| |
Nobel'e 4 adayımız var
Nobel Edebiyat Ödülü bir türlü Türk yazarlara nasip olmadı. Ancak Nobel'in, saygın Nobel Barış Ödülü'nün bir parçasının bu yıl Türkiye'ye gelmesi olasılığı hayli güçlü. Hem de 4 kadına birden! İsviçre'nin güçlü kadın siyasetçilerinden Ruth-Gaby Vermot geçen yıl bir hareket başlattı: 2005 Nobel Barış Ödülü'nün bin kadına verilmesi. UNESCO ve Avrupa Konseyi tam destek verince, gezegenimizin en ücra köşelerine kadar gidilip adayların belirlenmesine başlandı. Ölçü şuydu: Dünyada barış, adalet, eğitim, aile planlaması ve sürdürülebilir kalkınma gibi soylu davalarda çaba harcayan milyonlarca kadın kahramanı temsil edebilecek niteliklere sahip olmak. Uzun soluklu uğraş sonunda 150 ülkeden bin isim belirlendi ve 29 Haziran'da Oslo'da Nobel Komitesi'ne teslim edildi.
Kampanya başladı bile Gerçi Nobel geleneksel olarak bireyleri ödüllendiriyor ama dünya medyasında daha şimdiden öyle bir kampanya başlatıldı ki, Oslo'daki komitenin direnmesi çok zor. Örneğin "San Francisco Cronicle" gazetesi ödülü "Bin Kadın" projesinin kazanması için seferberlik başlattı. İngiliz "The Independent" gazetesi "A Nobel Cause" başlıklı uzun yazısında "Nobel Komitesi'nin barışın ön cephelerinde kadınların çalıştığı gerçeğini reddederse ağır sorumluluk altına gireceğini" yazdı. Gazete başlığında sözcük oyunundan yararlandı. "A Nobel Cause" cümlesini "Bir Nobel davası" diye de çevirebilirsiniz, "Soylu bir Nobel" diye de. Çin'den "Shanghai Express"ten, Avustralya'da "The Sydney Morning Herald"a kadar bu projeye el veren yığınla gazete daha sayabiliriz. Sonuç 14 Ekim 2005'te belli olacak. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Nobel Barış Ödülü'ne topluca aday bin kadından 4'ü Türkiye'den. Adları: Leyla Zana, Pervin Buldan, Müyesser Güneş ve Ayşe Düzkan. Gelin adaylarımızı yakından tanıyalım.
İşte bizim adaylarımız Hayır, niyetimizde zerrece önyargı ya da eleştiri yok. Yalnızca kamuoyunda yeterince tanınmadıklarını -tabii Leyla Zana hariç- sandığımız için yaşamlarından bazı kesitler aktarmanın yararlı olacağına inanıyoruz. Pervin Buldan: Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Yakay-Der) Başkanı. Eşi Savaş Buldan, 4 Kasım 1993'te Başbakan Çiller'in "PKK'nın haraç aldığı işadamları ve sanatçıları biliyoruz, onlardan hesap soracağız" demesinden sonra kaçırılıp öldürülen Kürt işadamlarındandı. Pervin Buldan siyasete de girdi, 1999'da HADEP'ten, 3 Kasım 2002 seçimlerinde de DEHAP'tan İstanbul adayı oldu. Müyesser Güneş: Barış Anneleri İnisiyatifi sözcüsü. PKK'ya katılan iki oğlundan biri 1992'de Şemdinli'de, diğeri 2001'de Bingöl'de çatışmada öldü. Bu yıl 3 Mart'ta silahlı kuvvetlerin operasyonları durdurması için 27 canlı kalkanla Mardin'in Derik ilçesine bağlı Çay köyüne giderken tutuklanması, Avrupa Parlamentosu'na taşındı. Ayşe Düzkan: Kendini "Radikal ve devrimci feminist" diye tanımlıyor. ÖDP'li. "Ev kadınlarından fahişelere tüm kadınların genel grevini" düşlüyor. Bir ara Özgür Politika'da yazdı. Listede ölçütler arasında yer alan Bosna'da mülteci kamplarında canını tehlikeye atarak sivil halka yardım edenler arasında o da var. Adaylarımıza başarılar diliyoruz. Ama salt merak açısından sormaktan kendimizi alamıyoruz: İsviçre'deki koordinasyon komitesi bu isimleri kimden, nereden öğrendi, nasıl ulaştı?
|