|
|
|
|
|
|
'Katsayı değişikliği yok'
YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç, ÖSS'de uygulanan katsayılar konusunda bir değişikliğe gidilmeyeceğini açıkladı.
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, katsayı konusunu kanunla düzenlemenin hukuk tekniği açısından isabetli olmayacağını belirterek, ''Düzenlenmemesinde isabet vardır. Bu yola tevessül edilirse büyük gerginlikler doğar. Üniversitelerin tepkileri ortaya çıkar. Bizim alacağımız öğrenciyi yasama organı belirliyorsa orada akademik özgürlük bitmiş demektir'' diye konuştu.
Rektörler Komitesi, Teziç'in başkanlığında Hacettepe Üniversitesi Beytepe Yerleşkesi'ndeki Mehmet Akif Ersoy Konferans Salonu'nda toplandı. Toplantıya, öğle saatlerinde ara verildi. Bu sırada Teziç, ele alınan konulara ilişkin bilgi vermek amacıyla basın toplantısı düzenledi.
Teziç, bir gazetecinin, katsayı konusunda YÖK'ün düzenlemeye gitmemesi durumunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yasal düzenleme yapılacağı yönünde açıklamalarda bulunduklarını anımsatması üzerine, şunları söyledi:
''Bizim, katsayı ile ilgili sözümüz hep duruyor. Bu konuda YÖK'ün web sitesinde de geçen yıl Mayıs ayından beri duran açıklamamız var. Oradan bir sonuç çıkarmanız gerekmez mi? Onu değiştirecek bir unsur olsaydı o değişiklik de ifade edilirdi. Onu değiştirecek bir husus olmadığı için web sayfasındaki kararımız da varlığını sürdürüyor ve sürdürmeye devam edecek.
Bu vesileyle şunu söylemek istiyorum: Sayın Bakan ya da sayın Başbakan bunun bir kanunla değişebileceğini söylüyorsa, yasama tekniği açısından konuşuyorum, dikkate alınmasında isabet olur diye bir anayasa hukukçusu olarak söylüyorum, 46 yıllık hocalığıma sığınarak; kanun konusu olacak konular anayasamızda gösterilmemiş, her konuyu düzenleyebileceği sonucuna ilk bakışta varılabilir belki, ancak Anayasa Mahkemesi içtihatlarıyla oluşan husus vardır. İdare tekniğine ait hususlar... Katsayı gibi... Olsa olsa idari düzenleyici işlemlerle yapılabilir. Bir kanun konusu olamaz. Kanun konusu olduğu taktirde şöyle bir kapı daha açılır, çok tehlikeli bir kapı; bir süre sonra katsayılardan memnun olmayan parlamento çoğunluğu üniversite sınavlarını da kendisi düzenlemeye kalkarsa (benim parlamentoda çoğunluğum var, yetkim var) derse, bunu da kabul edecek miyiz? İş buraya kadar uzar. Türkiye'nin yasama organını, kendi hukuk düzenimizde böyle bir yanlışlığa taşıyabilir miyiz? Sistemimiz buna elverir mi? Bu çerçevede düşünmek gerekir. Bana kalırsa hukuk tekniği açısından isabetli olmaz. Düzenleyebilirler ama bunun yargısal denetiminde bekledikleri sonuç elde edilmeyebilir. Düzenlenmemesinde isabet vardır. Bu yola tevessül edilirse büyük gerginlikler doğar. Üniversitelerin tepkileri ortaya çıkar. Bizim alacağımız öğrenciyi yasama organı belirliyorsa orada akademik özgürlük bitmiş demektir. Eğer Türkiye, bütün dünyaya bir kanun maddesi ile akademik özgürlüğe son verdim diye bir katsayı düzenlemesine giderse yapılacak bir şey yoktur.''
"REKTÖRLER TOPLANTISINDA TEYİT EDİLMİŞTİR''
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, katsayılar konusunda YÖK'ün geçen genel kurulda aldığı kararın bugünkü rektörler toplantısında teyit edildiğini belirtti. Teziç, yüksek öğretime geçişte lisedeki alanıyla ilgili devam edecek öğrenciler için 0.8, alanı dışında devam edecekler için de 0.3 katsayının uygulanacağını bildirdi.
Rektörler Komitesi Toplantısı'na ara verildiği sırada basın toplantısı düzenleyen Teziç, bugün bir gazetede ''İmam Hatip Lisesi mezunlarının ortaöğretim başarı puanlarının öğretmenlik programlarına girişte 0.8 katsayısıyla çarpılacağına'' ilişkin haber yer aldığını belirtti. Teziç, ''Bu haberin hiçbir esası yoktur. Hiçbir dayanağı yoktur'' dedi.
Kesinlikle bu yönde ifadeleri olmadığını vurgulayan Teziç, katsayı konusunda da üniversiteye gidecek genel lise mezunlarının kendi alanlarıyla ilgili olarak ortaöğretim başarı puanlarının çarpılacağı katsayıların 0.3 ve 0.8 olduğunu belirtti.
Teziç, bu konuda YÖK'ün geçen genel kurul toplantısında aldığı kararın bugünkü Rektörler Toplantısı'nda teyit edildiğini belirtti. Erdoğan Teziç, kamuoyunda zaman zaman ''katsayı zulmü'' şeklinde ifadelerin gündeme geldiğini belirterek, ''Bunların isabetli kullanılmış sözcükler olduğunu söylemek mümkün değil. Bunlar çok yanlış, bu konunun işin esasını bilmeyen insanların önünde telaffuzu bizi üzüyor'' diye konuştu.
Katsayı uygulamasının meslek liseleri, imam hatip liseleri ve genel liseler arasında bir ayrım yapmak amacını taşımadığını kaydeden Teziç, öğrencilerin orta öğretimde öğrenim gördükleri alanda üniversitede eğitim görmelerinin amaçlandığını anlattı.
Meslek liselerinde okuyan öğrencilere ''katsayı zulmü'' yapıldığı yönündeki suçlamanın yanlış değerlendirmelerden kaynaklandığını vurgulayan Teziç, meslek lisesi öğrencilerini yüksek öğretimde kendi alanlarında okuma imkanı sağlandığını anlattı. Aynı uygulamanın genel lise mezunları için de geçerli olduğunu kaydeden Teziç, genel lisede edebiyat bölümünde okuyan bir öğrencinin üniversitede mühendislik bölümüne gitmek istemesi durumunda bu öğrencinin orta öğretim başarı puanının da 0.3 ile çarpıldığına işaret etti.
Teziç, ''Mevcut orta öğretim başarı puanının mevcut 0.8 ve 0.3 katsayılarıyla çarpılması bizim daha önce benimsemiş olduğumuz ve değişmesini benimsemeyeceğimiz bir ölçüdür'' diye konuştu.
Eğitimin bütün sorunlarının sadece bir sınav sistemine yüklenilerek çözülmek istendiğini kaydeden Teziç, ''Sınav sistemi bütün sorunları çözebilecek bir araç değildir. Bu mümkün de değildir. Bu bakımdan eğitimin bütün sorunlarının günah keçisi sınav sistemi değildir'' dedi.
''YÖK'TE KOMİSYON KURULDU''
Erdoğan Teziç, yüksek öğretimle ilgili sorunları ele almak üzere YÖK bünyesinde 4 kişiden oluşan stratejik bir komisyon kurulduğunu belirtti. Bu komisyonda kendisinin de yer aldığını ifade eden Teziç, eğitim ve bilimle ilgili tüm konuların ele alınacağını ve bu çalışmanın bu yıl sonuna kadar tamamlanmasının planlandığını kaydetti.
Teziç, daha sonra Ocak 2006 yılında İstanbul'da uluslararası bir toplantı düzenlenerek yüksek öğretimin yapısının alandaki gelişmelerin ve mevcut durumun ele alınacağını bildirdi.
Teziç, Türk üniversitelerinin dünyadaki diğer üniversitelerin taklitçisi olmaması gerektiğini belirterek, yapmayı planladıkları bu toplantıda Türkiye'deki üniversitelerin dünyada belli başlı üniversiteler arasına girebilmesi için bu çalışmayı yapmak gerektiğini sözlerine ekledi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|