| |
|
|
Pek umutlanmayın
Petrol ürünlerine sık sık zam yapılmasına öfkelenip, "Gerekirse yeni kanun çıkarır, akaryakıt işini devlete alırız" diyen Başbakan Erdoğan boşuna esip gürlüyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler gerçeği dün açıkladı: "Akaryakıtta hükümetin söz hakkı yok. Sorun piyasa koşullarında çözülecek." Bu durumda, benzinin-mazotun ucuzlaması için iki koşuldan biri gerekecek: 1- Akaryakıttan alınan vergilerin indirilmesi. 2- Petrol fiyatlarının düşmesi. İlki çok zor. Zira vergi gelirlerinin yüzde 74'ünü oluşturan dolaylı vergiler, bütçenin temel direği haline geldi. İkincisi daha da zor. Petrolün varili 61 dolara dayandı. Sonbaharda 75 dolardan söz ediliyor. Artış için bahane çok: Kuzey yarıkürede sıcak yaz ve tatil mevsiminin tüketimi artırması, ABD'den stokları dengelemek için ek talep gelmesi, Nijerya'daki çatışmaların üretimi aksatması, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecat'ın petrol yatırımlarında yerli kaynaklara öncelik vereceğini açıklaması. Yetmezmiş gibi bir de Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi Bender Bin Sultan istifa edip apar-topar Riyad'a dönmesin mi? Hemen Kral Fahd'ın ağırlaştığı ve taht kavgasının başladığı yorumları yayılıverdi Acı gerçeği kabullenelim; Avrupa'da akaryakıtın en pahalı satıldığı ülke olmaya devam edeceğiz...
|