Özince: 'Rusya yatırımlarında yılda 342 milyon dolar ciroya ulaştık'
İş Bankası Genel Müdürü ve Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Rusya Federasyonu'nda gerçekleştirdikleri yatırımların çok ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, toplam 373 milyon dolar sabit sermaye yatırımıyla yılda 342 milyon dolar ciroya ulaşılarak yaklaşık 15 bin kişiye dolaylı iş imkanı yaratılacağını kaydetti.
Şişecam Topluluğu'nun bağlı kuruluşu Anadolu Cam Sanayi A.Ş.'nin Rusya Federasyonu'ndaki üçüncü yatırımı, Başkortostan Özerk Cumhuriyeti'nin Başkenti Ufa'daki cam ambalaj fabrikası Ruscam-Ufa'nın temel atma töreninde konuşan Ersin Özince, Şişecam'ın, 1935-1960 yılları arasında kuruluşunu tamamlandığını, 'ilk adım teknolojilerini' sindirdiğini ve gelişmesinin potansiyellerini oluşturduğunu söyledi.
Kuruluşun, 1960-1990 yıllarında teknolojiye hakimiyet ve dışa açılma yoluyla uluslararası pazarlarla ilgili çok zengin birikimler sağladığını ifade eden Özince, 1990'lı yıllarda büyük yatırımlar ve örgütsel yeniden yapılanma çalışmalarıyla, sınır ötesi yatırımlar yapabilmenin altyapısını inşa eden Şişecam'ın, 2000'li yıllarda ülke ihtiyaçlarının çok ötesinde kapasitelere ulaşmanın verdiği güçle global vizyon belirlediğini ve ortak tarihe ve kültüre sahip olunan coğrafyada bölgesel lider olma hedefine yöneldiğini aktardı.
''BÜYÜK BİR İVME KAZANDI''
Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik ilişkilerin, ortak coğrafyanın, ortak tarihin ve ortak kültürün yarattığı birikimle son 15 yılda büyük bir ivme kazandığına dikkat çeken Özince, Şişecam Topluluğu'nun bu gelişme sürecinde zamanında yer aldığını ve bugün Rusya Federasyonu'nda gerçekleştirdikleri ve planladıkları yatırımların çok ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.
Özince, 115 milyon dolar fiilen tamamlanan, 93 milyon dolar devam eden, 165 milyon dolar gelecek 5 yılda tamamlanması öngörülen yatırımlar dikkate alındığında, toplam 373 milyon dolar sabit sermaye yatırımıyla 1.1 milyon ton cam ambalaj, 260 milyon adet/yıl cam ev eşyası, 1.5 milyon ton-yıl endüstriyel kum üretiminin gerçekleştirileceğini bildirdi.
Özince, yılda 342 milyon dolar ciroya ulaşılarak 3 bin 200 kişiye doğrudan, yaklaşık 15 bin kişiye dolaylı iş imkanı yaratılacağını ifade etti.
Özince, şunları kaydetti: ''Bu coğrafyada niçin varız? Cam sanayinin belirleyicisi yapısal ve ekonomik özellikleri nedeniyle sürdürülebilir büyümeyi güven altına alma zorunluluğu olduğu için... Cam sektörü, ölçek ekonomisi kurallarının geçerli olduğu birkaç sektör arasında yer alır. Cam sektöründe giderek yaygınlaşan, derinleşen ve yoğunlaşan rekabet koşullarıyla, sektörün yapısal ve ekonomik özelliklerinin zorlaması sonucu pazardaki konsolidasyon tüm hızıyla sürmektedir. Teknolojik bölünmezlik nedeniyle üretim tesislerinin pazara yakın konumlanması gerekmekte, sektörde pazar satın alma çabaları giderek yoğunlaşmaktadır. Bu işlemi yaparak büyümeyen kuruluşlar, yaşama şansını yitirmektedir.''
Şişecam Topluluğu'nun tüm bu özellikler içinde ayrıca en ileri teknolojileri kullanma becerisi, en kaliteli ürünü üretebilme yeteneğini, uygun maliyet ve fiyat düzeyiyle girdi verdiği sektörlerdeki gelişmeye desteğini Rusya Federasyonu'na da taşıyarak bu ülkede pazarın yeniden yapılanmasına katkı yapmakta olduğunu dile getiren Özince, kuruluşun bu katkıyı sürdürme kararlığında olduğunu belirtti.
Şişecam Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Şişecam'ın, cam sektörünü etkileyen dünya genelindeki bu eğilimleri yakından izlediğini, stratejik konumlanmayı zamanında gerçekleştirmek için Gürcistan'da, Bulgaristan'da, Mısır'da ve Rusya Federasyonu'nda yatırımlarını kararlılıkla sürdürdüğünü anlattı.
''ŞANS EŞİTLİĞİNİ BOZACAK UYGULAMALAR...''
Son 15 yılda yaşananların, kazanılan deneyimler ve alınan sonuçların, yapay zorlamalar olmadığı, geçmişin önyargıları ve yerleşik doğruların tuzağına düşülmediği zaman Türkiye-Rusya arasında sosyal ve ekonomik ilişkilerin çok sağlıklı bir temel üzerinde geliştiğini gösterdiğini belirten Özince, şöyle devam etti:
''Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik ilişkilere bakıldığında, Rusya Federasyonu'nun Almanya'dan sonra ikinci sırada yer aldığını görüyoruz. Çok kısa zamanda yaşanan bu gelişme, iyi planlanmış, makul ve mümkün projeler üzerine oturtulmuş bir karşılıklı yarar temelli ilişkiyle çok daha ileri ölçeklere ulaşabilecek potansiyele sahip kılınmıştır.
Burada Türkiye ve Rusya halkının zenginliğini artırmak ve yaşamlarını kolaylaştırmak için varız. Yarattığımız istihdam, ortaya koyduğumuz ekonomik değer bunun kanıtıdır. Ancak bu ekonomik değerin büyütülerek sürdürülebilmesi için bizim de girdi aldığımız sektörlerde fırsat fiyatı uygulama eğiliminde olan üretim alanlarına dikkatinizi çekmek isterim. Bizim Rusya Federasyonu yöneticilerinden yegane beklentimiz şu; Bize imtiyaz sağlanmaması ancak, pazarda rekabet edebilmemizdeki şans eşitliğini bozacak uygulamalara asla imkan verilmemesi... İnanıyorum ki, iki ülke karşılıklı yararlarını gözeterek ilişkilerini artırdıkça, buralarda üretim yapan fabrikaların bacaları yükseldikçe, barışı, kardeşliği, huzuru ve güveni korumak daha kolay olacaktır.