| |
|
|
Yüzeysel milliyetçilik
Osmanlı'nın Rusya ile 1877-78'de yaptığı savaşa eski takvime istinaden '93 Harbi' denir. Savaşın Erzurum'un toplumsal belleğinde çok önemli bir yeri var. Rus askerleri tepe üstündeki Aziziye Tabyası'nı ele geçirdiğinde halk, kadınıyla erkeğiyle elinde balta, sopa kentten yardıma koşmuştu. Nene Hatun bu efsanevi çarpışmanın simge haline gelmiş şehitlerinden biridir. Erzurumlular ne zaman özellikle bir yerli turist grubu gelse Aziziye Tabyası'na götürüyorlar ve o kahramanlık destanını neredeyse gözleri yaşararak anlatıyorlar. Buna bir diyeceğim yok. Dünyanın her yerinde aynı şey yapılır. Ancak... Aziziye Tabyası bugün restore edilmiş bir bina, yıkıntılar, bir anıt ve iki toptan ibaret. O korkunç günleri gözünüzün önüne getirmeniz ya da rehberin anlattıklarının ötesinde bir şeyler öğrenmeniz hemen hemen mümkün değil. Daha fazlası için ancak eve döndükten sonra ansiklopedilere, tarih kitaplarına göz atmanız gerekiyor. Peki benzeri bir olayı Batılı nasıl sunuyor? Şöyle: Işık oyunları ve animasyonlarla çarpışma görsel hale getiriliyor... Gittiğiniz yerde mutlaka o eski savaşı anlatan kitap ve DVD'ler buluyorsunuz... Dönemin üniformaları, silahları sergileniyor... Ayrıca anı eşyaları satılıyor... Bilgi veren renkli broşürler, kartpostallar ve posterler de cabası... Aziziye Tabyası'nı gezerken benim ilgimi en çok 93 Harbi'nden kalma Alman Krupp marka, 1876'da üretilmiş iki top çekti. Çünkü binanın ve yıkıntıların haricinde savaşla ilişki kurmamızı sağlayacak sadece onlar vardı. Daha sonra da Vali Celalettin Güvenç, Erzurum Kalesi'nin çöple doldurulduğunu... Şimdi, dünyanın parasını vererek bu pisliği temizletmeye çalıştığını anlatmaz mı! Anlamadım gitti: Bu ne biçim milliyetçilik?
|