|
 |
 |
 |
 'Gerilime ihtiyaç yok'
YÖK ve hükümet arasındaki gerginlikle ilgili açıklama yapan Başbakanlık Sözcüsü Beki: "Türkiye'nin gerilime ihtiyacı yok.Sayın Teziç, muhalefet partisi sözcüsü gibi meydanları terk ederse zaten böyle bir gerilim de ortada kalmaz'' dedi.
Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras'ın üniversiteler için kaynak yetersizliği sözlerinin, bütçe imkanları dikkate alındığında doğru olmadığını belirterek, ''Ama görüyoruz ki; sayın Aras ve başka rektörler, bilim adamı davranışıyla pek de bağdaşmayacak bir şekilde, Başbakan'ın sözlerinden ders çıkarmak yerine tepkisel tavır geliştirmişlerdir'' dedi.
Akif Beki, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlediği bilgilendirme toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Afrika'da yoksullukla mücadele için başlatılan kampanya çerçevesinde MTV kanalının organize ettiği uluslararası konserler zinciri içerisinde bir röportaj gerçekleştirdiğini kaydetti. Beki, röportajın G-8 zirvesi olduğu tarihlerde yayınlanacağını söyledi.
AÜ Rektörü Nusret Aras'ın, bir gazetenin birinci sayfasında, ''Bizi parasız bırakıyorsunuz. Maliye Bakanlığı 170 trilyonumuza el koydu. Bu nedenle başarısızız'' anlamına gelen bir beyanının olduğunu anımsatan Beki, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Birincisi Sayın Başbakan, Türk üniversitelerinin, dünyanın ilk 500 üniversitesi sıralamasına girmemesine dikkat çekmişti. Amacı da bu konudaki eksikliklere işaret etmek ve yol göstermektir. Bilim adamı davranışı da şöyle olmalıydı: Madem bu konuda bir eksiklik var, üzerimize ne düşer? Bunu araştıralım ve gereğini yapalım. Sayın Başbakan'ın bu uyarılarından ders çıkaralım şeklinde anlaşılmalıydı. Ama görüyoruz ki; Sayın Aras ve başka rektörler bilim adamı davranışı ile pek de bağdaşmayacak bir şekilde bunlardan ders çıkarmak yerine tepkisel tavır geliştirmişlerdir. Ayrıca Sayın Aras'ın sözleri açıkça bir başarısızlık itirafıdır. Neden başarısız kaldıklarına mazeret üretmektedirler.
Bildiğiniz gibi başarının yerini hiçbir mazeret tutamaz. Kaynak ayrılmadığına yönelik sözlerin tümüyle gerçek dışı olduğunu belirtmek durumundayım. Üniversitelere üç kaynaktan araştırma projeleri için fon ayrılmaktadır. Bunlardan biri, Maliye Bakanlığı'nın üniversitelerin bütçelerine koyduğu fondur. Bir diğeri ise Devlet Planlama Teşkilatı'nın TÜBİTAK'ın onayladığı projelere ayırdığı fondur. Üçüncü kaynak da kendi içerisinde yer alan araştırma projelerine tahsis edilmiş olan kaynaktır, fondur.
Sayın Aras, kaynak yetersizliği nedeniyle dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında yer alamadığını iddia etmektedir. 1999-2005 yıllar arasında DPT'den üniversitelerin araştırma projelerine ayrılan miktar, yıl sırasıyla 14, 25, 17, 38, 67, 67, 95 milyon dolar. Gördüğünüz gibi, AK Parti iktidarı döneminde önce iki katına çıkmıştır. Daha sonra da iki katına çıkmıştır, 2005 yılı itibariyle. TÜBİTAK'ın ayırdığı ve kullandırdığı kaynaklara gelince; yine aynı şekilde 1999-2005 yılları arasında toplam 27 milyon dolar kullandırılmıştır. 2005 yılı içerisinde ek olarak toplam 300 milyon dolar tahsis edilmiştir, araştırma projeleri için. Yani 11 katına çıkmıştır.
Sayın Aras'ın mazeret olarak arkasına sığındığı kaynak yetersizliği Türkiye bütçe imkanları dikkate alındığında doğru değildir. Üniversitelere düşen şudur: Bilim adamı tutumu içerisinde, Sayın Başbakan'ın uyarılarından ders çıkararak, araştırma projeleri geliştirmek, bunları TÜBİTAK'a ve DPT'ye sunmak ve onaydan geçirerek bunlardan istifade etmektir. Bunu bekliyoruz. Sayın Başbakan'ın en büyük arzusu, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında Türk üniversitelerini en başlarda görmektir. Bunun böyle anlaşılmasında yarar var.''
TEZİÇ'İN SÖZLERİ
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in bugün gazetelerde yer alan sözlerine de değinen Beki, ''Sayın Teziç'in sözleri, Sayın Başbakan'ın üniversiteleri aşağıladığı şeklinde yansımıştır, bazı gazetelere. Oysa az önce de söyledim, sayın Başbakan bu uyarıları yaparken, özü itibariyle üniversiteleri aşağılamamaktadır, suçlamamaktadır, eleştirmemektedir'' dedi.
''Başbakan'ın söylediğinin açık olduğunu'' ifade eden Beki, ''Başbakan'ın bu ülkenin üniversitelerini, dünya üniversiteleri arasında görmek istemesi kadar doğal ve normal karşılanacak bir tutum olamayacağını'' kaydetti.
Beki, şöyle konuştu: ''Başbakan bu uyarılarının dikkate alınmasını beklerken, YÖK Başkanı'ndan tepkisel bir tavırla karşılaşmıştır. Bu da bilim adamı tutumu ve davranışı ile bağdaşmamaktadır. Çok açık ve net ifade ediyorum, Sayın Başbakan, üniversitelerin bugün içerisinde bulunduğu başarısızlığın asıl sebebi ve nedeni olan şu anki yönetim zihniyetini eleştirmektedir. Bunun bilinmesinde yarar var.''
BAYKAL'IN AÇIKLAMALARI
Akif Beki, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bugün bazı gazetelerde yer alan açıklamalarına da değindi. Baykal'ın sözleri arasında bol miktarda argo olduğu ifade eden Beki, ''(Ham, hum, hınk) gibi sözcükler bizlerce de malum olmayan sözler. Bunları anlamakta güçlük çektik'' dedi.
Baykal'ın, Başbakan'ın ''devletle toplumu karşı karşıya getirmek istediğini'' iddia ettiğini söyleyen Beki, şunları kaydetti: ''Bu iddia bugüne kadarki icraatlar ve uygulamalar tarafından yalanlanmıştır, yalanlanmaktadır. Sayın Başbakan, en son CHP'nin TBMM'de gündeme getirdiği gerilimden sonra cumartesi günü bir basın toplantısı düzenlemişti. Ve orada açık bir şekilde Türkiye'nin güven ve istikrar ortamına duyduğu ihtiyaca işaret etmiş, ne pahasına olursa olsun gerilimden yana olmadıklarını ve olmayacaklarını bundan sonra da dile getirmiştir. Bu tavır çok açıkça ortadadır. Sayın Başbakan iş başına geldiği günden bu yana, halkla devlet kaynaşması için çalışmıştır. Söylemini tümüyle bu parametrenin üzerine oturtmuştur. Yaptıkları da bundan ibarettir, başka türlüsü yorumlanamaz. Sayın Başbakan'ın, Sayın Baykal'ın sözleriyle ilgili düşüncelerini sizlerle paylaşmak isterim. Sayın Baykal ve CHP sözcülerine görevlerini hatırlatmaktadır. Görev mahalli Meclis Genel Kurulu'dur. Halka söyleyecekleri bir sözü yoksa ondan mı acaba gerilimi tırmandırmak istiyorlar şeklinde bir kanaat ve izlenim oluşmaktadır kamuoyunda. Sayın Başbakan açıkça çağrıda bulunmaktadır. Eğer söyleyecek sözleri varsa, bunu söyleyecekleri, konuşacakları yer Meclis kürsüsü
olmalıdır.''
SORULAR
Başbakanlık Sözcüsü Beki, ''Genelkurmay Başkanlığı'nda beş saatlik brifing verildi. Bu brifingle ilgili değişik yorumlar var. İrticacı memurlar ve terör konusunda Başbakan'ın dikkatinin çekildiği şeklinde yorumlar var. Brifingde neler oldu'' sorusuna şu karşılığı verdi: ''Sayın Başbakan, bu soruya cevap vermişti. O cevap şundan ibaretti: Genelkurmay Başkanlığı'nda ortaya çıkan ihtiyaç ve zaruret üzerine Sayın Başbakan'a güvenlik politikaları ve terör faaliyetleri ile ilgili brifing verilmiştir. Sayın Başbakan, bu vesileyle bu
programa iştirak etmiştir. Bunun dışında bir bahis gündeme gelmemiştir.''
Beki, ''Başbakan bunu söylediği halde, Başbakan'ın ağzından ve tırnak içerisinde, dünyada eşine ve benzerine rastlanmayacak şekilde başka birtakım sözlerin gazete sayfalarında yer aldığını'' söyledi.
Akif Beki, ''Yorum hakkı ve özgürlüğünüz var. Ama sayın Başbakan'ın ağzından asla söylemediği bir sözü aktarmanın meslek etiği ve ahlakı ile bağdaşır bir tarafı yok. Daha önce de Sayın Başbakan'ın ağzından diyalog uyduruldu. Hiç söylemediği sözler Sayın Başbakan'a atfen yazıldı'' dedi.
''TÜRKİYE'NİN GERİLİME İHTİYACI YOK''
Hükümet ile YÖK arasındaki gerginliğin bitmesi için ne gibi girişimlerde bulunulacağının sorulması üzerine Beki, ''Başbakan'a kimlerin nasıl davranacağı gayet açıktır. Bir bilim adamından beklenen davranışın ne olduğunu da söyledim. Ortaya konan tutum ve davranışlar bilim adamlığı pozisyonu ile asla bağdaşmaktadır'' dedi.
Başbakan'ın uyarılarına tepkisel tavır geliştirmenin bilim adamlığıyla izah edilemeyeceğini belirten Beki, şunları kaydetti:
''Kimin üzerine ne düştüğü bellidir. Eğer herkes üzerine düşeni yaparsa, zaten böyle bir gerilim söz konusu olamaz. Türkiye'nin gerilime ihtiyacı yok. Sayın Başbakan'ın da işaret ettiği gibi Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu şey, huzur ve sükun ortamıdır. İstikrar ve güven ortamıdır. Sayın Başbakan şöyle bir cevap vermişti: Sayın Teziç, muhalefet partisi sözcüsü gibi meydanları terk ederse zaten böyle bir gerilim de ortada kalmaz.''
Bir başka soru üzerine Beki, ''YÖK ve 2B için referandum gibi bir planın söz konusu olmadığını, Başbakan'ın bunu hiçbir yerde telaffuz etmediğini ve haberin içeriğindeki iddianın doğru olmadığını'' bildirdi.
Beki, MTV'deki röportajın içeriğinin sorulması üzerine ise şunları söyledi:
''Sayın Başbakan'a yoksulluğun sebepleri ve nasıl mücadele edileceği soruldu. Sayın Başbakan da öncelikle savunma sanayiine ayrılan bütçelerin anlamsızlığı üzerinde durdu ve yoksullukla mücadeleye transfer edilmesi halinde, borçların ertelenmesi ya da silinmesi gibi palyatif çözümlere gerek kalmaksızın, kalıcı çözüm üretilebileceği üzerinde durdu. Globalleşme sürecinin yoksulluk üzerinde yarattığı etkiler, barışın ve huzurun globalleşmesi yönündeki temennisi oldu. G-8 liderlerine de bu yönde çağrı yaptı.''
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
