|
|
|
|
|
|
Artık daha olgunum
Manken eşi Şenol İpek'ten ayrıldıktan sonra işadamı Osman Rimer'le aşk yaşamaya başlayan Yüksel Ak, artık büyüdüğünü söylüyor. "Daha mantıklı, dengeli ve anlayışlıyım" diyen güzel manken, kendisiyle ilgili sırları Marie Claire dergisine anlattı.
Ben çok zor beğenirim. Birine çok zor, ama çok zor 'güzel' derim. Ama bu egodan, kendini beğenmişlikten kaynaklanmıyor. Kendimi de zor beğeniyorum. Kendimi güzel bulmaktan çok, hoş ve alımlı buluyorum. Mükemmel değilim. Bir de ruh halimle çok ilişkili bu. Bir sabah kalkıyorum kendimi çok güzel buluyorum. Bir sabah kalkıyorum kendimi hiç beğenmiyorum. Cindy Crawford'u çok güzel buluyorum.
Dekorasyona bayılıyorum. Sürekli evimi değiştiriyorum ya da yeniliyorum. Bunu yapmayı inanılmaz seviyorum. Bütün gün dekorasyon mağazalarını gezeyim, tabak çanak, seramik kupa ne bulursam, evireyim çevireyim, bakayım istiyorum. Bütün gün dolaşıyorum. Kıyafet mağazalarından çok, bu tür mağazalar tercihim. Yemek yapmaya da bayılıyorum zaten.
Antika sevmem mesela. Eskitilmiş mobilya da sevmem. Sıcak bir ortam benim için en ideal olanı. Evim de öyledir zaten.
Yurtiçinde bayağı geziyorum. Sevgilim Osman Rimer İzmir'de yaşadığı için zaten sık sık oraya gidiyorum.
Boşandıktan sonra bir şey değişmedi. Ben yine aynı Yüksel Ak'ım. Ondan önce de ondan sonra da... Sadece artık daha olgunum. Daha mantıklı, dengeli ve objektif bakabiliyorum olaylara. Daha anlayışlıyım.
Eskiden gerçekten çok çocuktum. Şimdiki birlikteliğimde, erkek arkadaşımı daha mantıklı kıskanıyorum. Evet mantıklı kıskanma olabiliyor, işte ben yapıyorum! Olur olmadık şeyleri kıskanmıyorum artık. Çok saygı duyduğum bir ilişkim var.
Erkek arkadaşıma saygı duyuyorum. Onun iş hayatına, iş ahlakına, hayattaki duruşuna, ahlakına, bana olan tavrına... Bunların hepsi bir bütün ve ben ona sevgi duyduğum gibi saygı da duyuyorum. Ona karşı hareketlerimden, kullandığım kelimelere varıncaya kadar her şeye özen gösteriyorum bu yüzden...
Karşılaştırma yapmak istemiyorum. Büyümüş hissediyorum şimdilerde kendimi. Tercihime gelince! Genel olarak erkeklerde ikisini bir arada severim, hem akıllı hem de yakışıklı olsun. Ayıptır söylemesi belki ama benim için dünyanın en yakışıklı erkeği kesinlikle erkek arkadaşım. İnsan sevince gözü görmüyor. Erkek arkadaşım başarılı bir iş adamı, işte saygı burada başlıyor.
Başımdan kötü bir evlilik geçti ama bu beni evlilik düşmanı yapmadı. Erkek arkadaşımla evlenmeyi tabii ki istiyorum. Artık evliliği, çocukla birlikte bir kurum, bir aile kurumu olarak düşünüyorum. Evlilik artık benim gözümde, 'eş olmak' demek olduğu kadar, 'anne olmak' da demek. Yirmi beş yaşındayım. Üç yıl içinde anne olmak istiyorum. O yüzden evlenmeyi düşünen genç arkadaşlara tavsiyede bulunamam. Çünkü hepimiz tekiz. Bizden başka bir tane daha yok. Bir ilişki diğerine benzemiyor. Bir erkek de diğerine... Hatta bir halimiz bir diğerine de benzemeyebiliyor. Herkes ilişkisini sürdürmek istiyor ama bazen olmuyor. 'Çok iyi' diyorsunuz, 'İyi ölçüp biçtim' diyorsunuz. Sonra bir bakıyorsunuz, 'nasıl biçmişim ama!' diyorsunuz.
Ben çok romantiğim, ona da romantik olmayı öğretiyorum.
Çalışamamak beni korkutur. Bana yalan söylenmesinden de çok korkuyorum. Beni çok kırıyor bu... Ben de yalan söyleyemem bu yüzden. Kendimi suçlu hissederim ve o yalan beni yer bitirir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|