Türkiye'nin birçok ili doğalgaz ile tanışıyor. Ancak sektörün en önde gelen kurumu Baymak'ın Başkanı Akdoğan'a göre merdiven altı üretim ve kalitesiz ithalat, Türkiye'yi kombi çöplüğüne dönüştürmek üzere....
Türkiye'nin birçok iline doğalgazın gitmesi, doğal olarak kombi pazarını da etkiliyor. Ancak Baymak Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Akdoğan, "ortada bir patlama, çatlama olmadığı" görüşünde. Gaz dağıtımı artarken, üretici ve ithalatçı sayısının arttığına işaret eden Akdoğan, "Pazar daha oluşmadan bölünüyor. İtalya'nın 20 yıl önce yaşadıklarını biz şimdi yaşıyoruz. Orada da bir çok firma ortaya çıktı ancak daha sonra bir çoğu battı. Bizde de şimdi tam bir kaos yaşanıyor. Satmak için en kolay yol fiyatı aşağıya düşürmek. Bu sırada da ne yazık ki kaliteden ödün veriliyor. 30-40 tane yerli üretici var, bir o kadar ithalatçı firma söz konusu. Yarısı montaj, yarısı merdiven altı. Kalitesiz ürünler piyasaya doldu, ciddi anlamda bir kombi çöplüğü oluşuyor" diyor.
PATRONLUĞA GİDEN YOL Baymak'ı iflas noktasından alıp sektörün lideri konumuna taşıyan ve 1998 ve 2001 krizlerinden büyüyerek çıkan bir şirket haline getiren Akdoğan, ilginç bir isim. Bugüne kadar yatırımlar da dahil hiç kredi kullanmayan ve bankalara borç verir durumda olan bir şirket politikası yürüten Akdoğan 1988 yılında Baymak'a gazete ilanındaki iş alımı üzerine başvurmuş. Baymak'ta kısa bir süre sonra fabrika müdürlüğüne gelen Akdoğan, şirketin kredi ile fazla büyüdüğünü görerek, yönetime "beklenmedik bir kriz olursa bu şirket dayanamaz" diye bir rapor sunuyor. Nitekim yaklaşık üç ay sonra da beklenmedik birşey oluyor ve o dönem Saddam Hüseyin, Kuveyt'e giriyor. Patlayan Körfez krizi Baymak'ı borç batağına sürüklüyor. İşte o sırada 26 yaşındaki fabrika müdürü Akdoğan ortaya çıkıp, "Ben sizi bu krizden kurtarırım deyip" işe koyuluyor. Sistem Pazarlama diye bir şirket kuruyor ve 200 metrekare bir yerde 5 çalışanı ile işe koyuluyor. 1992 yılına gelindiğinde ise Baymak'ın 20 milyon doları bulan borcunu ödeyip şirketi düze çıkaran Akdoğan, Baymak'ın sahibi Bayraktaroğlu Ailesi'nin biraz da zorlaması ile şirketin yüzde 20'sine ortak oluyor. Akdoğan yüzde 20'lik paya rağmen şirketin yönetimini tek başına getiriyor.
YABANCILARIN GÖZDESİ Sektörün liderliğine tırmanınca da yabancıların ilgisini çekmeye başlıyor. 1998 yılına gelindiğinde Alman Wolf Group, ortaklık önerdiğinde Bayraktaroğlu hisselerinin yüzde 80'ini iyi bir paraya satıp çıkıyor. Bu sırada Alman ortak Akdoğan'a "Seninle birlikte bu işi götürmek istiyorum" diyor. Ancak 2002'de Wolf Group sektörden çıkmak isteyince Akdoğan bu kez kendine Avrupa'nın üçüncü büyük ısıtma ve soğutma firması Baxi Group'u ortak olarak buluyor.