| |
|
|
Mesleki alınganlıklarda ölçü kaçmamalı
Türkiye'de hem hepimiz gülmeyi severiz, hem de gülmemiz veya sadece izlememiz gereken durumlara da kitlesel ya da mesleki tepkiler gösteririz. Bu durumun en son yansıdığı kişi Petek Dinçöz. Güzel sanatçı "Doktor Tavsiyesi" albümü için yaptığı klipte hemşire kıyafeti giymiş. Bunun üzerine Edremit Adliyesi önünde toplanan bir gurup, hemşire kıyafetinden ötürü rencide olduklarını söyleyip, Petek Dinçöz'ün posterlerini yakmışlar, aşağılayıcı sözler söylemişler. Oysa bir şarkıcı video klibinde kendisini hemşire kıyafeti içinde görmeyi seçtiyse, bu onun hemşireliğe karşı en azından sevgisini gösterir. Ayrıca hemşirelik mesleğinin dünyadaki tek temsilcileri Edremit'tekiler mi? Bu ne ilk, ne de son örnek toptan alınganlıklara. Yazdıkları fıkralardan ötürü gazete yazarlarının da bu tür tepkilere hedef olduklarını defalarca görmedik mi? Fıkrada bir hayali şahsın adı geçtiği zaman, o adı taşıyanların dava açmaya kalkıştıklarına bile tanık olduk. Açın Amerika'daki, Avrupa'daki mizah ve fıkra kitaplarını, her meslek hakkında ne hikayeler var. Hiç dünyadaki hemşire derneklerinin hemşire fıkraları yüzünden toplu gösteri yaptıklarını duydunuz mu? Ayrıca bu tür mesleklere ait fıkraların yüzde 99'u yabancı kaynaklıdır. Mesela hemşirelik mesleğinin simgesi Florance Nightingale de İngiliz değil miydi? Yıllar önce ben de böyle bir tepkiye hedef olmuştum. Bir İngiliz mizah dergisinde okuduğum avcı fıkrasını yazmıştım. Ertesi gün bir avcılar derneğinin yöneticisi beni kınadı ve "Türk avcıları böyle fıkralara konu olmaz" diye açıklama yaptı. Bunun üzerine ben, ertesi gün bir avcı fıkrası daha yazdım ve altına "Bu fıkradaki avcı Fransız avcısıdır" diye not düştüm. Yani biraz daha dünyalı ve hoşgörülü olmaya çalışmalıdır bu tür alınganlıkları alışkanlık haline getiren meslek sahipleri. Hepimiz uydudan gelen kanallarla bütün dünyanın izlediği dizileri, filmleri izlemekteyiz artık. Politikacıları konu alan filmler yüzünden politika mı, doktorları konu alan filmler yüzünden doktorluk mu, askerleri konu alan filmler yüzünden askerlik mi aşağılanıyor? Karadeniz insanının dünyaya farklı bakış açısını ve alaycılığını işleyen Temel fıkralarının benzerleri İngiltere'de İrlandalılar, Fransa'da Marsilyalılar, Hindistan'da Sih'ler için üretilmez mi? Tüm Avrupa mizah edebiyatı Belçikalı fıkraları ile doludur. Hatta isterseniz bir tanesini hatırlatayım: Bir Belçikalı Paris'ten Brüksel'e gitmek için trene binmiş. Kompartımanda fettan bir Fransız kadın, bacak bacak üstüne atmış, oturuyormuş. Belçikalı şapkasını yukarıdaki rafa koymak isterken yere düşürmüş. Eğilip alırken eli kadının dizine değmiş. Kadın davetkar bir ifadeyle Brüksel'e giden Belçikalı'ya "Daha ileri gidebilirsiniz mösyö" demiş. Belçikalı bunu üzerine Stockholm'e kadar gitmiş. Şimdi bu fıkrayı yazdım diye ya Fransız elçisi "Fransız kadınları böyle şey yapmaz", Belçika elçisi de "Bizim erkeklerimiz bu kadar ileri gitmez" diye beni protesto ederler mi acaba?
|