"Dar-i Çin"den sakıza yolculuk
Bütün dünyaya Çin ve Seylan'dan yayılıyor. "Dar-i Çin" adıyla giriyor Türkçeye. Eşsiz rayihası ve lezzetiyle de çok sık kullanılıyor. "Dar-i Çin"i söylemekte zorlanan diller, "tarçın" der oluyor. İlkgençliğimden hatırlıyorum. Ege'nin hemen tüm kasaba ve köylerinde, özellikle yaşlılar, mermer masalarda "domino" oynarken çay misali tarçın içerlerdi. Daha yakın zamanlarda tarçın ve bademden yapılan "somota", hemen bütün kahvelerde çay bardaklarında sunulan bir sıcak içecekti. Annemin tel dolabında bir küçük cam kavanozda ince çubuklar halinde duran tarçını da hatırlıyorum. Kitaplar, Güney ve Güneydoğu Asya'da yetiştiğini; yapraklarını dökmeyen, aromatik bir ağaç olduğunu yazıyor. Bu ağacın kabuklarının öğütülmesiyle elde edilen sofralık tarçının kuzu eti, balık, sütlü ve pirinçli tatlılar, kekler, tartlar, sıcak şarap, çay, salep gibi yiyecek ve içeceklere çeşni kattığı biliniyor. Kitaplar bir de midedeki gazı ve ruhsal sıkıntıları giderdiğini, sürmenaja yararlı olduğunu, kalbi kuvvetlendirdiğini, iştahı açarak hazmı kolaylaştırdığını yazıyor. Annem, tarçını bütün bunlar için mi kullanırdı, işte bunu hatırlamıyorum. Ama tarçının tadı, annemin sevgisiyle çocukluğumdan beri damağımda. Şimdi bu pazar günü, nereden düştü tarçının tadı anılasımın aynasına? Tarçın ve damla sakızı... Bu iki eşsiz lezzet ilk kez Türk mutfağında bir araya geliyor çünkü. Birbirlerine çok yakışan bu iki tat, şimdi "Perfetti Van Melle"nin en geniş portföye sahip sakız markası "Vivident" sayesinde bir daha ayrılmamak üzere yeniden buluşuyor. Hatırladıklarıma bir de bunu ekliyorum şimdi. Geçen perşembe günü, Perfetti Van Melle Türkiye Genel Müdürü Turgut Ziyal, Feriye Lokantası'nda dünyanın en iyi altı aşçısı arasında kabul edilen Vedat Başaran'ın ziyafet üstatlığını üstlendiği bir şölenle "Vivident"in yeni ürünü "Tarçınlı Damla" sakızını tanıttı. Vedat Başaran'ın hazırladığı menüde yer alan amousbouche "balık lokması", Girit usulü dereotlu ve iç baklalı zeytinyağlı enginar, tarçınlı ahtapot, sakızlı kılıç balığı yaka yahnisi, salep sosunda tarçın damla parfesi üzerine söz söylemek bana düşmez, "şölen"de bulunan "gurme"ler katında... Ama son yıllarda yediğim yemekler içinde en güzellerinden biriydi diyebilirim ve sanırım lezzeti uzun yıllar damağımda yer tutacaktır. Başaran'ın anlattığına göre de tarçın, zehirli yılanların yaşadığı yerlerde yetişiyor ve üç tarçın ağacından biri kesilmiyor, yılanların anayurdu talana uğramasın diye...
*** * ORHAN KEMAL ROMAN ÖDÜLÜ bu yıl Can Yayınları'ndan çıkan "Ölümün Gölgesi Yok" adlı romanıyla Adnan Binyazar'a verildi.
* MÜZEYYEN SENAR'ın hayatı çerçevesinde Türk musikisinin 75 yıllık hikayesi, Radi Dikici'nin Remzi Kitabevi tarafından yayınlanan kitabında...
* EFES PİLSEN 24-25 haziranda M. Taylor & The Slack Band'in Babylon'daki konseriyle yaza merhaba diyecek...
|