| |
|
|
Ankara'da nutuk... Hakkari'de gerçek: "Çaput'tan medet ummak..."
Hakkari'de tek bir fabrika yok. "Atölye bile" yok. Bakkal var, tuhafiyeci var, oto tamircisi var ama... Yanında "8-10 kişi çalıştıracak" kimse yok. Devlet, milli geliri 1.500 doların altındaki illere teşvik uyguluyor. Hakkari'de bu teşvikten yararlanıp, yatırım yapan da yok, yapmayı düşünen de yok.
Hakkari Ticaret Odası Başkanı diyor ki: - Yatırımcı, Düzce varken Hakkari'ye gelir mi?
Düzce'ye, Bolu'ya, Yozgat'a, Niğde'ye, Rize'ye teşvik şart. Ama Hakkari'ye "süper teşvik" şart. "Teşvik üstü teşvik" şart. Zira bu hava şartlarına, bu tabiat şartlarına, bu uzak yere "yatırımcının geleceği yok."
Hakkari'de birisi, bir iş kursun... Ve desin ki: - Asgari ücretin yarısına işçi alacağım. Kapısının önü "miting meydanı gibi olur." Zira Hakkari'de işsizlik, Türkiye ortalamasının 3 kat üstünde.
Düzce'deki teşvikin, Hakkari'de de aynı olması "yanlış." İstanbul'daki asgari ücret ile Hakkari'deki asgari ücretin aynı olması "yanlış." "Hayır, doğrudur" diyen varsa... Buyursun, Hakkari'ye bir gelsin. "Hanyayı Konyayı" görsün. "Ayakları yere bassın."
Diyeceğimiz o ki "bu işler, Ankara'dan nutuk çekmekle olmuyor." Ankara'da insanlar iş bulabilmek için bir Bakan'dan, Milletvekili'nden torpil peşinde... Hakkarili genç ise... İş bulabilir miyim diye gidiyor, Kızılkümbet mezarlığındaki "niyet ağacına" çaput bağlıyor. Ağaç sanki "iş ve işçi bulma kurumu."
|