|
|
İspartakule değil, 'betonkule'
Avcılar İspartakule mevkiinde yer alan 6 milyon metrekare arsa haberini gündeme taşırken önemli bir nokta dikkat çekiyor. Yoğun yapılaşma! Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bu bölgeyi planlarken 1.50 yoğunluk vermiş. Yani 1000 metrekare arsaya, 1500 metrekare inşaat yapılabilir. Bu çok ciddi bir yoğunluk. Kuşkusuz böylesine büyük bir arazi yapılaşmaya açılabilir. Ancak bu derece bir yoğunluk İstanbul'un geleceğini bugünden farklı kılmaz. Eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan başkanlığı döneminde söz konusu bölgeyi planladığını belirterek şöyle diyor: "Biz o günlerde buraya 0.60 yoğunluk verdik. Başbakan Tansu Çiller kabul etti. Ancak bizim parti karşı çıktı. Başaramadık. şimdi 1.50 yoğunluk verilmiş. bu bizim önerdiğimizin iki buçuk katı. Yeni alanları hor kullanmanın alemi yok. Burası 0.60 olursa, Çatalca'nın bölgesi de 0.20'yi geçmemek kaydıyla kat mülkiyeti esasıyla imar planı yapılırsa İstanbul'u korursun. Öbür türlü al sana Esenler, Sağmalcılar, Esenyurt, Halkalı. İmara açacaksan hafifletmek lazım. Artık yeter! İstanbul'da konut açığı yok ki, hatta konut fazlalığı var. Milleti kandırıyorlar." Aynı kaygıyı İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı Ahmet Turgut'ta paylaşıyor ve şöyle diyor: "Şimdi bu alana ciddi bir yoğunluk verdiler. Belki Bahçeşehir'den daha büyük toplu konut alanları oluşacak. Buradaki yoğunluk üst ölçekli planlara aykırıdır. Daha önemlisi su havzası var onu dikkate almamışlar. Bunlar olup biterken İstanbul Büyükşehir Belediyesi itiraz ediyor ama ısrarcı olmuyor. Olan İstanbul'a oluyor." Söz konusu arsanın 'inşaat ruhsatı' için gözlerin Avcılar Belediyesi'ne çevrildiğine dikkat çekmiştik. Yoğun yapılaşmadan rahatsız olan Avcılar Belediye Meclis üyeleri Hasan Togay ve Bülent Zeren bu nedenle konuyu CHP Genel Merkezi'nin de gündemine taşıdılar. Peki bundan sonra ne olabilir? Görünen o ki, Ankara yaptı, İstanbul sadece seyrediyor. Çünkü, İstanbul'u planlamaktan sorumlu isim Prof. Dr. Hüseyin Kaptan'ın olaya ilişkin cevabı ibret verici: "Ne olduğunu inan ki bilmiyorum.' Şimdi İstanbul'un yıllardır neden beton yığınına döndüğü daha iyi anlaşılmıyor mu?
|