  |
|
 Çelik: "Geri dönüş yok"
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, liselerde eğitim-öğretim süresinin 4 yıla çıkarılması kararından geri dönülmeyeceğini bildirdi.
Çelik, Başöğretmen Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak son günlerde bazı basın yayın kuruluşlarında eleştirel yorumlar yer aldığını belirterek, bu konularda kamuoyunu birinci elden bilgilendirmek amacıyla toplantı düzenlediğini kaydetti.
Çelik, liselerin 4 yıla çıkarılmasıyla ilgili olarak, bazı gazeteciler ve köşe yazarlarının, ''52 yıl önce de liselerin
4 yıla çıkarılması kararı alındığını, ancak bu karardan kısa bir süre sonra geri dönüldüğünü'' ifade ederek, bundan da vazgeçileceği yönünde yorumlar yaptıklarını belirtti.
Çelik, ''Şunun iyi bilinmesi lazım: Bu, iyi hesaplanmış, ölçülmüş, biçilmiş bir karardır. Bundan geri dönüş söz konusu değildir. Yarım asır öncesine takılıp kalmanın da bir anlamı yoktur. Niçin 4 yıla çıkardığımızı net ifadelerle kamuoyuyla paylaştık. Liselerimiz 4 yıl olmuştur. Kimse toplumun kafasını bulandırmasın, bunun geri dönüşü yoktur'' dedi.
HAZIRLIK SINIFI UYGULAMASI
Süper liselerin Anadolu lisesine dönüştürüldüğünü belirten Çelik, süper liselere daha önce diploma notuna göre, Anadolu liselerine de sınavla öğrenci alındığını anımsattı. ''Kargaşa yaratan bir durumun ortadan kaldırılarak, süper liselerin Anadolu liselerine çevrildiğini'' kaydeden Çelik, ''Bundan sonra bu okulların hepsine OKS ile giriş yapılacaktır'' dedi.
Kendisinin ve MEB yetkililerinin, ''isteyen okullar hazırlık sınıfı açabilir'' yönünde hiçbir şekilde açıklamada bulunmadığını bildiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İsteyen okullar hazırlık sınıfı uygulaması yapabilir diye bir şey yok. Zaten bütün okullardan hazırlık sınıfını kaldırmış değiliz. Galatasaray, İstanbul Lisesi ve Kadıköy Anadolu lisesinde 1+4 uygulaması, liseler 4 yıla çıkmadan önce de vardı. Bugün bu okullarımız bu sisteme devam ediyorlar. Bunun dışında şartları müsait olan, ekstra imkanlara sahip olan devlet ve özel okullar bize müracaat ederlerse, biz onların şartlarını ve başvuru gerekçelerini uygun görürsek, istisnai olarak başka okullarda da 1+4 uygulaması yapılabilir ama bu çok dar bir çerçevede yapılacaktır. Bunların sayıları kesinlikle çoğaltılmayacaktır.
Anadolu liseleri sıradan liseler haline mi gelmiştir? Hayır. Daha önce Anadolu liselerinde kaç saat yabancı dil dersi okutuluyorsa yeni sistemde de Anadolu liselerinde o miktarda yabancı dil okutulacaktır. Ancak 1. sınıftaki yoğunlaştırılmış hazırlık sınıfı kaldırılmıştır ve yabancı dil 4 yıla yayılmıştır.''
Çelik, süper liselerin Anadolu liseleriyle birleşmesi sonucunda bu türdeki okulların sayısının 774'e çıktığını kaydetti.
''İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ AÇIĞI OLMAYACAK''
Süper liselerle birleştirilmesi nedeniyle Anadolu liselerinde özellikle İngilizce öğretmeni açığı olacağı yönünde eleştiriler yapıldığını ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
''Süper lise iken de oralarda İngilizce öğretmenleri vardı. Bu İngilizce öğretmenleri devam edecekler. 1. sınıftaki 24 saat olan ders, 10 saate indirildiği için bizim İngilizce öğretmeni fazlamız olacak, eksiğimiz olmayacak. Öğretmen konusunda bir sıkıntımız olmayacak. Liselerin 4 yıla çıkmasıyla birlikte ekstra bir öğretmen açığı bugün için mevcut değildir. Ekstra derslik açığı veya ihtiyacı söz konusu değildir. Bizim 3 yıl sonra, hatta 4. yılda ekstra öğretmen ve derslik ihtiyacımız olacak. Ama bu arada, bu 3 yıl içerisinde bugünkü ihtiyacı karşılamak üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ben Milli Eğitim Bakanlığı'na geldikten sonra, 28 ayda 52 bin derslik inşa ettik. Bu 4 yıl süre içerisinde çok daha fazla derslik inşa
edebileceğimize inanıyoruz. Bu konuda bir problem olmayacağını halkımızla paylaşmak isterim.''
Çelik, ''Taşınabilir Okul Modeli'' üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Öğretmen ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını kaydeden Çelik, ''Branş öğretmenlerinden maksimum düzeyde yararlanabilmek için 2005-2006 eğitim öğretim yılında yeni bir uygulama başlatıyoruz'' dedi.
''YÜZDE 97 GÖRÜLMELİ''
Çelik, OKS'ye giren öğrencilerin durumlarının tek tek incelendiğini belirterek, şunları söyledi: ''Tek doğrusu olmayan hiçbir öğrencimiz yok. 2003 öncesinde de aynı bugünkü gibi bir durum vardı. Ancak 2003 öncesinde öğrencinin ham puanı ne olursa olsun değerlendirmeye tabi tutuluyordu, dolayısıyla 50-60 bin sıfır alan aday kamuoyunun gündemine gelmiyordu. Doğruları, yanlışlarını götürdükten sonra net doğrusu 2 ve altında olan, ham puanı 0.5'in altında olan öğrencilerin puanı tabi tutulmuyor. Ama bu, bu öğrencilerin hiçbir doğru soru cevaplandırmadığı anlamına gelmez. Böyle olsa bile ÖSS ve OKS'ye toplam 2 milyon 600 bin öğrenci girmiştir. Ham puanı 0.5'in altında olan 100 bin küsur öğrenci var. Bunların hepsini sıfır almış kabul etseniz bile bu, yüzde 3'e tekabül eder. Yüzde 97'yi görmeyip de yüzde 3'e kilitlenirseniz, kendi ülkenize, kendi çocuklarınıza ve gençliğinize hakaret etmiş, haksızlık etmiş olursunuz. Bu, problemi görmezlikten anlamına gelmez. Biz zaten bu aksaklıkları gördüğümüz için bir dizi reform başlattık.''
(AA)
|
