|
|
Telekom ihalesinde sapla saman
Türk Telekom (TT) ihalesine çok çeşitli yönlerden bakıp, eleştiri yapmak mümkün. Ancak, işin özünden uzaklaşmadan, gelişmeleri katkı sağlayacak bir eleştiri yapılabilmesi için özelleştirme çalışmalarının hangi kanun çerçevesinde yapıldığına, geçmiş dönemle ne derece kıyaslanabileceğine de dikkat etmek gerekiyor. Eleştirilerde yanlışların kilitlendiği noktalardan birisi hangi kanunla TT'nin ihaleye çıktığı hususu. Eğer ortada olmayan bir gerçekle, 4046'ya göre özelleştirme çalışması yapıldığını varsayıp, eleştirmeye koyulursanız, Kamu İktisadi Kuruluşların (KİT) zarar edenleri hususuna takılırsınız ki, bu kesinlikle doğru değil. Çünkü, TT'nin son özelleştirme çalışması 4502 nolu TT'ye özgü çıkarılan kanunla yapıldı. Bir başka husus ise TT'nin halen daha ve bu haliyle özelleşmesi halinde bile tekel olacağı hususu. Fakat, Piyasanın kısa süre önce (2003) liberalleştiğini, TT'nin hakim rolü sebebiyle piyasaya girenlerin başarılı olamadığını, yani fiili tekelin devam ettiğinin bilinmesinde fayda var. TT'nin stratejikliğine nereden ve nasıl bakıldığını henüz ben çözemedim. Eğer 20 milyon aboneli TT stratejik ise 35 milyona ulaşan ve tamamına yakını özel sektörün elinde olan cep telefonu (ISPN) piyasasına nasıl bakmak gerekir? Dar bir bölgede ulusal güvenlik, Türkiye'nin coğrafyası itibariyle stratejik konumu gibi tartışmalar galiba epeyce geride kaldı. TT'nin, yerli sermaye elinde kalmasının sağlanması her şeyden daha önem arz eden bir ulusal faydaydı. Diğer özelleştirme çalışmalarına bir de bu gözden bakmak da yarar var. Yoksa ulus devlet yerine elimizde bir ulus köy kalacak.
|