Sütlaç...
Herhangi bir konuda derli toplu beş dakika konuşma oyunu vardı... Günlük yaşam sığlaştıkça, yaşamın sınırları dar kapsamlı bir vokabülere girince, bu oyun da tedavülden kalktı... Bırakın herhangi bir kelime ya da konu etrafında derli toplu beş dakika konuşmayı, mantık hatası yapmadan birkaç cümle sarf etmek bile Çiçero düzeyinde bir hitabet sayılır hale gelmeye başladı... Geçenlerde Dünya Süt Günü idi... Bu ilk kez Tarım Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi'nin girişimiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kutlandı ama kamuoyunda çok ses getirmedi... Süt içen ya da içmeyen çocuklarımız, Türkiye'nin süt ile ilgisi derinlemesine ele alınmadı... Ben de konunun bilimsel yanına değinecek değilim ama "süt" gibi hayatın temel maddelerinden biri hakkında yapılan beş dakikalık bir konuşmada ne varyasyonlar bulunabilirdi, diye düşündüm.
***
Herhalde böyle bir konuşmaya "süt"ün tanımıyla başlamak gerekirdi... Kadınların ya da memeli dişi hayvanların yavrularını beslemek için memelerinden gelen besinli, beyaz sıvı... Gençler, sisteme tepki duymayan, soğuk ve mesafeli bir duruş sergilemeyen arkadaşlarına "süt" diyorlar... "Süt" bir anlamda argoda, bizlerin eskiden kullandığı "muhallebi çocuğuna" denk geliyor... Bizim kuşak "hanım evlatlığını" süt mamulüne benzetirken, şimdikiler anlaşılan hammaddeden yola çıkmakta...
***
Tabii süt hayatın öyle önemli bir maddesi ki, bu önemi dildeki yerinden de görülmekte... Şöyle bir hafızayı yoklayın, sütten üretilmiş kaç deyim ya da kelime bulacaksınız bakalım? Süt kuzuluğunuz döneminden gelerek, sütannenizi anımsayarak, yavaş yavaş düşünün...
***
Süt dişinizin çıktığı zamanlardı... Henüz süt kuzusuydunuz... Türkiye süt tozu ile tanışmamıştı... Etraf süt limandı... Henüz sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi gibi bir durumdan çok uzaklardaydınız... Sütü bozuklarla karşılaşmamış, onların varlığından haberdar olmamıştınız... İnsanların sütüne havale edilerek işlerin yapılacağına inandığınız bir anlayış ortamındaydınız... Sütler sizin için daha sonraları bozuldu...
***
Süt ile ilgili kelimeler doğrusu azımsanmayacak kadar çok. Hepimizin eskilerden duyarak büyüdüğü "sütanne" lafı yanında bir de sütbaba lafı vardı... Sütannenin kocası için kullanılırdı... Sütbaşı ise, şimdilerde hiç duymadığım bir sözcük olarak kaldı... Sütün yüzünde toplanan kaymağa verilen addı... Tabii yaşam temposu artıp da süt, endüstriyel bir ürün haline gelince bu deyimler de sırra kadem bastı... Sütbeyaz neyse ki hala kullandıklarımız arasında... Sütçü ise ha kayboldu ha kaybolacak gibi... "Süt dişi" dolaşımda ama süt kardeş galiba artık yok... Aynı kadından süt emmiş çocukların birbirlerine verdikleri bir ad... Ama uzun zamandır kendinin bir süt kardeşi olduğunu söyleyene rastlamadım...
***
Galiba enerjisinden yitirmeyenler sütlü yiyecekler... Örneğin sütlaç, her daim taze ve revaçta... Sütü, pirinci ve şekeri ile gündemde... Sütkırı, sütkızı... Sütlenmek... Süt liman... Sütsüz.... Sütleğengiller... Evet, gerisini siz uzatın... Bence "süt" olanlar sütle ilgili çok fazla deyim bulamayacaktır.
|