|
 |
 |
 |
Baba gibi yar olmaz
Bugün Babalar Günü... Ve bu bir babanın öyküsü... Özürlü kızı için her şeyden vazgeçen bir babanın.
Güney Ünal 19 yaşında. Ama en fazla 10 yaşında gösteriyor... Doğumda beynine bir süre oksijen gitmedi. Bu yüzden beyni tam gelişemedi. Annesi bu durumu kabullenemedi... Ve kocası Yurdal Ünal'dan boşandı... Baba-kız baş başa kaldı...
HAYATINI PAYLAŞTI
Yurdal Bey reklamcıydı. İşi bıraktı. Neyi var, neyi yok sattı. Tüm vaktini kızına adadı. "Güney okumayı öğrenemez" diyorlardı; öğretti. "Sayı sayamaz" diyorlardı; tombala oynayarak öğretti. Onu ilköğretimden mezun etti.
FEDAKÂRLIK DEĞİL!
Yurdal Ünal'a prostat kanseri teşhisi kondu... Üç ameliyattan sonra teşhisin yanlış olduğu ortaya çıktı... Bu bile onu yıldıramadı... Sıkıntısını büyütenlere hep şöyle dedi: "Ben fedakârlık değil, babalık yaptım.."
Tüm hayatını Güney'e adadı
Yurdal Ünal 19 yaşındaki özürlü kızı Güney'i tek başına büyüten fedakâr bir baba. Doktorların okuyamaz dediği Güney babasının çabalarıyla ilköğretimi başarıyla bitirdi.
Güney Ünal özürlü doğdu... Ailesi maddi sıkıntılarla boğuşuyordu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Güney'in sorumluluğunu üstlenemeyen anne, evladını yüz üstü bırakıp gitti. Ancak Güney her şeye rağmen çok şanslıydı.. Çünkü kendisini çok seven bir babası vardı. Baba Yurdal Ünal sahip olduğu her şeyden vazgeçme pahasına da olsa, hayatını kızı Güney'e adadı. Bugün Babalar Günü... Yukarıdaki satırlar da, evladı için her türlü fedakarlığı göze alan bir babanın eşine az rastlanır cinsten öyküsünün kısa bir özeti. Baba Yurdal Ünal tek başına, özürlü kızı Güney için doktorların mucize dediklerini gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşıyor. İşi dahil her şeyini Güney ile ilgilenmek zorunda olduğu için kaybetmesi, bu zorlu yolculukta eşi tarafından yüzüstü bırakılmış olması ve geçirdiği ameliyatlar bile bozmuyor fedakar babanın moralini... İşte size, "Ben fedakârlık yapmadım, sadece babalık yaptım" diyen bir baba ve bir baba şefkatiyle büyümenin mutluluğu gülümsemesinden belli olan özürlü kızının hikayesi. Kendilerine acınılmasını değil, aksine kendileri gibi olan ailelere ilgi ve sevginin neler yapabileceğini kızı Güney ile ispatlamak isteyen bir babanın hikayesi.
DOĞUMDA OKSİJENSİZ KALDI
Dışarıdan bakıldığında 10 yaşında bir çocuk gibi gösteren fakat aslında tam 19 yaşında olan Güney dünyaya gözlerini açtığında sorunları başladı. Normal doğumla dünyaya gelmesi beklenen Güney'in doğumu sırasında aksilik oldu. "Normal doğum diye girildi fakat bebeğin gelmesi gecikince sezaryene dönüldü. İşte o sırada beynine oksijen gitmemesinden dolayı Güney'in, böylesine milyonda bir olabilecek bir hastalığa yakalandığını düşünüyorum. Doğar doğmaz bebeğimin gözlerine baktım. Güney'in gözlerinin kaydığını fark ettim" diyen baba Yurdal Ünal, doktorların kendisine bu kaymanın normal olduğunu belirttiklerini ifade ediyor. Fakat ilerleyen aylarda, Güney'in doğumu sırasında yaşananlardan ötürü özürlü dünyaya geldiği anlaşıldı. Baba Ünal, "Beyin tomografileri bize gösterdi ki beynin bir kısmı gelişemiyor. Bu durumun tıptaki adı Motor Mental Retardyon" diyerek, Güney'in Dawn Sendromu ile otizm karışımı bir özrünün ortaya çıktığını söylüyor.
'ANNESİ İLGİLENMİYORDU'
Yurdal Ünal, iki yaşına geldiğinde, annesinin Güney'e karşı hiçbir ilgisi olmadığını fark ettiğini belirterek, "Onunla ilgilenmek yerine o ısrarla çalışmak istedi. Güney'i kabullenemedi açıkçası" diyor. Evliliğinin son beş yılının eziyet şeklinde geçtiğini söyleyen Ünal eşinden, kızı 13 yaşındayken boşandığını anlatıyor. Ünal, annesinin, "Önümüzdeki hafta yanına geleceğim" diye söz verip, aylarca kızını görmeye gelmediğini de anlatıyor. Kanser teşhisiyle üç ameliyat geçiren, ancak daha sonra tüberküloz olduğu anlaşılan Yurdal Ünal, son yıllarda Güney'in ilaçlarını almak konusunda zorluk çektiğini ve istemeyerek de olsa anneden yardım istemek zorunda kaldığını da söylüyor. Güney'in okulda zorluklarla karşılaştığını belirten Ünal, kızına rakamları tombala oynayarak öğrettiğini söylüyor. Doktorların, "Okuma yazma öğrenemez" dediği kızının ilköğretimi bitirdiğini gururla anlatan baba Yurdal, uygun bir okul bulamadıkları için Güney'i liseye yollayamadıklarını vurguluyor.
Özhan TEZEL / HABER-MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
