Türk Telekom özelleştirmesinde iş bitti mi? Bize göre; bu iş kolay kolay bitmez Niye? diye soracaksınız. Türk Telekom'da dananın kuyruğu ekim ayında ve Danıştay'da kopar. Öyle acele etmeye, kafa karıştırmaya gerek yok. Ağzı olan konuşacak. Herkes bol keseden atacak. Spekülasyonlar bitmeyecek. Öncelikle kabul etmeliyiz ki; Türk Telekom Türkiye'nin en büyük özelleştirmesiydi. İki grup özelleştirme için yarıştı. 6 milyar 550 milyon dolara Oger Telecom Ortak Girişim Grubu ipi göğüsledi. Tam da her şey yolunda derken Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım konuştu, İhaleye katılan ikinci konsorsiyum Etisalat-Çalık Ortak Girişim Grubu adına açıklamalar geldi. Kafalar karıştı. Sonunda Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, noktayı koydu. Bu işte acaba nokta konuldu mu? Hayır konulmadı.
Çünkü henüz ortada nihai karar yok. Yaşanması gereken önemli bir üç ay var. Özelleştirme İdaresi, ihaleye giren ve ipi göğüsleyen konsorsiyumlarla ilgili Rekabet Kurulu'nun görüşünü bekliyor. Bu görüş geldikten sonra Özelleştirme İdaresi en yüksek fiyatı veren konsorsiyumdan gerekli teminat mektuplarını, ihale ile ilgili harçları alacak. Türk Telekom'la ilgili dosyayı doğru Danıştay'a gönderecek. Eh, temmuz ayındayız. Ağustos ayında adli tatil başlayacak. Ve Danıştay'ın bu işe bakması ekim başını bulacak. Hal böyle olunca Türk Telekom'la ilgili tartışmalar elbette bitmeyecek.
Türk Telekom'un Danıştay ayağı son derece hassas. Çünkü odaklanılacak konu; imtiyaz devri. Bu aşamada gelin 1999 yılı ağustos ayına dönelim. Anayasa'da 3 maddelik bir değişiklik yapıldı. İmtiyaz sözleşmeleriyle ilgili yapılan bu değişiklikler önemliydi. Anayasa'nın 47'nci maddesinde yapılan değişiklikle devletleştirmenin karşısına özelleştirme yerleştirildi. Anayasa'nın 155'inci maddesi Danıştay'ın en geç iki ay içinde imtiyaz sözleşmeleriyle ilgili görüşünü bildireceği şeklinde düzenlendi. Danıştay, imtiyaz sözleşmelerinde artık onay değil, görüş bildirecekti! Üçüncü değişiklik ise 125'inci maddede yapıldı. Uluslararası Tahkim'e ilişkin süreç ve duruma onay verilmesiyle ilgiliydi. Bu Anayasa değişikliğinin arkasından 2000 yılında 4502 sayılı yasa arkasından da 4673 sayılı Telekom yasası çıktı.
Bildiğimiz şu; devlet sabit hatta hala tekel. 18 milyon abonesi var. Danıştay imtiyaz hakkı konusunda onay değil, görüş bildirecek. Ve, Danıştay'dan gelecek bu görüşle Türk Telekom dosyası Bakanlar Kurulu'nun gündemine girecek. Ve Bakanlar Kurulu'nun kararına da imzayı Cumhurbaşkanı atacak. Şimdi size soruyorum: Bu süreç basit mi? Elbette işin özünde "kamu yararı" meselesi var. Anayasa Mahkemesi'nin imtiyaz sözleşmeleriyle ilgili "kamu yararına" aykırılık konusunda verilmiş iptal kararlarını hepimiz biliyoruz. Hal böyle olunca bu konu da kapanmaz, Türkiye'nin en büyük özelleştirmesinde de raund öyle kolay kolay bitmez. İktidarların kaynak yaratmak için özelleştirmeye can attığı, muhalefetteki siyasi partilerin "sattırmayız" dediği Türk Telekom'da yargıda işin içine girince yolculuk renkleniyor, zorlaşıyor. Açıkçası ekim ayı ve Danıştay'ın görüşü Türk Telekom'un yapışık ikizi.