Olumsuzlukları dengelemede yabancı sermayenin rolü
Haziran ayının son iki günü piyasalar için oldukça kritik geçecek. Piyasaları ve ekonomiyi etkileyebilecek olaylar ayın son iki gününe yığıldı. * Bitişikte görüldüğü gibi, 29 Haziran'da AB'nin Türkiye ile yürüteceği müzakerelerin çerçevesini belirleyen "Müzakere Çerçeve Belgesi" açıklanacak. * Aynı gün ABD Merkez Bankası FED, faiz kararı için toplanacak. Normalde yüzde 0.25'lik artışın devamı bekleniyor. Ama faiz artırımına başlanmasının ardından geçen bir yılda ilk kez faiz artırımının pas geçilebileceği söz konusu. Aynı gün duyurulacak ABD ilk çeyrek büyümesinin de etkileyebileceği karar ve bu kararın açıklanması, ABD ve dünya piyasaları ile Türkiye'yi de yakından etkileyecek. * 30 Haziran Perşembe günü Türkiye'nin 2005 yılı ilk çeyrek dış borç, dış ticaret ve büyüme verileri açıklanacak. Piyasalar daha çok dış ticaret açığına odaklanacak ama ortaya çıkacak büyüme de belirleyici olabilecek. * Gelişmeler iki günle sınırlı değil. 1 Temmuz'da Türk Telekom ihalesine katılanların fiyat teklifleri açıklanacak. Ortaya çıkabilecek üst fiyatın düzeyi Telekom'un muhtemelen hangi değerden satılabileceğinin işaretini verecek. * 4 Temmuz'da ise haziran ayı enflasyon rakamları belli olacak. Enflasyonun ve faizlerin düşüş seyrinin devam edip etmeyeceği de piyasaları yakından ilgilendiriyor.
Müzakere çerçevesi Yukarıda sıraladığımız gelişmeler içinde Türkiye için en önemli olanı ise AB'nin Türkiye ile "Müzakere Çerçevesi"ni belirlemesi olacak. Bu belge, 17 Aralık 2004'te Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesinin ardından, 29 Mayıs'taki Fransa Referandumu ile birlikte en kritik aşamayı oluşturuyor. En azından 10 yıl civarında süreceği tahmin edilen müzakerelerin nasıl sürdürüleceği, izlenecek yol ve yöntem bu belgeyle belirlenecek. Çarşamba günü bir araya gelecek 25 AB ülkesi "Müzakere Çerçeve Belgesi"ni onaylayacak ve açıklayacak. AB Anayasası'nın genişlemeden dolayı referandumlarda reddedilmesinin hemen ardından belirlenecek Müzakere Çerçeve Belgesi'nin Türkiye'yi 17 Aralık kararlarının da gerisine düşürme ihtimali var. Özellikle Almanya ve Fransa'daki gelişmelerin ardından AB'de yükselen Türkiye karşılığının bu gelişmeye yol açması bekleniyor. Yani Türkiye'nin AB yolununun giderek inceldiği bir dönemece doğru gidiliyor. Müzakere Çerçeve Belgesi'nde "tam üyelik" vurgusu azalabileceği gibi, "müzakere görüşmelerinin ucu açık bir süreç olduğu"nun da altı çizilebilir. Yani referandumlar ve Almanya'da sonbaharda yapılması beklenen genel seçimler sonrasında Türkiye'nin AB yolu giderek incelmesi bu belgeye yansıyabilir.
Üç çapanın varlığı Bu durum elbette Türkiye için olumlu bir gelişme değil. Ancak piyasaların genel yönünü tersine çevirebilecek bir gelişme de olmayabilir. Çünkü, Çerçeve Belgesi'nde Türkiye'ye zorluklar yaratılsa bile, müzakerelerin başlayacağını Avrupa liderleri açıkladı. Başlatılma kararı için 25 üyenin mutakabakı alınmıştı, şimdi başlatmama kararı için de aynı mutabakat gerekli. Bu da kolay alınabilecek bir karar değil.
Köprüleri atmak zor Üstelik "AB çapası", Türkiye'yi bugünkü olumlu ekonomik ortama getiren "siyasi istikrar" ve "IMF ile yürütülen program sonucu sağlanan ekonomik istikrar" ile üç çapadan biri ve belki de en önemlisi. Böyle bir çapanın kaybedilmesinden elbette Türkiye ekonomisi zarar görecek. Ama doğrudan yabancı sermaye girişimleri de darbe yiyecek. Asıl zararı da, Türkiye'ye gelen ve miktarı 35 milyar doları bulan yabancı portföy yatırımlarının görecek olması, AB'nin Türkiye ile köprüleri atmasının önündeki zorluğu oluşturuyor. Köprütleri atmak AB'nin de işine gelmez. Yani içeri giren sermayenin ulaştığı boyutlar, bizzat Türkiye mali piyasalarında istikrarı bir yere ve bir zamana kadar korumanın da destekçisi. Ancak ortaya çıkacak belgeyi hazmetmemiz de zor olabilir. Bu açıdan çıkacak belge olumsuzsa, bu AB ile köprülerin atılmasını değil, ama bu yolun inceldiğinin veya zorlaştığının tescili olabilir. Bu da, piyasaları ana yörüngesinden çıkarmasa bile, dalgalanma yaratıcı veya dalga boylarını artırıcı etki yapabilir.
Sonuç "Sana gölge veren ağacı kesme" Arap Atasözü
|