|
|
|
|
|
|
El Kaide'nin Türkiye yapılanması
Terör örgütü El-Kaide'nin Türkiye yapılanması içinde faaliyet gösterdikleri ve İstanbul'da 15 ile 20 Kasım 2003 tarihlerindeki bombalı saldırılara karıştıkları iddiasıyla 71 sanığın yargılandığı davada, Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasında, örgütün yapısı, amacı ve Türkiye yapılanması anlatıldı.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından hazırlanan 57 sayfalık mütalaanın birer örneği taraf avukatlarına verildi. Mütalaada, ''terör örgütü El Kaide'nin amacının dünyadaki tüm Müslümanlar'ın katılımıyla silahlı mücadele yöntemini kullanarak şer'i hükümlerle yönetilen bir devlet kurmak olduğu'' belirtilerek, ''batılı güçleri İslam ülkelerinden özellikle de Suudi Arabistan topraklarından çıkartarak dünya çapında bir din devleti kurulmasının amaçlandığı'' kaydedildi.
''11 Eylül saldırısının ardından tüm dünyada radikal İslamcı örgütler tarafından El-Kaide örgütüne sempati duyulmaya başlandığı ve böylece örgütün etki alanını genişletme imkanı bulduğu'' dile getirilen mütalaada, örgütün dünya çapında hücre yapılanmasına sahip olduğu ifade edildi. Usame Bin Ladin'in örgütü tek başına yönetmediği, danışmanı ve yardımcısının olduğu belirtilen mütalaada, örgüt mensuplarının Afganistan, Sudan, Yemen ve Pakistan gibi ülkelerde barınma ve kamp imkanlarına sahip olduğu anlatıldı. Örgütün ilk hedefinin ABD olduğu, ayrıca İsrail başta olmak üzere ABD ile müttefik durumda bulunan tüm ülke ve kuruşların da örgütün hedefi konumunda bulundukları kaydedilen mütalaada, El Kaide'nin kuruluşu, yapılanması ve eylemleri ile Usame Bin Ladin'in yaşamına da yer verildi.
TÜRKİYE YAPILANMASI
''Habib Akdaş, Baki Yiğit, Harun İlhan ve Adnan Ersöz'ün organizasyonu ile bir araya gelen şahısların, örgütsel bir yapı oluşturdukları'' ifade edilen mütalaada, 2000 yılında yapılan görev paylaşımında Aktaş'ın örgütün sözde ''Türkiye emiri'', Gürcan Baç, Harun İlhan ve Baki Yiğit'in de örgütün sözde ''istişare üyesi'' olarak seçildikleri, Ersöz'ün ise örgütün yurtdışı irtibatını sağlamakla görevlendirildiği kaydedildi.
Mütalaada, hücre yapılanması içinde yer alan bazı sanıkların zaman zaman Afganistan'a giderek buralardaki El Kaide'ye ait kamplarda askeri ve siyasi eğitim alarak cihad amacıyla çatışmalara katıldıkları ifade edildi. Sanıklardan Harun İlhan'ın duruşmadaki beyanlarının bazı bölümlerine yer verilen mütalaada, şöyle denildi: ''Sanık Harun İlhan her ne kadar birçok defalar savunmasında Türkiye'yi hedef almadıklarını beyan etmiş ise de duruşmada okuduğu savunmasına göre örgütün Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na yönelik olduğu, kendi istedikleri dini rejimi Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde kurmayı planladıkları anlaşılmaktadır. İstanbul'daki eylemlerin vahim nitelikte eylem olduğu, hem sanığın beyanlarından hem Ladin'in konuşma ve stratejilerinden anlaşılmaktadır.''
Örgütün Türkiye'de işlediği ilk suç olması nedeniyle her sanığın durumunun ayrı ayrı değerlendirildiği kaydedilen mütalaada, kocalarının diğer sanıklarla olan ilişkileri, El Kaide'ye besledikleri sempati ve yurtdışına gidip gelmeleri göz önüne alındığında Gürcan Baç'ın dini nikahlı olduğu Mediha Yıldırım ve Habib Akdaş'ın eşi Cemile Akdaş'ın eylemlerinin ''örgüte yardım ve yataklık düzeyinde kaldığı'' vurgulandı.
Mütalaada, patlamalar sonrasında olay yerlerinde çekilen fotoğraflara da yer verildi.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|