|
|
|
|
|
|
Başbakanlar Nasıl İzlenir?
Türk ve Yunan başbakanlarının Meriç Köprüsü'ndeki görüşmelerini izlemek Atina'da görevli Türk gazeteciler için kolay olmayacak
Yaz mevsiminin en çok "tatil kokan" ayı olarak kabul ettiğim temmuz ayına girdiğimiz şu günlerde Türk ve Yunan Başbakanları'nın Meriç sınır bölgesinde görüşecekleri tuttuğu için yine bavulları toplayıp bu kez Meriç sınırına doğru yola koyulduk. Biz Atina'da kayıtlı olan Türk basın mensupları seyahat edecek olan Yunan cumhurbaşkanlarını, başbakanlarını, dışişleri ya da arzu ettiğimiz halde diğer bakanları yakından takip etme olanağına sahibiz. Yunan basın bakanlığı bu konuda Yunan gazetecilere sağladığı kolaylıkların aynısını Türk basın mensuplarına da sağlar. Yani diyelim ki Yunan Başbakanı Karamanlis, Brüksel'e gidecek. Başbakanın Brüksel ziyaretini izlemek isteyen gazeteciler, basın bakanlığına adlarını yazdırır, sırf gazeteciler için sefere konan uçağa biner (Bu uçağın içinde sigara bile içiliyor), Brüksel'e varıldığında Yunan basın ataşeliğinin kiraladığı otobüs bizi havaalanından yerleşeceğimiz otele kadar götürür. Otobüs içinde akreditasyon kartlarımız ve daha önceden rezervasyonu yapılan, ücretini ödemeyi kabul ettiğimiz otel odalarının anahtarları verilir. Brüksel ziyareti tamamlandıktan sonra da gazeteciler aynı kolaylıklar sağlanarak geri dönerler.
MERİÇ'TE İŞLER DEĞİŞTİ Gazetecilere gösterilen bu kolaylıklar tüm ülkelere gerçekleştirilen resmi ziyaretler için aynen geçerlidir. Ama... İş Meriç ziyaretine gelince işler birdenbire değişiverdi. Yunan basın bakanlığı, Yunan Başbakanı'nın Türk Başbakanı'yla randevulaştığı Meriç ziyaretini izleyeceklerin sadece ve sadece Yunan basın mensuplarından oluşacağını ve gazeteci kafilesine sadece ve sadece 5 yabancı ajans muhabirinin katılacağını belirtti. Yani biz Türk gazete muhabirlerine değil uçağa alınmak başbakanların Türk-Yunan sınırını birleştiren Meriç Köprüsü'nde yapacakları görüşmeleri izlemek için yakaya takılan akreditasyon kartları bile verilmeyecekti. Başta, bunun bir şaka hadi bilemedin, bir hata olduğunu sandık. Ancak basın bakanlığı, bu ziyarete ön ayak olan enerji bakanlığı, hatta başbakanlık yetkilileri bile aynı yanıtı veriyorlardı: "Türk ve Yunan başbakanlarının Meriç görüşmesini Türkiye'den gelecek 40 Türk gazeteci ile Yunanistan'dan gelecek 40 Yunan gazeteci izleyecekti." Yani kısacası Atina'da görevli Türk gazete muhabirleri kafile dışında bırakılıyordu! Türlü baskı ve ısrarlarımıza rağmen Meriç sınır bölgesinde alınan yoğun güvenlik önlemlerini "kırmamıza" yardımcı olan akreditasyon kartlarımızı almayı başaramayacağımızı anladığımızda iki muhabir bir gün öncesinden başka bir uçakla Meriç sınır bölgesine en yakın kent olan Aleksandropolis'e (Dedeağaç) gitmeye karar verdik. Bugün başbakanların görüşeceği Meriç Köprüsü'ne ise bir araba kiralayarak gitmeye karar verdik. Yunan hükümet yetkililerine de akreditasyon kartları olsun olmasın bu ziyareti mutlaka izleyeceğimizi bildirdik. Bu maceranın sonu nasıl olacak şimdiden bilemiyorum.
GAZETECİLERE AYRIMCILIK Ancak bu yazının satırlarını okuduğunuz şu saatlerde biz iki Türk gazetesinin iki muhabiri ya güvenlik yetkilileriyle boğaz boğaza girdikten sonra geriye dönmüş olacağız ya da olaylar büyümesin diye bize de son anda sağlanmış olan kolaylıklarla başbakanların köprüdeki görüşmelerini izlemiş olacağız. Yunan hükümet yetkililerinin Atina'da görevli Türk basın mensuplarına karşı böylesine takındıkları bu tavırların geçmişte kaldıklarını; tarihe karıştıklarını sanıyorduk. Ancak bizlerin kaderi bu olsa gerek. Bir önceki sosyalist PASOK hükümeti 20 yıllık iktidarlık döneminden sonra tam bizlerin "casus" olmadığımızın bizim de diğerleri gibi gazetecilik yapmaya çalıştığımızın farkına varıp "ayrımcılık" yapmaya son vermişti. Geçen yıl iktidara gelen ve Türk başbakanının kızına düğün şahitliği yapan Yunan Başbakanı Karamanlis'in başkanlığındaki muhafazakar Yeni Demokrasi Partisi Hükümeti'ni de "casus" olmadığımızı, gazetecilik yapmaya çalıştığımızı ve "ayrımcılık" yapmalarına hiç mi hiç gerek olmadığını sil baştan ve tekrardan ikna etmeye çalışacağız herhalde...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|