bakır (Marmara Üniversitesi), Prof. Dr. Neşide Çetin (Erciyes Üniversitesi), Doç. Dr. Yeşim Çetinkaya Şardan (Hacettepe Üniversitesi), Uzman Doktor Mahmut Baktır (Kayseri Devlet Hastanesi).
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|