| |
|
|
Botokslu balıklar
Zekâ, yaratıcılık, problem çözme gibi kavramlara hep olumlu, iyi, güzel anlamlar yükleriz. Halbuki bunlar ' nötr' (tarafsız) kavramlardır. Önemli olan bunları ' nasıl' kullandığınızdır. Mesela yıllar önce Almanya'da jetonlu telefon sorunu baş göstermişti. Jetonları boşaltmaya giden yetkililer, cihazı açtıklarında haznenin jetonla değil suyla dolu olduğunu görmüştü. Araştırdılar. Sonuç: Türkler jetonla aynı ebatta buz üretiyor ve bunları kullanarak konuşmayı bedavaya getiriyordu. İşte size kötüye kullanılan zekâ. Bir başka örneği geçen gün anlattılar. Bildiğiniz gibi balık seçerken gözlerinin canlı, parlak olmasına dikkat ederiz. Gözleri parlamayan, ' ölü gibi' bakan balıkları almayız. Onlar bayattır. Bazı restoran sahipleri ve balıkçılar bu ' sorunlarına' mükemmel bir çözüm bulmuş. Bir şırınga ile gözün arka kısmına ayçiçek yağı zerk ediyorlarmış. Böylece bayatlamaya yüz tutmuş balığın gözleri, daha yeni avlanmış gibi parlıyormuş. Peki bir balığın, deyim yerindeyse, botokslu olup olmadığını, yani gözünün ardına yağ şırınga edilip edilmediğini nasıl anlayacağız? Bilmiyorum. Öğrendiğimde sizinle paylaşırım.
|