Hüzünlendim Ben Yine

Bir yanda tek kuleli kilise diğer yanda çifte minareli cami... Ortada maden dağı, iki kardeşimizi kurban verdiğimiz dağ... İçimde derin bir hüzün

Çocukluğumun kısa bir döneminin geçtiği kente gittim; bayram havasında. 175. kuruluş yıldönümünü kutlayan Belçika'nın bir dönem kahrını çekmiş, ekonomisini omuzlamış kente gittim. Şimdi ise kimsesizliğe terk edilmiş kente... Önce İtalyanlar, İspanyollar ve Yunanlar geldiler, Belçika'nın kömür madeni yatağı olan Limburg'a. 1958 yılında grizu patlamasıyla onlarca cenaze gitti İtalya'ya. İtalya'dan kara elmas işçisi bulamayan Belçika, biraz daha uzağa ulaştı. Türkiye'den on binler geldi Limburg'a ve Liege'e. O dönem genç kız olan Belçikalılar gönüllerini açtı, İtalyanlar'a benzeyen ama daha masum ve daha mahzun olan Türk delikanlılara. Delikanlıların birçoğu evli olsa da eşleri çok uzaklardaydı. Yerin 800 metre altından çıkan işçiler "hepimiz eşitiz çünkü hepimiz zenciyiz" derlerdi, Flamanca, Türkçe, Arapça, İtalyanca ve Yunanca karışımı kendilerine has bir dille. Farklı bir kültür yaratan maden işçileri, 30 yıl boyunca kömür taşıdılar yeraltından yeryüzüne. Kara elmas çıkaran kömür işçileri artık yoklar. 15 yıl önce kömür madenlerinin kapatılmasıyla işsiz ve kimsesiz kalan Limburg'da bayram havası vardı. Yer sarı, gök kırmızı... Yaz tatilinde Türkiye'nin yolunu tutmayan gurbetçiler, yollara düştüler. Binlercesi Beringen'e gitti, kükrediği zaman bir dönem Avrupa'yı titreten Aslan'ını desteklemek için. Galatasaray'ın rakibi Heusden-Zolder. Oysa Cimbom yabancı bir takımla oynamıyordu. Takımın bulunduğu kentin spordan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Selahattin Koçak, santra vuruşunu yaptı.

BOĞAZ'IN ASLANI GERETS
Belçika takımının Türk teknik direktörü Fuat Çapa, Türk takımının Belçikalı teknik direktörü Eric Gerets'e başarılar diledi. Seyirci "Boğaz'ın aslanı Gerets"e sevgi gösterilerinde bulundu. İlk on birde sahaya çıkan oyunculardan biri Kadir Ulgar. Kadir, maçın ilk yarısında hayatının fırsatını kaçırdı. Kaleciyle karşı karşıya kaldığında torunlarına "Dedeniz Galatasaray'a gol attı" deme olanağını basitçe harcadı, 10-0 biten maçta takımının şeref sayısını da. Günümüz arenasında, yirmi iki çağdaş gladyatör savaşırken, arka plandaki görüntüye daldım. Stadyumun arkasında üç yükselti. Bir yanda tek kuleli kilise diğer yanda çifte minareli cami. Ortada maden dağı. İki kardeşimi kurban verdiğimiz maden dağı. İki on dörtlük fidanımızı koparan lanet şehir... Döndüm yine hüzünlenerek...