Rakam düşük, iş tarifi eksik
Türk Telekom ihalesinde ipi göğüsleyen tarafın verdiği rakamı hangi kriterlere göre değerlendirip az ya da çok olduğuna hükmetmeliyiz? Eğer Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) ya da Türk Telekom İhale Komisyonu'nun veya değer tespitinde bulunan devlet memurlarının ortaya attıkları rakamlarla hareket edecek olursak, kesinlikle yanılırız. Bugün 6 milyar 550 milyon dolara satılan TT'nin yüzde 55'i için 4-5 yıl önce ÖİB en fazla 3 milyar dolar değer biçiyordu. 5 yıl öncesinden günümüze ne değişti? Aslında çok fazla değişen bir şey olmadı. Türk Telekom çatısı altına bir de cep telefonu operatörü sokulduktan sonra 2005'te biçilen değerde 4 milyar 400 milyon dolar civarına yükseldi. Diğer bir ifadeyle, eğer TT ihalesinde 4.4 milyar doların altında bir rakam ortaya çıksaydı, Bakanlar Kurulu bu ihaleyi onaylamayacaktı. TT'ye verilen bu rakam azdır, yetersizdir. Değer tespiti de sağlıklı yapılmamıştır. Ayrıca ihale öncesi malın sahibi konumundaki kurum ve yetkili kişilerin açıklamaları da diğer katılımcıların düşük teklif vermesine sebep olmuştur. Hiçbir satıcı malının ucuza gitmesini istemezken, Türkiye'de özelleştirme çalışmalarında yapılan değer tespitleri maalesef ucuz satış üzerine kurulu. Örnek; Atatürk Havalimanı'nda kısa süre sonuçlandırılan ve Tepe-Akfen-Vie'nin (TAV) aldığı terminal ihalesindeki değer tespitinde bunları görmek mümkün. Atatürk Havalimanı ihalesini, TAV 3 milyar dolar teklifle kazandı. Peki Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) değer tespitinin 500 milyon dolar, Ulaştırma Bakanlığı ve ÖİB'in 900 milyon doları aşmadığını biliyor muydunuz? Şimdi malına bu kadar düşük değer biçen kamunun bizim adımıza sattığı TT'de de aynı hataları yapmadığını nereden bileceğiz? TT'da sadece değer tespitinde değil ihale sürecinde sürüyle sıkıntı söz konusu. Bir defa istenen düzeyde katılımı sağlayacak şekilde iş tarif edilmedi. Bir ucu açık bırakıldı. Çünkü, sıkıntılı bir çok noktaya Türk usulü ve yazılı olmayan yöntemlerle yaklaşıldı. Mesela, değer tespitinin mülkiyet mantığına mı, lisans devrine göre mi yapıldığı, Avea'nın durumunun ne olacağı bilinmezken, 21 yıl sonra bu TT'nin ne olacağı yani sahibinin kim olacağı da ihale sözleşmesinde yok. Durum böyle olunca bize yakın ekonomi politikaları güden Arap-İtalyan konsorsiyumu kazanan taraf oldu. Çünkü, Batılı ciddi firmalar bu ihaleye iştirak etmede tereddüt gösterdi. Blok satış önceden kafaya konulduğu için, halk arz da yapılmadı. Böylece TT, sanıldığı gibi yabancı sermaye girişi falan olmadan, yabancı sermayenin kontrolüne geçmiş olacak. 6 milyar 550 milyon dolar bir defada gelmeyeceği gibi, diğer taksitlerde TT'nin kazanımlarıyla ödenecek. Peki, Oger Grubu hangi teknoloji transferini yapacak, ne tür hizmetler getirecek?
|