|
|
|
|
22 yaşında müzikal besteledi
Levent Kırca ve Oya Başar Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu "Ateşin Düştüğü Yer" adlı müzikalde kullanılan tüm müziklerin besteleri ve aranjmanları 22 yaşındaki Fatih Yavuz'a ait. Genç yaşına rağmen bir müzikalin bestelerine imza atan Yavuz, "22 yaşında bir insana güvenip, bu kadar büyük bir işi yaptıracakları aklımın ucundan bile geçmezdi. Müzikal hazırlamak benim en büyük hayalimdi" diyor. Levent Kırca'nın beğenisini kazanarak projede yer alan Yavuz, şimdiden dizi ve film müzikleri için teklifler almaya başladı bile... Gerçekçi bir Türkiye panoramasını anlatmayı hedef alan 'Ateşin Düştüğü Yer' için senaryolara göre farklı tarzlarda toplam 20 şarkı besteleyen Yavuz, kemandan bas gitara, saksofondan obuaya kadar çok çeşitli enstrümanlar kullandığını söylüyor.
KONSERVATUVAR BİRİNCİSİ Müziğe 11 yaşındayken ağabeyinin hediye ettiği gitarı tıngırdatarak başlayan ve daha sonra büyük bir tutkuyla bağlanan Yavuz'un, profesyonel olarak müzik çalışmalarına başlaması, üniversite yıllarına denk geliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı'nı birincilikle kazanan Yavuz, öğrencilik döneminde sahne ve stüdyo çalışmaları yapmaya başladı. Müzikle ilgili pek çok şeyi Ozan Çolakoğlu ve İskender Paydaş gibi aranjörleri yetiştiren Nail Yavuzoğlu'ndan öğrendiğini belirten Yavuz, "Aslında bugüne kadar pek çok çalışmada görev aldım. Bir kısa film müziğini hazırladım, Ayla Algan'ın Türk Böbrek Vakfı için gerçekleştirdiği çalışmaların müziklerini hazırladım. Candan Erçetin ve Zülfü Livaneli'nin albüm kayıtlarında çalıştım. Ama bu müzikal belki de benim hayatımın işi oldu" diyor. Bir arkadaşı vasıtası ile Levent Kırca ile tanışan Yavuz, Kırca'nın kendisine güvenmesinin büyük bir gurur olduğunu söylüyor ve devam ediyor: "Arkadaşım Alper Yakıcı bana müzikalden söz etti ve beni Kırca ile tanıştırdı. Benimle çalışmayı kabul etmesi ve bana güvenmesi büyük bir gurur. Yapamayacağım diye önce çok korktum. Projeye kabul edildikten sonra Kırca'nın yanından ayrıldığımda ne yapacağımı bilemez haldeydim. Ama daha sonra birikimime güvenerek cesaretlendim. Gecede bir şarkı bestelemeye çalışıyordum." Şarkılarını Kırca'ya dinletirken çok heyecanlandığını belirten Yavuz, "Şarkılarımı çaldıktan sonra Levent Kırca ve tüm ekip beni alkışladı. Bu beni çok mutlu etti, çünkü şarkılar demo aşamasında olmasına rağmen beğenilmişti" diye konuşuyor.
BEYOĞLU'NA BENZİYOR Müziklerde bas gitardan perküsyona, saksofondan kemana, hatta obuaya kadar pek çok enstrüman kullanan ve Batı formunun üzerine Türk motiflerini işlediğini anlatan Yavuz, müziklerini Beyoğlu'na benzetiyor. Genç müzisyen hem eğlenceli hem dramatik hem de ürkütücü öğeleri barındıran müzikali şöyle yorumluyor: "Tıpkı Beyoğlu gibi. Nasıl ki İstiklal Caddesi'ne gittiğinizde bir dükkandan klasik müzik sesi gelirken biraz ilerlediğinizde Türk sazlarının sesini duyuyorsunuz. Bu müzikal de öyle oldu. Bir sahnede çok duygusal, diğer bir sahnede ise magazin programlarında çalan tarzda müzikler var. Ama Türk motifleri benim için çok önemliydi çünkü bu oyun Türkiye'yi ve Türk insanını anlatıyor."
SEDA ÇAKIR - HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|